İSKENDER ÖZSOY

İSKENDER ÖZSOY

ÜSTÜ KALSIN

ÜSTÜ KALSIN / İskeleden Caddeye

27 Mayıs 1960’dan sonra Tuzla Belediye Başkanlığı’na atanan  Uçaksavar Alayı Garnizon Komutanı  Yarbay Refik Soykut, halkın yardımıyla o yıllarda belde olan Tuzla’ya bir iskele kazandırdı. 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sahil yolu ve meydan düzenleme çalışmaları dolayısıyla tarihe karışacak iskeleden önce 1960 yılında 145 metrekarelik rıhtım duvarı yapıldı. 
1961 yılında da onlarca Tuzlalının çalışması/çalıştırılmasıyla 41x28 metre boyutundaki iskele (kum iskelesi) devletten yardım almaksızın tamamladı.
İnşaat aşamasında Soykut’un sık sık denetlediği iskele, Yalova araba vapuru seferlerinin Kartal’dan Tuzla’ya alınması için yapıldı ama bu düşünce, bilinmez neden, hayata geçirilemedi.
Yarbay Soykut, iskele inşaat tamamladıktan sonra bir teşekkür mektubu yayınladı.
Soykut mektubunda inşaata çalışan Tuzlalılardan, bir kişi hariç, şu kişilere teşekkür etti:
Eşref Akın, Edip Erol, İsmail Girgin, Mümin Solak, İlyas Aras, Rasim Temizel, Ali Kılıç, Kenan Dinçman, Mustafa Alkan, Erhan Tezcan, Yusuf Yanık, Arslan Daltaban, Cevdet Özdil, Hüsamettin Taylan, Mümin Serbest, Mehmet Yenen, Hasan İş, Remzi Sakarya, Ahmet Kılıç, Avni Bakan, Mithat Sümer, Mustafa Acar ve Mustafa Dolunay. 
Refik Soykut’un teşekkür ettiği kurum ve kuruluşlar da şunlardı:
Tuzla’yı Güzelleştirme Cemiyeti, Tuzla Gençlik Spor Kulübü, Tuzla Yıldız Spor Kulübü, Akşam ve Dünya gazeteleriyle Hayat dergisi, Amerikan Dershanesi Tuzla İş Kampı, Verdi Limitet Şirketi Tuzla Jeep Fabrikası, Türk Otomotiv Endüstrileri AŞ.(Çayırova), Anadolu Şark Çimento Anonim Ortaklığı (Kartal), Eti Limitet Şirketi Çayırova Şantiye Şefliği.
Yukarıda “bir kişi hariç” dedim.
O kişi Hasan Güloğlu’ydu.  (Marangoz Hasan) Yarbay Soykut, Tuzla Mezarlığı’nın istinat duvarlarından Ermeni Yetimhanesi’ne (Kamp Armen) kadar onlarca yapıda imzası olan Hasan Güloğlu’na neden teşekkür etmedi, bilmiyorum. 
Bildiğim şu ki; Refik Soykut bu yazıda zorunlu olarak anılıyor ama Marangoz Hasan Tuzla’da hep anılıyor.

TUZLA’DA HALK OYLAMASI

27 Aralık 2015 Pazar günü Tuzla’nın tarihinde bir ilk yaşanacak.
İlçenin Postane ve Cami Mahallelerini ikiye ayıran İstasyon Caddesi'nin (*) sahil girişiyle Kalekapı Mevkii arasındaki bölümünün trafiğe kapatılıp yayalaştırılması için halk oyuna başvurulacak. 
Oylama noter huzurunda iki muhtarlıkta yapılacak.
Vatandaşlar oylarını 10.00'dan 17.00'ye dek kullanabilecek.  
Bu girişim için belediyeyi kutlamak gerek.
Keşke benzer uygulamalar için de bu yönteme başvurulsaydı.
Kanımca oylama sonucunu caddede ev işyeri olanlar belirleyecek.
Cadde trafiğe kapatılırsa Kalekapı’daki trafik keşmekeşi sona erebilir.
Trafik deyince, Tuzla’daki vale pervasızlığına değinmeden geçmek olabilemez.
Sahilde Mehtap Sitesi’nden İTÜ Denizcilik Fakültesi’ne kadar olan  bölümde ne kadar restoran, zamane kahvehanesi, çörekçi, börekçi, balıkçı varsa valeleri sabahın köründe yola trafik konileri yerleştirerek kendilerine park yeri ayırıyor.
Bir de özellikle akşamları valelerin park yeri bulmak için araba kullanma biçimleri son derece tehlikeli.
Gün gelecek bu valeler hem kendilerini, hem araç sahiplerini, hem de kapısında kümelendikleri işyeri sahiplerinin başını derde sokacak.
Demedi demeyin.
………………….
(*) Tuzla’nın merkezini istasyona bağlayan bu caddenin adı son zamanlarda Bankalar Caddesi olarak anılmaya başlandı. Hata. Bu hataya Belediye Başkanı Şadi Yazıcı da düştü ve halk oylaması dolayısıyla mahalle sakinlerine yazdığı mektupta “Postane ve Cami Mahallesi’nin sınırını oluşturan İstasyon Caddesi’nin Tuzla sahil yolu ile Kalekapı arasındaki bölümünün, bilinen ismiyle Bankalar Caddesi’nin…”  ifadesini kullandı. Çok yanlış. O caddenin bilinen ismi Bankalar Caddesi değil,  İSTASYON CADDESİ.  Yanlışın yöneticiler tarafından yayılması daha da yanlış.
 

<