METİN ALTINÇEKİÇ

METİN ALTINÇEKİÇ

TÜRKİYE'DE TATİL PLANLAMALARI NASILDIR? VE NASIL OLMALIDIR?

Değerli okurlarım, havaların oldukça sıcak olduğu ve insanlarımızın tatil programlarını
yoğun olarak yaptığı şu dönemde sizler için “Genel olarak Türkiye’de Milletimizin tatile
bakış açısı, icra edilen tatil programlarını ve benim gözümde olması gereken tatil modelini”
ele almaya gayret göstereceğim. Türkiye’de tatil denince akla genel olarak yaz tatilleri
gelmektedir. Kış tatilleri çok nadir olarak rastlamakta olduğumuz bir tatil modelidir.
Nadir tatil modellerini inceleyerek başlayalım, Türkiye’de kış aylarında ekonomik
durumu iyi olan kimseler kış aylarında genel olarak yurt dışı seyahatleri veya kar kayak
merkezlerini tercih etmektedir. Benim tanıdığım birçok üst düzey kimse de şuna rast
gelmekteyim. Dünyamızın elips şeklinde olmasından dolayı güneş ışınları dünyanın bir
kısmına yakından vururken, bir kısmına ise uzaktan vurmaktadır. Batı, Doğu, Güney, Kuzey
olarak ayrılan dünya haritasında. Bir kısımda yaz yaşanır iken, diğer bir kısımda ise kış
yaşanmaktadır. Tabi ki bu bilimsel açıklamaya göre de sürekli kış veya sürekli yaz olan
ülkeler de mevcuttur. Ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti bu nokta da çok önem taşıyan bir
devlettir. Hem Avrupa’yı Asya’ya bağlamaktadır. Hem de 4 Mevsimin yaşanabildiği nadir
ülkeler arasındadır. Konumuzu çok dağıtmadan, Kuzey yarım küre de ilk bahar; 21
Mart(Nevruz) ile başlar iken Güney yarım küre de ise ilk bahar 21 Eylül de başlar. Mesela
Güney yarım küre ülkesi olan Avustralya’ya ocak ayında giden bir vatandaşımız, adeta
temmuz da Alanya’daymış gibi bir mevsim ile karşılaşır yada Tayland, Dubai ve Maldivler
gibi ülkeler de de kış aylarında yaz tatili yapılabilmektedir. Tabi bu bahsi geçen program çok
nadir sayıda vatandaşımız tarafından gerçekleşmektedir. Olsa olsa kış aylarında Uludağ, Kar
Tepe veya Erzurum’a kış tatili yapılmakta.
Peki ya düz mantık olarak günümüz de çoğunluğun nasıl tatil yaptığını incelersek, belli
bir kesim memlekete giderken, belli bir kesim ise ülkemizin güney bölgelerinde havuz,
sınırsız yiyecek ve içecek olan açık büfe paketleri tercih etmektedir. Bir kesim yazlıklarına
gitmektedir. Bir kesim ise hem güneye tatile gidiyor, hem memlekete hem de, en azından
hafta sonları yazlıklarına gitmektedir. Ancak birçok arkadaşımla sohbet ettiğimde karşıma
çıkan, mutlaka çok amaçlı ve çeşitli özelliklere sahip olan, mesela açık büfe, animatör, tiyatro,
su kaydırağı bazı kesimler için sınırsız alkol, bazı kesimler içinde alkolsüz olan ama ne olursa
olsun, her şey dahil fiyat olsun mantığı söz konusu olan 5 yıldızlı oteller tercih edilmektedir.
Şimdi değerli okurlarım, şahsımın tatillerle ilgili bir bakış açısı var. 80 Milyon Türkiye
herkes çeşit çeşit, herkesin birbirinden farklı bakış açısı var, hoşlandığı sevdiği şeyler var.
Herkesin fikrine sonuna kadar saygı duymakla beraber bence tatil planlamaları, biraz da
öğretici olmalı. Yani dinlenmek boş durmak değil muhakkak ki, ancak birazcık ta bir şeyler
katması gerekir insana. Sabah kahvaltısı açık büfe okey, yeme içme sınırsız okey sonra plajda
akşama kadar uzan veya alkol iç müzik dinle, bence böyle olmamalıdır. Tamam, 3 gün öyle
olsun en fazla, alkollü veya alkolsüz ama geri kalanında, mesela Antalya’ya mı gittik? Düden
şelalesini görmek gerekir, Yivli Minareyi, Köprülü Kanyonu, Antalya müzesini görmek
gerek. Muğla’ya mı gittiniz? Bodrum kulesini görün, Kardak’a gidin, İzmir’e mi gittiniz?
İzmir saat kulesini görün, İncir Altı Kent Ormanını Görün, Alaçatı, Çeşme ve Selçuk’u görün.
Yani bir yerler de sabit rehabilitasyon yapın ama kısa sürsün, rehabilitasyon, psikolojik
rahatlama seanslarınızı gezerek, görerek yapın.
Ve değerli okurlarım, benim sizlere en naçizane tavsiyem Avrupa, Amerika’dan önce
kendi ülkenizi gezin, görün anlayın nasıl bir cennet vatanda yaşıyorsunuz. Birçoğumuz
haftanın neredeyse tamamını çalışarak geçiriyoruz. Neredeyse kendimizi eve atmaya
mecalimiz kalmıyor ama olsun, elinizden geldikçe bu cennet vatanı gezmeliyiz, görmeliyiz ve
anlatmalıyız, çünkü buna değer. Sonra başka vatanlara da gider, oraları da görürsünüz.
Türkiye’ye Sevdalı biri olarak, haftaya görüşünceye dek, hoşça kalın esen kalın.

<