TÜKETİCİ
Sevgili dostlar, özellikle dayanıklı tüketim malları konusunda ihtiyacınız olan bir şeyi satın almak istiyorsanız;
Bunca büyük marketlerin ve satış mağazalarının yerden mantar biter gibi birbirinin peşi sıra açılmasında elbet bir sebep var. Türkiye’de genç nüfusun fazla olmasıyla paralellik gösteren yani evlenen sayısındaki artışla birlikte iç pazarında yıllık toplam 3,5 milyon adede ulaşan satış rakamları beyaz eşya satışına yatırım yapmak isteyenleri cezbetmektedir. Dolayısıyla otomobilden sonra toplam para hacminin en yüksek seviyede olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Elbette imalat – ithalat - ihracat ve ticaret alanında bu denli hareketliliğin olması ülke ekonomisi açısından sevindirici bir durum arz eder. Gönül ister ki hareketlilikle birlikte aynı zamanda verimlilik de olabildiğince yüksek seviyelerde ve mutluluk verici olsun.
Ancak;
Satış hacminin bu denli yüksek olduğu dayanıklı tüketim mallarının, en çok ta beyaz eşya olarak gerek marka, gerekse fiyat ve kalite bakımından o kadar çok çeşitlilik arz etmesiyle rekabeti ve hizmeti artıracağı yerde, piyasada iyiyle kötünün birbirine karışarak neredeyse içinden çıkılmaz hale dönmesine zemin hazırlamakta.
İçinden çıkılmaz diyorum çünkü, bunların içinde satın alıp da eve götürdüğünüzde daha ilk kullanımda arıza yaparak işe yaramaz duruma gelenler var ve satıcı firma tarafından kullanılmış varsayılarak harcadığınız para bir daha geri dönmemek üzere uçup gidiyor cüzdanınızdan..
İhtiyacı olan bir dayanıklı tüketim malını satın almak üzere mağazaya giden alıcı;
Daha ilk adımda “Hoş geldiniz” seremonisinin başladığı anda sizinle muhatap olan her türlü eleman ve yetkilinin bizim bilmediğimiz pek çok satış yöntemi konusunda eğitim almış bir profesyonelle karşı karşıyadır.
Dolayısıyla;
Her konuda seninle aynı fikirde ve senin yanında olduğu izlenimi vererek ne yaparsan yap sonuçta kendi istediği bir malı yine kendi istediği fiyattan ve şartlarda sana satmak konusunda hayli eğitimli ve deneyimlidir.
Satın aldığın maldan memnun kalmaz ve iade veya değiştirmek istersen, kös dinleyeceğini, güler yüzle ve sabırla seni her seferinde geçiştirip yine de kendi bildiğini okuyacağını, parayı alırken gösterdiği kolaylığı, iş geri ödemeye gelince, tüketici mahkemesi, malın ambalajının bozukluğundan tut da kullanıcı hatası olduğuna varıncaya kadar dolambaçlı yolları kullanarak işi zorlaştırmak ihtimali her zaman var.
Senin kendi derdini anlatmanın, ne mazeretinin ve ne de ricanın geçerli olmadığını anladığında iş işten geçmiş ve artık neredeyse klasikleşmiş “Yapacak bir şey yok” cümlesine muhatap olarak, yeni bir eşyaya sahip olmaktaki amaç, heves ve gayretlerinin boşa çıkmasını ve hayal kırıklığına uğramak istemiyorsan;
Satın almak istediğin bir malın niteliklerini, fiyatını, özellikle yapan ve satan firmanın kendi kalitesini çok yönlü olarak önceden önemle araştır…
Paran başkasına değil kendi harcamana amade olsun…
Esen kalın.