İSKENDER ÖZSOY

İSKENDER ÖZSOY

ÜSTÜ KALSIN

ÜSTÜ KALSIN / Mübadele Gemisi Ümid'in Hazin Sonu

Gemilerin de öyküleri olabileceğini hiç düşündünüz mü? O gemilerde ne sevinçler ve ne acılar yaşandığı hiç aklınıza geldi mi? Gemilerin de doğup, öldüğünü aklınızdan geçirdiniz mi? Gemilerin bir ülkenin kaderini çizenlerin emrinde görev yaparken yaralandıklarını, batma tehlikesi geçirdiklerini, hatta battıklarını; kaptanları ve mürettebatıyla birer kahramanlık abidesi olduklarını biliyor muydunuz? Bu sorular her gemi için geçerli ama mübadelede görev alan en moderni Gülcemal’in bile daha o zaman 50 yaşında olduğu düşünülecek olursa mübadelede görev alan gemiler için daha çok geçerli. Mübadele yıllarında Yunanistan’ın liman kentleriyle adalardan Türkiye’ye mübadil getiren kimi özel, kimi Seyr-i Sefain İdaresi’ne bağlı gemiler ufak tefek kazaların dışında ölümle sonuçlanabilecek büyük kaza yaşamadan görevlerini tamamlayarak asıl işlerine döndü. Ümid hariç. O yıllarda 55 yaşında olan, o zamana kadar bir kaç kez sahip ve nitelik değiştiren Ümid hurdalıktan çıkarılmıştı ve mübadil taşıyan gemiler arasında batan tek gemiydi. Girit’in Kandiye kenti açıklarında mübadilleri beklerken kömürünün bitmesi üzerine manevra yapma imkânını kaybedince dalgaların ve akıntının etkisiyle sürüklenip karaya oturan Ümid kıçından ikiye bölündü ve kaptan Hüseyin Bey’in tüm çabasına rağmen 17 Mart 1924 Pazartesi günü Ege’nin sularına gömüldü. Teselli, boş olarak batan gemide ölen olmamasıydı. Ümid’in kaptan ve mürettebatı daha sonra Mersin gemisiyle İstanbul’a getirildi. 1869 yılında İngiltere’nin Hull Kenti’nde Orlando adıyla yolcu gemisi olarak inşa edilen Ümid mübadeleden önce Kurtuluş Savaşı yıllarında önemli rol üstlenmiş. Ümid, o yıllarda hem Anadolu’ya insan geçişinde, hem de Karadeniz kıyısına Sovyetler’den gelen silahların naklinde ve Türk ordusunun ihtiyaç duyduğu asker, silah ve cephane taşıma işinde yer almış. İngiliz devriyeleri tarafından sık sık aranan gemiye bir keresinde İngilizler tarafından el bile konulmuş.(*) Bin 473 ton ağırlığındaki Orlando, Hull’da Thos. Wilson, Sons and Co. firması için C and W. Earle tarafından inşa edilerek 1869 yılının aralık ayında denize indirilmiş. The Ships List kayıtlarına göre 206.4 fit (62.9 metre) uzunluğunda, 32.2 fit (9,8 metre) genişliğinde, tek bacalı, tek direkli, 44 birinci mevki, 36 ikinci mevki ve çok sayıda ucuz mevki yolcu kapasiteli Orlando 1879 yılında

değişiklik geçirerek uzunluğu 274 fite (83,5 metre), ağırlığı bin 610 gros tona yükseltilmiş.1897 yılında makinesi değiştirilen gemi 1909 yılında Oranlı Fransız armatör Paul Castanie’e satılarak Algerie adını almış, 1913 yılında da adı Dzezai(r) olarak yeniden değiştirilmiş. 1914 yılında İstanbul’da J. Avranitidi’ye satılan geminin adı bir kez daha değiştirilmiş ve bu kez Velissarios diye adlandırılmış. Aynı yılın mart ayında İstanbul’da hurdaya çıkartılan gemi, nakliye gemisi olarak kullanılması için kasım ayında Alman ve Türk denizciler tarafından incelenmiş ancak, çok kötü durumda olduğundan kullanılması reddedilmiş. 1916 yılında gelindiğinde gemi donanma tarafından satın alınarak Balkan ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında on vapurunu kaybeden ve beş vapuru da kullanılmaz hale gelen Şirket-i Hayriye firmasının işletmesine verilmiş ve adı da Ümit olarak değiştirilmiş. 1919-1922 yılları arasında Karadeniz’de askerî nakliye gemisi olarak kullanılan Ümit görevini tamamlayınca yeniden hurdaya çıkarılmış. 1923 yılında Türk armatörlerince hurdalıktan satın alınan geminin adı son kez Ümid olarak değiştirilmiş.

.............. (*) Prof. Dr. Kemal Arı. Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. Cilt:6, Sayı: 14, Yıl: 2007/Bahar

<