Dünya kaynaklarından “açılan, saçılan” yeni duyumlar herkeste ürkütücü etkiler yapıyor. Yeryüzünün asırlardır kara kaderi olan ve artık girmediği köşe buçak kalmayan öldürücü silahların ömrü tükeniyor.. Silah tüccarlarını büyük endişeye kaptıran olayın detayları şöyle veriliyor:

“Buzullar denilince kutuplar aklımıza gelir. Buz dağlarının yavaş yavaş erime süreci birden hızlı artış göstermeye başlamış.. Büyük kütleler, birbirinden ayrışarak okyanuslara, başıboş mayınlar gibi dağılıyormuş. Buna paralel olarak küremizde de hızlı ısınma olayları geniş bir boyuta ulaşmaya devam ediyormuş. Bütün bunların üzerine tuz-biber eken bir başka olay daha var ki, asıl ürkütücü olanı da bu.. Manyetik alanda eksen oynamaları da saptanmış..

Uzay gözlemcileri bu gidişatı kötü sonuçlara bağlıyor. Buzul kopmaları, küresel ısınmadaki artış ve manyetik alandaki sabit nokta değişimleri böyle devam ederse dünyanın hayat damarları kopmuş sayılacak.. Ürün vermeyen toprak, susuzluk ve manyetik dengesizlikleri; böyle giderse insan soyu, neslini geleceğe ne oranda taşıyabilecek?

Silahlarla, füzelerle vesair araçlarla yakıp yıktığımız şu yaşlı dünyamızı kurtaracak beyin fonksiyonları, acaba kafatası boşluğunda büzülüp kalacak mı, yoksa Hazreti Nuh’un mucizesine mi sığınacak?

Ortaya çıkarılan yeni senaryolara göre, yorumcuların hayal dünyalarına sığınan insanlarımız, aldatmacalarla hergün yeni bir gün mü kaybedecek?

Sorular çok.. Ama, cevap verenlerin makul ve inandırıcı dostluklara dört elle sarılmak ihtiyacı duyarlardı. Bununla ilgili ünlü bir sözümüzde şöyle denilir:

“Dost kara günde belli olur..”

Dünyanın gelecekteki halinin son sinyallerini alanlara, geçmişin bu dostluk anlayışı, devre dışı kalmış olmayacak mı?

Şimdiden günlük yaşamınıza, bir satırbaşı açınız.

Son günlerde doğa olaylarına ve bunların nedeni olan kasırga, sel baskını ve manyetik alandaki dengesizliklerle sarsılan felaketlerin çapına bir göz atalım.

Nefesimizin durmadığını şükürle karşılayanlar uzayın tokadını bekleye dursun!. Aşık Veysel’den bir söz hatırlatalım:

“Mes çarıktır, çarık mesttir.. Yürürlerse aynı sestir..”