TABİİ AFETLER BAKANLIĞI KURULMALI
Kurumlar arasında eşgüdüm sağlanmalıdır. 6 Şubat 2023 depreminde anlaşılmıştır ki Tabii Afetler Bakanlığı’nın kurulması artık kaçınılmazdır.
Bu depremde A.F.A.D. Kızılay, Belediyeler, Sivil toplum kuruluşları cansiperane çalışmalar yapmış olsalar da planlı ve programlı hareket edilemediğinden yine binlerce bina yıkılmış, binlerce insan can çekişerek can vermişlerdir.
Seçimlere yakın bir zamanda bu facianın meydana gelmesi, siyasetçiler arasında kısır çekişmelere sebebiyet vermiştir. Bir kısım siyasetçiler bu faciada olayın müsebbibi olarak Cumhurbaşkanını görmüşler ve suçlamalarda bulunmuşlardır. Deprem bölgesinde çalışmalar yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na hakaret edilmesi de yanlış bir davranıştır. Siyaset erbabının böyle olağanüstü bir halde birlik beraberlik içinde hareket etmesi gerekirken, birbirlerini suçlamaları depremzede vatandaşlarımızı ve Milletimizi üzmüş ve tedirgin etmiştir.
A.F.A.D., Kızılay ve diğer kurumlar arasında koordinasyonun sağlanamaması zaman kaybına sebebiyet vermiştir. Neresinden bakarsanız, bakın ben davet aldığım toplantılarda bunu devamlı söylüyor ve bu köşede de devamlı yazıyorum. Ülkemizde tabi afetler ardı ardına devam ediyor. Ekonomi, Milli Savunma, İçişleri önemli oldukları için nasıl bakanlıklar tarafından yönetiliyorsa, tabii afetler de en azından onlar kadar önemli olup, kurulacak bir bakanlık tarafından yönetilmelidir. Ben bunu deprem öncesinde bu köşede iki kez yazdım ve iktidar partisi il başkanlığında önemini anlatmaya çalıştım. Bana her zaman: “A.F.A.D. bu işten sorumlu ve yetkilidir” deniyor.
Ancak A.F.A.D.’in başında bulunan yöneticinin bir bakan kadar devletin ve özel kurumların yöneticilerine afet öncesi ve afet sonrasında söz geçirebileceği ve koordinasyonu sağlayabileceği kanaatinde değilim. Hele-hele Belediye Başkanlarına hükmedebileceğine inanmıyorum. Siyasetin her yerde etkin olduğu bir dönemde ise bu iş daha vahim bir hal alıyor. Nasıl ki konut ihtiyacını çok önemli bulup, T.O.K.İ. kurulmuş ve bu konuda başarılı olmuş ise de ancak T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu işte önemli payı bulunmaktadır. Bu konuda da A.F.A.D. göreve devam etmelidir. Ancak kurulacak Tabii Afetler Bakanlığı ona destek olmalıdır. Zira siyasi kimliği olmayan yöneticilerin olağanüstü hallerde bile etkin olabilmeleri oldukça zordur. Bunu tabii afetler meydana geldiğinde T.V. görüntülerinden ve basında çıkan haberlerden kolaylıkla anlayabiliyoruz.
Tabii afetlerde yapılmaması gereken büyük hata; İlk 24 saat içinde eğitilmiş ve bilinç sahibi insanların önce kendilerini, ailelerini, kendi binalarında yaşayanları, yakın komşularını kurtarmaya çalışmaları gerekir. Çünkü kurtarma ekiplerinin ve yardımların gelmesi zaman almaktadır. Bütün bu zaman içinde yapılmaması gereken iki önemli şey vardır. Birinci herkesin telefonlarına sarılması, iletişimi tümüyle durdurmaktadır. Tabii ki bunun engellenmesi imkânsızdır. Ama buna göre bir teknik hazırlık yapılmalıdır. İkincisi de ulaşım meselesidir. Herkesin arabalarına binip, yollara dökülmesi, kurtarma araçları, itfaiye ve ambulansların olay mahalline gelmelerini engellemektedir. Güvenlik güçleri önceden hangi vasıtaların ilk kritik günlerde deprem bölgesine girebileceğini, hangilerini sokmamak gerektiğini önceden bilmelidir. İyi niyetli gönüllü vatandaşların itiş-kakış içinde birilerini enkaz altından çekiştirmeye kalkışmalarının engellenmesi gerekir. Güvenlik kuvvetleri bir koridor oluşturarak bunu disipline etmelidir.
Tabii ki bunları olay sonrası söylemek kolay, olay esnasında yapabilmek zordur. Bunu da ancak bakanlık önceden yapacağı plan ve programlarla, olay esnasında vereceği karar ve talimatlarla yapabilir. Kurtarılan kişiye ne yapılması ve nelerin yapılmaması gerektiğini bilen, eğitimli insanların zamanında görev başında olmaları, bunun bağırarak değil, güvenlik kordonları ile sağlanması gerekir.
Önemli bir husus, biraz bilinçli, biraz da kasıtlı olarak, kurumlar arasında bir eşgüdümün olmadığı görülmektedir. Böylesine elim bir afet durumunda bile kamu kuruluşlarının bir kısmı birbirleri ile konuşmuyor, birbirlerine söz geçiremiyorlar. İşbirliği yapmak bir yana, birbirlerini bilmeyerek engelleyebiliyorlar. Bilhassa belediyelerle işbirliği sağlanamıyor. Hal böyle olunca da zaman kaybedilip, zarar büyük oluyor. Gemilerin hastane olarak hizmet vermesi, gecikmeli de olsa, yerinde bir karardır.
Tabii ki böylesine bir afette hatalar çok olacaktır. Bunu asgariye düşürebilmek kurulacak Tabii Afetler Bakanlığı ile sağlanabilir. Her tabii afette bunun önemi ortaya çıkmıştır. Bizden söylemesi. Yetkililerin dikkatine arz olunur.
Gelecek zaman yine bize çok şeyi unutturacak. Dünü unutup, bu günü düşüneceğiz. Ancak, bu gün yarından iyidir. Yeni bir tabii afet yaşanmadan aklımızı kullanalım. Gerekenleri vakit kaybetmeden yapalım. Olay zamanında mucize yaratamayız.
Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize, şehitlerimize, görev esnasında şehit düşen arama ve kurtarma ekibi görevlilerine Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, yardımsever ve gönüllü vatandaşlarımıza şükranlarımızı ve teşekkürlerimizi sunarız.
Sağlıcakla kalın.