Yolcu / KARINCALAR VE İNSANLAR...
Pencereden baktım hava güzel...Şubatın ortaları... Ayakkabımı aldım kapının eşiğine koydum. Aaa!..Ayakkabımın yanındaki çöp poşetinden minik kara karıncalarım huruç hareketine girişmişler ... Nasıl da haber almışlar sevimli yaramazlar poşette ekmek kırıntıları olduğunu?..
Kendilerine göre her bir geliş gidiş olmak üzere bir kaç güzergah belirlemişler ekmek kırıntıları taşıyorlar...
Benim şaşırdığım bu küçük sevimli mahlukatın bu kış gününde apartmanın ikinci katına nasıl çıktıkları!..
Gerçi evden çıkarken , kapı komşum gibi kapıları sıkı sıkı kilitlemiyor ve elimle defalarca kontrol etmiyorum ama evime nasıl girmişler diye de merak etmiyor değilim.
Kapı komşum atmışını geçkin yaşlıca bir hanım. ..Orta boylu , ne zayıf ne şişman .Ev hanımlığından res'en emekliye sevkedilmişe benziyor ...
Zaten yüzünü görmedim.Görmem de zor. Selam vermemek veya almamak ,daha doğrusu sabahları günaydın, öğleleri iyi günler,akşamları iyi akşamlar dememek için yüzünü göstermiyor ve hep sırtını dönüyor...Sırtında nenemler zamanından kalma bir manto var. Başında ise etrafı kısa kenarlı nuh nebiden kalma bir şapka ...
Tahminime göre seksen- seksenbeş metrekare civarındaki dairesinde tek başına yaşıyor.
Kapısını ara sıra gelen temizlikçi bir kadına açıyor ve kadını içeri aldıktan sonra alel acele kapatıyor.Her seferinde şakırtılardan kapı kilidini iki üç kere çevirdiği ve emin olmak için sıkıca kontrol ettiği sonucuna varıyorum.Olayı görürüm diye kapımın gözüne koştuğumda komşum umudumu hep boşa çıkarıyor. Hani pek de eli çabuk bir hanımmış...
Kapısının önüne koyduğu saksı sanki bir nöbetçi köpeği gibi pek tehditkar duruyor. Saksıda iri yapraklı bir salon bitkisi , ''destuuur!'' der gibi bekliyor.
Aslında bu tür saksılardan uzak durmak lazım; tekin durmuyorlar... Kadın kısmının şerrinden korkarım. Belli olmaz gidip Fikirtepe'deki bir hocaya ; bir muska yaptırıp saksının içine saklamış olabilir..Zaten yaprakları pek de doğru durmuyor.Saldırgan bir hali var...
Geçen gün düşündüm ve anlamaya çalıştım. Bununla sayın komşum art niyetli konu komşuya ve evlerin davetsiz misafirleri olan hırsız taifesine şu mesajı veriyor olmalı: ''Bakın , boşuna umutlanmayın,evime nazar etmeyin; ben evdeyim!..!''
Hafta yedi gün, gün yirmidört saat... Kapıların kilitleri durmaksızın şakır şukur çalışıyor...Bunu şahsıma karşı yapılmış bir güvensizlik algısı olarak alıyorum...
Her neyse...Davetsiz küçük misafirlerimden birini parmak ucuma korkarak aldım. Zavallılar çok da narin şeyler...Bir oraya bir buraya dönüyorlar...Pek de cesur şeyler ,ara sıra kara duyargalarını dikip bana bakıyorlar...Seveceğim bu yaramazları,öpücüğümü konduracağım bir yerleri yok...
İşiteceklerinden emin olsam bu sevimli çocuklara kapı komşumun yaptığı tuhaflıkları anlatacağım...