Haj dayı  o mübarek topraklarda tamirci olarak yaşamış, Kabe'yi tavaf  etmiş , Türkiye de  evli,  çoluk çocuğu  varken, nefsine hakim olamamış orada da bir arap kadınıyla evlenmiş ,hatta ondan da bir kaç çocuk peyda etmişti.

Bu nefsi kalabalık herifin yaşlı karısı  evde otura otura kilo almış, sırt ve diz ağrılarından mutazarrır olmuştu. Üstüne üstlük üzerine karı getirmesine çok bozulmuştu. 

Zamansız gelen çocuklar külliyen kalbur altıydı. Har – gür , bağırtılar içinde çocuklar   patlayıcı oyuncaklarla  mahalleye ses getirmişlerdi. 

Haji dayının  çocukları demek , kavga gürültü  ğatlayıcı demekti.

Hajı çocuklara müdahale etmez;  Bırakın çocuklar oynasın   derdi. 

Hajı uzaktan adeta   bir lokma bir hırka ile yaşayan biri gibi çelimsiz görünürdü ama bu görünüş kimseyi aldatmasın. Her öğle vakti köşedeki çay ocağında,  yan taraftaki kasaptan ısmarladığı lahmacunu çay ocağının müşterileri içinde çekinmeden  yerdi. Ufak tefek cüssesiyle bu pis boğaz herifin yaşını itiraf etmek gibi bir yiğitliği olmadı.  

Arabistan çöllerinde alacağını almış vereceğini vermiş emekli olarak Türkiye’ ye dönmüştü.

Ha , unuttum söylemeyi; bu herif utanmaz, iflah olmaz bir tıktok takipçisiydi.

Köşede lahmacununu yedikten ,  tütününü  sardıktan sonra  ordan geçen temiz kalpli saf komşusuna çay ısmarlar, cebinden çıkardığı cep telefonundan  tiktok videolarını gösterir ona; Seyret ama sulanma ! derdi. 

Komşusu pek saftı. Göbek atan , gerdan kıvıran video  tazelerini,  Haj dayının yeni karısı sanır;  Sulanmam Hajı dayı, Sulanmam.  Hayırlı olsun Hajı dayı derdi. 

ALİ DAYI

Ali dayı bilinmeyen zamandan beri emekli. Uzun uzun zamandır  yatalak  karısına  hizmet etti. Karısına yemek yaptı, yedirdi içirdi. Temizliğini , banyosunu yaptırdı.

Yaşlanan hanımıyla yaşlandı. Çocuklarını çoktan uçurmuştu. Kimi öğretmen kimi memur oldu. Çocuklarının tavizsiz yüksek ahlâklarıyla övündü. 

ALİ Dayıya  rastladıkça hal hatır sorarım. İyi adamdır. Güleç yüzlüdür. 

Dün de cami  duvarına yaslı bankta dinlenirken  gördüm. Hal hatır sordum. Hastasını sordum. Mütebessim; her zamanki gibi ,  dedi ve ekledi : Ben de kanser oldum!

Klasik bir kaç teselli ve sağlık dileklerinden başka ne diyebilirdim ki...