CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

TANIMAM ETMEM BİLMEM

Kahramanımız siyasi yelpazenin milli görüş çizgisindendir. Partinin her devirdeki demirbaşı, son devrin eski kulağı  kesiklerindendir. Her devirde koltuğunu korumayı bilmiş, her zaman milletvekili, bakan, meclis başkanı vs olmuştur.

Dişli bir avukat olup çenesi kuvvetlidir. Sesi tedrici olarak yumuşaktan serte seyreder,   hitabet ve belagatiyle kimisinde hayranlık kimisinde iç kanama geçirtir idi.

İkna yeteneğine sahip olduğu söylenir.

Açık oturumlara telefonla katıldığında muhatabına  yıkama yağlama ameliyesi çektikten  sonra  kafa kola alarak  sırtını yere vurur idi. 

Bazı mahfiller şahsın FETÖ  ile iltisakını kurmaya çalışıp, kendisine  tövbe istiğfar teklif etmiş iseler de  o , “Tanımam , bilmem, etmem...Tencere dibin kara benimki seninkinden kara... kimse günahsız değildir...Herkes yanıldı, o da yanıldı, ben de yanıldım “ karşılığında bulunmuş idi.

Oturduğu apartmanın  adı  kullanılarak ordu mensuplarına operasyon  çekilip  ‘kozmik odaya" girilmiş,   alınan çok gizli belge ve bilgiler alınarak  bilinmeyen bir yerlere servis edilmiş idi.

Türkiye Cumhuriyeti tek başlılık sistemini , başkanlık sistemini seçtikten sonra   başkan içteki  , dıştaki  hatta  partisinin içindeki  bir kısım mahfillerin  ağır eleştirilerine ,  maruz kaldı.

Hatta parti içindeki bu herifler iyot gibi ortaya çıkınca “ Allah Reisimize uzun ölürler versin. Biz bu dünyada da öteki dünyada da ondan razıyız. Bizim yol arkadaşlığımız pazara kadar değil , mezara kadar  “ demişlerse  de bir süre sonra yeminlerini unutup birbiri ardınca reisin  sırtına hançer   üşüştürmüşlerdi.

Bunlar Reisin kuvvetler ayrılığı   prensibini tanımadığını, yargıya müdahale ettiğini beyan etmişlerdi. 

Kahramanımız da bu beyan sahiplerinden biriydi. Hatta bir fırsatını bulup orta yerde “Bana cübbeli giydirmeyin!” şeklinde tehditkar ifadede bulunmuş idi. 

Pandemi  hadiseleri başlayınca dairesine , dairesindeki , çalışma odasına çekildi. Odada raflar  envai renkte   kitaplarla doluydu.

Masanın üzerindeki  bir kitap dikkatini çekti.  Devran adlı kitaptı bu.  Yazarı içerideydi

Kitabı okudu. Çok beğendi.

Dışarı çıkıp  bu kitabı övdü. Kürt kardeşlerini bu kitapta tanıdığını beyan edip Selahattin ile  Osman’a  hürriyet talep etti. 

Bilindiği üzere “ Başkan Aponun heykelini dikeceğiz heykelini”  diyen Selahattin, taraftarlarını sokağa çağırmış, gösterilerde ölümlü hadiseler olmuştu. Osman ise Soros'la görüşmüş Taksim olaylarında yer almıştı. 

Bu arada Amerika’da  Trump kaybetti, Biden kazandı. Biden Reis’ e  muhalef eliyle darbe  yapacağını söylemiş idi. 

Muhalefet ellerini ovuşturup ortaya çıkmaya başlamış idi.

Reisin  gözünden  düşüp  “ mezara kadar yol arkadaşı” olduğunu söyleyenler de  koltuklarındaki hançeri çıkarıp pozisyon aldılar. 

Umumi efkarın malumu olduğu üzere  dar zamanda “tanımam , etmem, bilmem” diyen,  geniş zamanda “ bak, bana cübbemi giydirmeyin" diyen  malum eşhasın ibretlik  hikayesi burada  hitam bulmuş oluyor...

<