WE FIGHT FOR THE FAMILY!
Böyle demişti Portekiz'li teknik adam. Aile için elimizden gelenin en iyisini yapacağız diye belirtmişti takım İstanbul’a döndüğünde. Peki Vitor Pereira kendi inadından, egosundan, dediğim dedik olmasından sıyrılıp Fenerbahçe Ailesi için yüzde yüzünü veriyor mu? Yoksa ben ne dersem o olur psikolojisiyle mi teknik adamlık yapıyor ve yapmaya devam ediyor?
Alanyaspor karşısında istatistikler muazzamdı. 10 civarı korner atıldı, 30 küsur defa ceza alanında topla buluşuldu, 40’ın üzerinde orta yapıldı. Belkide sezon başından beri en iyi istatistiklere ulaştı takım. Peki istatistikler bir takıma maç kazandırıyor mu? Belki! Ama her zaman değil.
İstatistiklerden şu anlaşılablir; Takım elinden geleni yapmış ama istediği üç puanı alamamış. Ya beceriksizdiler, ya kaliteleri yeterli değildi ya da rakip ceza alanına yeterli gol ayağı sokamadılar. Peki bunların dışında sebeb ne olabilirdi? Bir, takımın dizilişi ve oynayan oyuncuların yeri yanlış. İki, takımın sistemi eldeki oyunculara uygun değil veya oyuncuların teknik yapı ve kualifikasyonları hocanın uygulatmak istediği sistemle bire bir değil. Üç, hocanın oyunu okuması zayıf dolayısıyla kenardan taktiksel dokunuşları takımı galibiyete götürecek düzeyde değil. Dört, yapılan değişiklikler yanlış, etkisiz ve geç. Beş, onbire çıkan isimler doğru değil. Altı, yorgunluk sürekli bir bahane. Bu yüzden sürekli bir rotaston pratiği yapılıyor. Yedi, oyuncu değişikliklerinde saha içindeki bir çok oyuncunun yeri değişiyor ve takımın sahadaki etkinliği artması gerekirken, azalıyor.
VİTOR’a SORULAR
Göbekten rakibi delemeyip bu kadar orta yapacaksanız, neden Caner’i gönderdiniz?
Nazım ve Novak 3’lü sistemde daha doğru isimlerken neden Ferdi ve Samuel’de ısrar ediyorsunuz?
Bu ısrarınızla Ferdi ve Samuel’in ofansif katkılarını azalttığınızın farkında mısınız?
Serdar sakat, Kim cezalıyken keşke Caulker’ı takımda tutsaydım demediniz mi?
Caulker takımda kalsaydı, Novak’ı orta alanın solunda kullanırdım diye düşünmedinizmi?
Neden Gustavo’yu stopere çekip takımın orta alandaki gücünü düşürüyorsunuz?
3’lü defans sizin için tabu mu? Maç içinde 4’lüye gerektiğinde neden dönmüyorsunuz?
Son sorum şöyle olsun; Şampiyonluk elden gidecek dahi olsa, egonuzu ve inadınızı törpülemeyecek misiniz?