YILBAŞI TAKDİRLERİ KUSURLARI ONARIR
Sağlık ve geçim sorumları, insan ömrünün geri kalan yıllarını düşündürüyorsa, geleceğini planlaması için kendisini nasıl hissettiğini araştırması gerekir.
Bu bakımdan yılbaşları, insanların kendilerini umuda inandırmalarına hazırlayan bir dönüm noktası sayılmalıdır. Yeni bir yıla geçişten daha çok tat alacaklarına inananlar, her yılbaşında umutlarını tazelerler.
Önemli olan yaşamdan zevk alma duygularının kaybolmamasıdır. Sonucun ne olduğunu, yeni yılın ilk günlerinde, yaşamının kazanç hanesinde bulunabilenler, dertlerinin yükünü hafifletebilirler.
Mutlaka her derde deva bir ilaç bulunur. Ancak, unutkanlığın ve bilinç tazeleme yollarının önü tıkalı ise sabırla yaşamak, her yaş için önerilebilir.
Bedence yorgun olduğumuzu bilir ve gözlerinizi televizyon ekranlarına bağlarsanız, hayatınızı renklendirecek müziğin kaynağını size söyleyebiliriz.
TRT’nin, ana müziğimiz ve türkülerimize, program zenginliği katmış bulunan iki kanalında (404) birbirinden güzel eserlerle insan duygusu alabildiğine okşanıyor. Şarkılar, türküler, sazlar eşliğinde söylenirken, ekranda da güzel yurdumuzun şahane yerleri, il il, ilçe ilçe gösteriliyor. Bunları seyrederken inanın gurur üstüne gurur tazelersiniz. Başkalarının etkisinde kalarak yabancı hayranlığından kurtulup, gönlünüzün penceresini, bizim diyarlara açınız.. Kıyaslamak ve düşünmek için güzel yurdumuzun yörelerine odaklanın. Şayet gezme ve görme imkanı bulamıyorsanız, öz müziğimizin ses ve renk görüntüsünü ruhunuzun derinliklerine (TRT)’le sindiriniz.
Türkiye’m her haliyle tabiatın “moda defilesi” için kurgulandığı bir gösteri merkezini andırıyor..
Birileri, yılbaşı kutlamalarında,
“Hiç yaşınızı göstermiyorsunuz!.” diye bir cevabınız olsun..
Şakanın her türlüsü yılbaşın da yaşanır.
Takdir, toplumun büyük noksanlarına ve kusurlarına güç kattığı bir yoldur.. Yeni yıl için umutlarınıza kanat takarak, hayallerinizi tekrar onarmaya çalışınız..
YAŞIN SIRRI
İhtiyarlar hakkında bir anket hazırlayan gazeteci, caddede yürüyen yaşlı bir kadını gözüne kestirdi. Kadın, sırtını kamburlaştırarak yürüyordu.
Yanına yaklaştığında yaşlı kadının titrediğiniz, yüzünün de kırış kırış olduğunu gördü. Gazeteci, yadını onure ederek yaşamı hakkında bilgiler almak için hemen söze girdi:
“Maşallah, çok dinç görünüyorsunuz!. Yaşınız pek ileri değil herhalde?” dedi.
Katın: “Katiyen!.” Diyerek, çok iyi beslendiğinden söz açtı. Yürüyüş yaptığını, vücudunu hareketlerle çalıştırdığını, özel bir rejim yapmadığını anlattı. Gazeteci, “Peki, kaç yaşındasınız?” diye sordu.. Aldığı cevap şaşırtıcı oldu:
“Daha kırkı mı aşmadım!.”
DOĞRU BİR SÖZ: “Mutlu olmanın iki yolu vardır. Ya isteklerimizi azaltmak, ya da imkanlarımızı çoğaltmak..” (Benjamin Frenklin)