TARİHİMİZDEKİ GARİP VAKALAR
Onsekizinci asır ortalarında Osmanlı sarayında Valide Sultan olarak kırk yıla yakın saltanat sürmüş ve göz kamaştıran bir lüks içinde yaşamış olan Dördüncü Mehmed'in anası Turhan Sultan, Ukraynalı bir köylü kızı idi. Dokuz on yaşlarında Tatarlar tarafından kaçırılmış ve Osmanlı Sarayına Süleyman Paşa isminde bir vezir tarafından takdim edilmişti.
Turhan Sultan gayet narin yapılı, zarif ve harikulâde zeki bir kadındı. Esirciler eline düştüğü zaman köyünde bir yaşında bir erkek kardeş bırakmıştı. Bu güzel çocuk da sekiz dokuz yaşında iken Tatarlar tarafından çalındı ve İstanbul'da bir manava satıldı.
Yusuf adı verilen ve Müslüman olan bu çocuğu, sahibi olan manav bir baba sevgisiyle bağrına basmıştı ve Yusuf büyük şehirde << Manav güzeli >> lâkabı ile bir şöhret bulmuştu. Bir gün bu dükkânın önünden geçen Valide Sultan manav güzelini uzaktan görür görmez kardeşi olduğunu tanıdı ve maiyetindekilere emir vererek çocuğu âdeta zorla saraya aldırttı. Bu çocuğu kundakta iken bir kurt ısırmıştı ve hayvanın diş yerleri manav güzelinin sağ kalçasında hâlâ bir nişan olarak duruyordu.
Valide Sultan kardeşini bulunca sevincinden bir çılgına dönmüştü. Ona bir baba şefkati gösteren manavı ihya etti. Yusuf’a da devrin kıymetli hocaları elinde ciddi bir tahsil yaptırttı , fakat devlet işlerine karıştırmadı, kendisine kâhya tayin etti. Manav güzeli, ölünceye kadar İstanbul'da bir zengin ve kibar hayatı sürdü.
*
Bu da yakın tarihimizdeki bendeki vaka
Ah bu evlilik !
Bekârlıktan evliliğe geçildiği zaman, insanın günlük yaşamında da haliyle değişiklikler oluyor. Bunlardan bir tanesi de aynı yastığı paylaşmak.
İşin içine girilmediği zaman, hanımın veya erkeğin yatış şekilleri, horlamaları, nefes alış, veriş şekillerini bilemiyorsunuz.
Zaman geçtikçe, insanlar bazı trajikomik veya komik olayların da farkına varabiliyor. Bunlarla ilgili bir anımı aktarmak isterim.
Bir gece uyumaya çalışırken, hanımın yüksek ses ritminde nefes alış verişi dikkatimi çekti, kendi nefes alış verişime dikkat ettim, ufacık gürültü yok. Eyvah dedim! Herhalde ben nefes alamıyorum, kalbim durdu diye derin nefes alma gereği duydum, uzun müddet derin nefes sendromu başladı. Bu da bende sıkıntı yarattı ve psikolojik rahatsızlık verdi. Meğer hanımın guatr rahatsızlığından olan sorunuymuş. Onun da bundan haberi yok, tabi olay daha sonra ortaya çıktı.
Şükürler olsun, geç de olsa işin farkına vardık ve rahatladım.
Benzerlik :
Seyir halindeki taksinin yanına bir motosiklet geliyor, taksi ile aynı ritimde giderken motosiklet aniden gaz vererek füze gibi fırlayınca, taksi şoförü, eyvah arabam durdu !! Demesi, benim başımdan geçene olaya benziyor gibi ...
*
Be güzelim seni seveli
Hâlim oldu yine hâlim üstüne
Bana râkiblerin acı sözleri
Elem oldu yine elem üstüne
Şu karşıdan gelen bir bölük çengi
Kimi serhoş durur kimisi yengi
Eğnine giymiş atlas-ı firengi
Seyrân oldu yine seyrân üstüne
Sevgi ve Saygılarımla.