TABİİ AFETLERE ÇÖZÜMLER
FARKLI TARAF
Az sayıda da olsa yazılarımı takip eden okuyucularımın, diş tedavilerim nedeniyle ara verdiğim yazılarımın çıkmayışlarını sormaları nedeniyle yazmaya başladım. Ülkemizde yaşanan sel felaketleri ile ilgili yazımda tabii afetlere önlem alınabileceği konusuna değinen dostlarım, bu önlemlerin neler olabileceğini açıklamamı istemişler.
Taşkınlıkla mücadelede, ani sel felaketlerinin önlenmesi için Japon modeli eğilimli alanlarda suyu depo edecek silo benzeri su depolama sarnıçlar inşa edilebilir. Bu sarnıçlar da toplanan su 5 saniyede 25 m2 lik bir havuzun suyunu boşaltacak akış gücüyle, bu suyu bağlantılı kanallarla en yakın deniz, göl, dere çay ve barajlara ulaşması sağlanabilir.
Baraj havzalarında arazi yönetimi, arazi kullanımı özellikle orman eko sistemleri ile beraber hidrolik fonksiyonlar ormanların korunması, yönetilmesi çok önemli olup, hidrolik ağaçlandırma, hem barajların ömürlerini uzatıp erozyonu azaltır hem de su potansiyeli ve kalitesini artırırlar. Barajların ekolojik güvenliğini de sağlayan bu yöntem, iklimi regüle edip, yağışlarının sele dönüşmesini olumsuz etkilerini azaltır. Orman yangınlarında bilhassa yaz mevsimlerinde hava araçları ve normal kameralı koruma sistemlerinin sayıları araştırılmalı, buna ilaveten güneş enerjisi ile çalışan kozalak isimli erken uyarı cihazları ağaçların gövdelerine yerleştirilerek risk değerleri ölçümlemeleri yapılmalıdır. Yangın çıkmadan önce bu sistem uyarı vermekte olup sıcaklık 30° dereceyi aştığında nemin % 40’ nın altına düştüğü zaman durum risklidir.
Bu verileri cihaza tanımladığınız zaman, kritik noktalar aşıldığında, anında mesajla sistem uyarıda bulunuyor. Hangi noktada sistemli olduğu belirleniyor. Mesaj geldiği anda ekipler bu alanı kontrol altına alabiliyorlar. Bu alanda yangın çıkmadan riskli alan kontrol altına alınabiliyor.
Deprem konusunda da her defasında tekrarladığımız gibi mevcut binalar için çözüm kentsel dönüşümdür. Ancak Devletimizin maddi yardımları yeterli olamadığından ve mahkemelerde kararların alınması uzadığından zaman kaybedilmekte eski yorgun binalar dahi kendi kendine yıkılmaktadır. Riskli binalar için kat maliklerinin karar alabilmesi, ihtilaf halinde mahkemenin karar vermesi bu işi zorlaştırmaktadır. Bu kararı Belediyelerin yetkili birimleri vermeli, ara bulucu hukukçulara da bu konuda yetki verilmelidir. Ayrıca mutlaka kentsel dönüşümün ada bazında yapılması planları da buna göre düzenlenmeli, müteahhit için cazibeli hale getirilmelidir.
Yeni binaların denetlenmesinde görev alan Yapı denetim kuruluşlarının önlerindeki engeller kaldırılmalıdır. Bu köşede bir kaç önemle dile getirdiğim konulardan önemli biri için Bakanlığımız yasal düzenlemeleri yapmış ve doğru bir kararla en riskli ilimiz İstanbul dört bölgeye ayrılması isabetli bir karardır. Yapı denetim kuruluşlarının önündeki bürokratik engeller devam etmekte olduğundan denetimin kalitesi artırılmalıdır. Her yapı denetim kuruluşu hakediş işlemleri için ayrıca kadro tahsis etmekte, internet çağında bir hakediş işlemi için defalarca ilgili idarelere gidilmekte, zaman kaybı ve lüzumsuz harcamalara sebebiyet verilmektedir. İl Müdürlükleri, Belediyeler ve Mal Müdürlükleri bu işten sorumlu olması, Yapı Denetim kuruluşlarının işini zorlaştırmakta asli görevi olan denetim görev ve sorumluluğunu azaltmaktadır. Hiçbir sektörde verilen bir hizmetin bedelinin ödenmesi bu derecede işlemlere tabi olduğunu sanmıyorum. Ben uzun yıllar Proje mühendisliği ve müteahhitlik yaparken verdiğim hizmet bedelinin ödenmesinde bu derecede zaman kaybına uğramadım ve lüzumsuz masraflar yapmadım. Ülkemizde ilk Yapı Denetim şirketini kuran ve bugüne kadar bu hizmeti veren bir şirketin sahibi ve Y. Kurulu Başkanı olarak yeni göreve gelenlere çevre şehircilik ve iklim değişikliği bakanımızdan yetkili tüm kurumlardan bu önemli konunun da düzeltilmesi için istirham ediyorum. Önemli olan yapıların proje fen ve sanat kurallarına uygun olarak denetlenmesi, depreme dayanıklı sağlam yapılar inşa edilmesidir. Geriye kalan teferruattır. Teferruatlarla fazla zaman kaybedilmemelidir. Bakanımız başarılı Belediye Başkanlığı yapmış tecrübeli bir insandır. Benim ne anlatmak istediğimi en iyi bilen bir kişidir. Bu konuya da el atacağına inanıyor kentsel dönüşüm ve Yapı Denetim konularında yaptığı çalışmaları ve çıkardığı yasa yönetmelikleri yakından takip ediyor kendisini tebrik ediyorum. Bir önemli hususta depremle birlikte sel ve fırtına gibi afetleri de kapsayacak zorunlu deprem sigortası çıkartılmalı. Bina tamamlama ve yapı sorumlulukları sigortası yaygınlaştırılmalıdır. Kat malikleri ve kiracılar eşyalarını sigortalayabilmelidir. Riskin en aza indirilmesi, tüketicinin mağdur olmaması için inşaatın başlamasından bitimine kadar geçen sürede şirketleri denetleyecek konutlar sahiplerine teslim edilmezse devreye sigorta şirketi girmeli, konut için o tarihe kadar ödenen tüm bedel tüketiciye ödenmeli ve inşaatın tamamlanması sağlanmalıdır. İnşaat kalitesinin yükseltilmesi için yapı denetim sürecinde yer alan kişi ve kuruluşların mesleki sorumluluk sigortası ve yapı müteahhitleri de dahil yaygınlaştırılmalıdır. Ülkemiz siyasetinin duayenlerinden eski Bakanlarımızdan değerli devlet adamı Sn. Necmettin CEVHERİ’ ye Allah’tan rahmet dilerim. Kederli ailesine baş sağlığı niyaz ediyorum. Kabri nur, mekanı cennet olsun.
Sağlıcakla kalın