Yeryüzünü okurken
Yamaç: Yeryüzündeki eğimli yüzeylerdir.
Vadi: Akarsuyun açtığı, sürekli inişi bulunan, uzun, doğal oluktur.
Delta: Akarsuyun taşıdığı maddeler, denize ya da göle ulaştığı yerde, biriktirmesi ile oluşan yeryüzü şeklidir.
Xxxx
Yeryüzünün dengesini sağlayan kazıklar olarak tarif edilen dağların, tepelerin, yükseltilerin, tepesinden yere doğru
gösterdiği eğime yamaç deniliyor. Bu yamaçlarda her tür canlı, bitki ve hayvan olduğu gibi, insanlar için de
macera alanlarıdır. Yamaç paraşütü olayı hemen her ülkede, her yamaçta denen bir sipor dalı. Sadece sipor değil
elbette. Korkmaktan zevk alan insanların, hayatı tehlikeye attığı bir davranış biçimidir de aynı zamanda. İnsanlar
bir de yabancı bir isim taktılar mı, değme keyiflerine. Adrenalin tutkunları diye bir kitle oluşturmuşlardır bunlar.
Çünki sayıları az değildir. Zamanla bir çoğu, bu işi yaparken ölürler. Onlar zannederler ki, kendi tercihleri. Asla
öyle değil. Yaratıcı onların fıtratını, genlerini biliyor ve onların öyle bir ölümle ruhlarını teslim edeceklerini biliyor.
Xxxx
Vadideki Zambak hemen her edebiyat tutkunu tarafından okunmuş bir Batılı romanıdır. Vadi yeşildir. Bitki türleri
fazladır. Akarsu da olduğundan tadından yenmez yeryüzü şeklidir. Sürekli aşağıya doğru inen akarsu kendine
yatak oluşturmuş ve etrafını da beslemiştir. Su ve yeşillik. Cennetten iki nimet. İman edenlere ve salih, faydalı
işleri olanlara Allah hep altından nehirler akan köşkler vaad etmiyor mu?. İşin önemi, vadinin, akarsuyun ve
oluğun anlamı buradan da anlaşılabilir.
Xxxx
Delta halk dilinde çok kullanılan bir kelime değil. Onu sadece coğrafya ve onun çeşitli ilim dallarınca inceleyenler
kullanır. Akarsu akarken yukarıdan aşağıya, uzunca bir oluk, vadi oluştururken, yatağının alanını belirlerken, yer
altından ve yer üstünden önüne kattığı bazı maddeleri, çeri-çöpü, ağaç parçacıklarını, atık eşyayı ve maden
tuzlarını ve tozlarını da taşır. ‘Sel gider kum kalır’ atasözü biraz da bunu ifade eder. O biriken maddelerin zemin
oluşturduğu yerlere delta adı veriliyor. Delta zeminleri anlaşılacağı üzere sağlam zeminler değillerdir. Gel gelelim,
aradan on yıllar geçtikten sonra kimi müteahhitler o zeminlere bina yapar. Ahlaksız, vicdansız, sorumluluk
duygusundan mahrum. Sadece para kazanmak, hayatının gayesi dünya olanlar bina yapar ve satarlar. Bu
binaların, yıkılması için sadece zelzele olması gerekmez. Sağanak yağışların getirdiği seller de bu binaları yıkıp
yokluğa mahküum eder. Eder etmesine ama, oraları satın alan talihsizler, akılsız ve izansızlar ya da maddi gücü
yetersizler ölürler, yaralanırlar, aç ve açıkta kalırlar.
Xxxxx
O, vadinin zambağıydı; çiçeklerini cennet için açan, vadiyi erdemlerinin kokusuyla dolduran.
Honore De Balzac.
Kazma küreklerini aldıktan sonra yürümeye başladılar; onları her türlü hüzne boğan gamlı gıcırtı
ayaklarının altında eziliyordu. Tepelere yumak yumak sarılan sis, vadilerde salkım saçaktı.
Mehmed Niyazi. Ölüm Daha Güzeldi.
Körlüğü tutkulu bir gayretle bütün vadilere yayıyoruz. Gökhan Özcan- Ruh Yordamı.
xxxx
İndiğimiz yamacın eteğinde küçük ve eski bir köy var.
Yamaç kelimesi erkeklerde isim olarak da kullanılmaktadır. İnsana isim verirken din ve ahlak
ilgisi olanlar başka isimler verirken çocuklarına, dini endişe taşımayanlar, doğa, tabiat, fıtrat,
evren, keainatla ilgili, isimler vermeyi tercih ediyorlar. Nisan, Eylül, Kasım, Rüzgear, Kaya,
Yağmur gibi.
Xxxx
Dalyan deltası
Kafam biraz karışıktır oldum olası
Neden bilinmez
Denize doğru, yüzlerce yol var ama
Hangisi doğru, hangisi çıkmaz
Dalyan deltası yaşamın ta kendisi
Düğümdür dokusu
Öyle kolay çözülmez
Jehan Barbur