TDK'dan mektup var
Medeniyet Türkçesi adlı kitabımı 2014 yılında yayınlamadan önce de, yayınladıktan sonra da yazılarımı, Türkçe ile ilgili olanların bazılarını Türk Dil Kurumu ile paylaşıyorum. İstiyorum ki çalışmalarımdan haberleri olsun. Yalnız olmadıklarını görsünler. Kendileriyle aynı amaca, Türkçe’yi geliştirmeye çalışıyorum.
Türk Dil Kurumu her dönemde bu tür çalışmalar karşısında ilgisiz kalmıyor. Haluk Şükrü Akalın beyin başkanlığı döneminde bir teşekkür belgesi almıştım e posta olarak. Şimdi de bir geri dönüş yaptılar. Gönderdğimi yazılarıma bigane kalmadılar, teşekkür ediyorum.
Xxxx
Kurumdan gelen yazı aynen şöyle:
Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN Başkan
Sayı : 63434571622.03E.736 02.03.2016
Konu : Yabancı sözler.
Sayın Recep ARSLAN [email protected]
İlgi : 29.02.2016 tarihli ve 2016928sayılı yazınız.
Özellikle uzun bir tarihî süreçte farklı iklimlerde konuşulan Türkçe gibi diller kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek niteliktedir. Bu dilin köklerini, yapısını, işleyişini, söz varlığını doğru öğrenmek de dilin doğru ve etkili kullanılması açısından gereklidir. Türk Dil Kurumunun bir amacı da bu bilgileri ortaya çıkarmak ve görevi kapsamında erişebildiği alanlara yaymaktır. Başta iş yeri adları olmak. üzere yabancı sözlerin her alanda tercih edilmesinin asıl sebebi çoğunun karşılığının olmaması değil özentiye dayanmaktadır. Dilimize yerleşme eğilimi gösteren birçok yabancı söz için, yazınızda da
değinildiği gibi, dilimizde uygun karşılıklar bulunmaktadır. Bu bakımdan Türk Dil Kurumunun konuyla ilgili çalışmaları dilimizin günümüz sorunlarından olan gereksiz yabancı söz kullanma, kısa metinlerde bile anlatım bozukluklarına düşme gibi sorunları tek başına çözebilecek yeterlilikte değildir. Bu sorunlar asıl olarak belli bir bilgi ve kültür birikimiyle, okuma ve kaleme alma alışkanlıklarıyla ortadan kalkacak türdendir. Pilanlı ve kapsamlı bir öğretimle başlayıp farklı alanlarda hayatın her aşamasında
devam etmesi gereken bu süreçte öbür kurum ve kuruluşlarımıza da görev düşmektedir.
Türk Dil Kurumu, dilimizdeki yabancılaşmayı önlemenin tek yolunun halk tarafından
benimsenecek bir dil bilincinin oluşturulmasından geçtiğini düşünmekte ve asıl olarak buna göre çalışmalar yürütmektedir. Bu gibi çalışmalarımız dışında yazınızdaki türden yabancı sözlerin kullanılmasıyla ilgili Kurumumuzun yaptırım gücü yoktur, ancak ilgili kurum ve kuruluşlarımıza tavsiye yazıları gönderilmekte veya basın açıklaması yapılmaktadır.
Bilgilerinizi rica ederim.
T.C.
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU
Türk Dil Kurumu Başkanlığı
Atatürk Bulvarı, 217 06680 Ankara Bilgi için: Âdem TERZİ
Telefon : +90 (312) 457 52 00 Belgegeçer : +90 (312) 468 07 83 Uzman
Genel Ağ : http://tdk.org.tr eposta:
[email protected]
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’na uygun olarak Güvenli Elektronik İmza ile üretilmiştir.
Evrak teyidi https://tdkebys.ayk.gov.tr/Sorgu adresinden 05B057G3DU7B
kodu ile yapılabilir.
Türk Dil Kurumu’na ve değerli başkanı Purofesör Doktor Mustafa S. Kaçalin beyefendiye hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum.
Xxxx
Yazarlarımız, edebiyatçılarımız, felsefecilerimiz, ahlakçılarımız ve davranış bilimcilerimiz, dini konuşmalar yapan din görevlilerimiz lütfen Türkçe konusunda düşününüz. Konuşmalarınızda, anlatımlarınızda, yazlarınızda gerekli değilken, Türkçe’si varken hem de dört-beş tane zaman içinde kullandığımız kelimeler varken hepsini bırakıp firenkçe kullanmayınız. Firenkçe kelimelerle Firenkçe düşünülür. Türkçe kelimelerle de Türkçe. Medeniyet Türkçe’sinde belirttiğim gibi İslam medeniyetine dahil olduğumuzdan beri Arapça ve Farsça’dan alarak fethettiğimiz kelimeleri de yabancı sayma hamakatına düşmeden Türkçe yazalım, Türkçe konuşalım. Millet olmanın bir yolu da resmi dili, milli dili iyi bilmektir. BU ana dili bilmeye ebgel değildir. Herkes ana dilini bilmeli, konuşmalı, kullanmalı ama devletle olan münasebetlerde resmi ve milli dil konuşmak ve kullanmak, millet olmanın teminatıdır.