SİZLER İÇİN İZMİR ALAÇATI 9. OT FESTİVALİNE GİTTİM
Değerli okurlar, sizler için geçen hafta gerçekleşen İzmir Alaçatı Ot Festivalini anlatmaya çalışacağım, orada video, fotoğraf çekerek bölge halkı ile söyleşiler yaptım. Aslında amacım hem festivali anlamak, hem de bölge halkının duygularını sizlerle paylaşmak üzerineydi. Daha önce birçok kez gitmiş olduğum İzmir’e kısa vadeli ve belli bölgelerinde tatil yapmak üzerine gitmiştim. Ancak bu sefer işin rengi değişti, bu sefer başlıkta da belirttiğim gibi sizler için oraya gittim, az da olsa sizlere anlatabilmek için.
Şimdi eğri oturup, doğru konuşmak gerekiyor. İsminden de anlayacağınız üzere 9.Ot Festivali yani bu organizasyonun 9’cu yılını yaşamış olduk dersek çok doğru bir ifade kullanmış oluruz. Peki, 9 sene önce ne oluyordu? Böyle bir organizasyon olmuyordu. Bölgenin önde gelenleri, belediye demiş ki arkadaş bölgeye yaz gelmeden nasıl yerli, yabancı turist çekebiliriz? Bizim yöremiz güzel yöre, köylerimizde bölgemiz de envaiçeşit bitki ot doğal güzellik var demişler. Sonra da bir festival yapalım, İsmine de Ot Festivali deyiverelim demişler. Şimdi Güzel İzmir’imizin içi tarih kokar, Bildiğiniz üzere Efes bölgesi yani tarihin kazılarak gün yüzüne çıktığı yer, Meryem Ana, Hristiyanların Hacı oldukları yerlerden, Çeşmede ki kaleye kadar envaiçeşit kültür kalıntısı ve tarih kokar bu şehir. Ancak, bu festival anlayacağınız üzere, milenyumun icadı diyebiliriz. Ama kim düşündü ise hem helal olsun, hem de Allah razı olsun diyorum.
Bölgeye girişte çok yoğun bir güvenlik önleminden geçiliyor, kolluk kuvvetleri adım başı her yerde diyebiliriz. Vatandaş için, bölge fevkalade korunuyor ama bu iş yapılırken rahatsızlık verilmiyor bilakis güven duygusu yaratıyor. Bu durumdan memnun olduğumu ifade edebilirim. Dar sokakları olan Alaçatı da, yekûn ile insan kalabalığı varken bile nerdeyse kotun arka cebine telefonunuzu koyup gezebilecek kadar rahat dolaşıyorsunuz. Orada şunu da fark ettim, bu organizasyonun bu denile kalabalık olması. Kalabalıktan kastım, 150 adet Tur otobüsünün gün içine yayılarak geleceği iddia ediliyor. Buda Nisan ayı içerisinde çok ciddi bir Yerli ve/veya Yabancı turist akını demek oluyor. Açıkçası ben burada ki köşemden istisnasız bu organizasyonları düzenleyerek, hem milletimizin kültürünü arttıran, hem de ekonomiye can katılmasını sağlayan tur şirketlerini gönülden tebrik ediyorum.
Peki bambaşka bir algıya değinmeyi istiyorum. Hem İzmir’dir, Hem de İzmir’in Turistik Yeri Alaçatı’dır. Deli gibi fiyatlar vardır yanılgısına asla kapılmayın. Ben gözleme yapan teyzelerden, otlu peynirli gözlemeyi 5 TL’ye aldım. Bir mekân da Türk Kahvesi içtim, orda da fiyatlar gayet normal. Turist akını olacağı bir günde, ne koparsak kardır felsefesi güderek fahiş rakamlar sunabilirlerdi. Ben fiyatlar noktasında çok memnun kaldığımı ifade edebilirim.
Ayrıca vatandaşlarımız, Atatürk Bulvarı'nda start alan kortejde, Atatürk'ün posterini taşıyıp ve renkli kostümler giyerek, marşlar ve şarkılar eşliğinde yürüdü. Festivale ev sahipliği yapan Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, yaptığı açıklamada, festivali bu yıl "Sarmaşık/Kuşkonmaz" temasıyla düzenlediklerini, festivalin, çevre bilincinin aşılanması, bölgede yetişen bitkilerin ve kültürünün gelecek nesillere aktarılması anlamında önemli role sahip olduğunu söyledi.
Bu festival, bu yıl haberdar olanlar için gelecek yıl gidilecek bir durak olabilir. Çünkü, sadece İzmir değil; Ege Bölgesi'ne özgü radikadan şevketi bostana, sarmaşıktan arap saçına yüzü aşkın otu ve birbirinden özel birçok şifalı ot sergilendi. Doğası ile havası ile her bir şeyi ile huzur kaynağı olan bu bölge ziyadesi ile dikkat çekici ve görülmeye değerdir. Haftaya Görüşünceye dek esen kalın, hoşça kalın.