ARZU ARAT YENİCİL

ARZU ARAT YENİCİL

Yalın Düşünebilmek…

Yalın Düşünebilmek…

Yalın Düşünce’nin temel amacı, değerin ilk ham maddeden başlayarak, değer yaratma süreci boyunca hiç kesintisiz akıtılarak hızla nihai müşteriye ulaştırılmasıdır. Bunu başarabilmek için tüm değer zincirine bir bütünlük çerçevesinde bakmak, israfları yok etmek ve tüm faaliyetleri müşteri için mükemmel değer oluşturmak amacına yönlendirmek gerekir.

Yalın Düşünce’de israf, bilinen anlamının ötesinde ürün ya da hizmetin kullanıcısına herhangi bir fayda sunmayan, müşterinin fazladan bedel ödemeyi kabul etmeyeceği her şeydir. Tasarımdan sevkiyata tüm ürün/hizmet yaratma aşamalarındaki her türlü israfın (hatalar, aşırı üretim, stoklar, beklemeler, gereksiz işler, gereksiz hareketler, gereksiz taşımalar) yok edilmesi ile maliyetlerin düşürülmesi, müşteri memnuniyetinin artırılması, piyasa koşullarına uyum esnekliğinin kazanılması, nakit akışının hızlandırılması dolayısı ile firma kârlılığının artırılması hedeflenir.

Yalın Düşünce uygulamalarıyla sistemdeki israflar sürekli olarak azaltılıp, kaynaklar daha fazla değer yaratmaya yönlendirildiğinde, sadece firmaların kârlılığı ve rekabet gücü artmaz, müşteriler de kendilerine daha uygun, daha kaliteli, daha ucuz ürün ve hizmetleri temin edebilirler. Bu zincir tüm sektörlere ve tüm faaliyet alanlarına yayıldığında toplumsal zenginliğin artmasına katkıda bulunur.

Size konuyla ilgili bir hikaye paylaşmak istiyorum;
Bir zamanlar Sonu ve Monu adında iki çocukluk arkadaşı varmış. Yaşları çalışma yaşına geldiğinde iş aramaya gitmişler, ikisi de aynı iş yerine başvurmuş ve kabul edilmişler. İkisi de çok çalışkanmış. Bir kaç ay çalıştıktan sonra Sonu terfi alırken, Monu terfi almamış. Monu buna içerlemiş ve patronuyla konuşmaya giderek, neden terfi almadığını sormuş ve işi bırakmak istediğini söylemiş.

Patronu Monu’yu sakince dinlemiş.

“Seninde çok çalıştığını biliyorum ama yine de terfi etmen için yeterli olmadı” demiş
Monu’nun hala öfkeli olduğunu fark edince “Tamam sana da terfi vereceğim, ama bunun için önce bir şeyler yapmanı istiyorum” demiş.

Monu kabul etmiş.

Patron: “Pazara git orda kaç muz satıcısı var bir bak.”
Monu: (Gidip, döner) “Pazarda sadece bir muz satıcısı var.”
Patron: “Tamam. Şimdi git muzun fiyatını sor!”
Monu: “Muzun kilosu 40 TL.”
Patron Monu’ya aynı işi Sonu’ya vereceğim sende izle der.

Sonu patronun sorusuna karşılık pazara gider ve dönünce hemen aktarmaya başlar…
Efendim, pazarda tek muz satıcısı var ve kilosunu 40 TL’den satıyor. Ama eğer tezgahtaki tüm muzları alırsak kilosunu 20TL ‘den verebileceğini söyledi. Böyle kilo başına 20 TL karımız olacak ve tezgahında toplam 30 kilo var. Eğer kilosunu 50 TL’den satarsak iyi bir kar elde edebiliriz.”

Monu cevaba şaşırmış ve terfiden de istifadan da vazgeçmiş.
Hayatta sadece çok çalışmak yeterli olmaz. Çok çalışmanın yanında akıllı düşünmek, analiz yapabilmek ve planlamak da çok önemlidir. Yalın düşünen bir zihinde, bilimsel düşünme gelişir ve süreci değerlendirebilme yetisi artar. Yalın öğrenmek teknikleri uygulamakla gelişim yeterli olmaz.

Yalın düşünebilmek ve yalın bakabilmek önemlidir.

Hayatta her alanda yalınlaşmayı başarabilsek dünya daha güzel olur mu sizce?

<