Sevgili dostlar, hangi konuda olursa olsun ileri görüşlü olmak yetenekli ve bilgili olmayı gerektiren eşsiz bir kazanımdır. Bu günden atacağımız adımların gelecekte kazanç ya da kayıp hanesine yazılması konusunda bizleri yönlendirerek isabetli kararlar almamıza yardımcı olur.

Bu durum yaşantımız süresince birey olarak bizleri olumlu ya da olumsuz etkiliyorsa daha büyük çapta ele aldığımızda da, bazen geri dönülmesi imkansız hatalara sebep olduğunu görürüz.

Konuyu kişisel, boyuttan çıkararak daha büyük çapta irdeleyelim.

İnsanların yaşantısı, tarihin akışı ve bazen  haritada coğrafyanın değişmesine bile sebep olacak kadar dünyayı etkileyen karar ve yönetimlerin etkili olduğu devlet yönetimini ele alacak olursak;

İleri görüşlerinin yerine kişisel hırs, kapris ve kararlarıyla hareket ederek Avrupa’yı Alman toprağı ve ülkesi haline getireceğini sanan Adolf Hitler (1889 – 1945 ) 01. Eylül. 1939’da Polonya’yı işgale başladığında bu hareketiyle, 2. Dünya Savaşının çıkacağını, sonunda Almanya’nın işgal edileceğini ve 80 milyon insanın ölümüne yol açacağını öngöremedi. 

07.Aralık.1941tarihinde Japon İmparatorluk Deniz  Kuvvetlerinin, ABD Donanmasının bağlı olarak durduğu Hawai’nin Pearl Harbour Limanına ani baskını emrini veren Japonya Deniz Mareşali Isoroku Yamamato (1884 – 1943 ) bu hareketiyle uyuyan bir devi uyandırdığı gibi, Hiroşuma ( 06. Ağustos.1945 ) ve Nagasaki’ye  ( 09. Ağustos.1945 ) ABD’nin atom bombası atarak ülkesinin felaketine yol açacağını düşünemedi.

Dolayısıyla , geçmişte bunlara benzer pek çok hataların olduğu gerçeğini göz önünde bulunduracak olursak devlet yönetimiyle ilgili kararların hafife alınır tarafı kesinlikle yoktur. 

Güvenlik güçlerinin, ordunun kurulması ve yönetilmesi bunlardan birisi ve en önemlisidir. 

Değerli okurlar, bir ülkenin bekası kendi milli birlik duygu ve düşüncelerinin sağlamlığı ve güvenirliğiyle yakından ilgilidir. Bu moral değeri kendi ülkesinde başarmış olan devletler ne olursa olsun eninde sonunda ayakta kalırlar. Bir işi başarmak o işle ilgili moral değerlere sahip olmakla yakından ilgilidir. Yani menfaate dayanmak ile değil. Önce inanacaksınız, sonra başarı zaten kendiliğinden gelir.

Bir ordunun doğrudan devlete bağlı, disiplinli, öncelikle milli ve manevi değerleri benimsemiş olması kendi vazgeçilmezidir. Bu özellikler olmadan sadece maddi menfaate bağlı lejyoner özelliği arz eden bir ordu, ortamı kendi görüşleri doğrultusunda kullanmaktan da çekinmez.

Vladimir Vladimiroviç Putin’in, iki ay önce devlete karşı isyan ederek Rusya’nın savunmasında büyük handikap oluşturan paralı ordu WAGNER’in ( Ortalama aylık maaş 1700 USD. )  kurulmasına yol vermesi ne denli isabetli idiyse, böyle bir ordunun başında olarak Sovyet Rusya Devlet Başkanı Putin ile birlikte yürüyeceğini sanmak ta Yevgeni Viktoroviç Prigojin  (1961 – 2023 ) için fillerle aynı yatakta olmak kadar o denli isabetliydi ! 

Rusya’nın ta en başından beri yılan hikayesine dönüşeceği belli olan ( ZAFERE GİDEN YOL - Cevdet TÜTÜNCÜ - YENİ GÜN 27.Eylül.2022   ) Ukrayna savaşında doğru dürüst bir kazanım elde edememesi ve Prigojin’in uçak kazasında hayatını kaybetmesi nedeniyle WAGNER’in Putin’e olan tehdit dozunu yükseltmesi vb. bu bölgede ABD’nin gözlemi altında daha hala tehlikeli oyunların süreceğini göstermekte…

Henüz piyonlar bile eksilmedi, bütün taşlar olduğu yerde duruyor…

Esen kalın.