ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Mübarek “Cuma” ve “Liyakat”...

Yarın mübarek günlerden Cuma...

Aslında Allah’ın her günü mübarektir...

Cuma’yı daha mübarek kılan, özel ibadet yapılan gün olmasıdır...

Yine Cuma’mızı eda edip, minbere çıkan hoca efendinin Diyanet İşleri Başkanlığı’nca ellerine tutuşturulan “öğüt”leri dinleyeceğiz...

Büyük ihtimalle, haramdan, israftan, fitneden, kul hakkından, yolsuzluklardan, hırsızlıklardan, adam kayırmacılıklardan, adaletsizliklerden, kadın haklarından bir kelime bile edilmeyecek!..

Özetle, devletimizden bizlerin verdiği vergilerle maaş alıp, dini gerçekleri anlatmayan ya da anlatamayan din adamları (!) cemaati aydınlatmaya çalışacak!..

Garip, ama gerçek!..

Bir de, Cuma çıkışında ekonomik zorlukları aşmaya çalışan cemaatin karton kutulara “Camiye Katkı” adı altında “Boş geçmeyin, ey cemaat” sözlerini dinleyeceğiz...

Makbuz yok, tutanak varsa da, toplanan rakamı bilen yok, bu meblağların nereye gittiğini kalem kalem açıklayan da yok!..

Ver parayı, sevaba nail ol” demekten başka çaremiz de yok!..

Allah, Allah, Allah” diyerek...

Din, kitap” diyerek...

Uyduruk” vaazlarla bu saf inançlı toplumun manevi duygusunu sömürenler...

Zamlara bile “Allah” ile bağ kuranlar, kurduranlar...

Hayır da, şer de Allah’tandır”ı kendi çıkış noktaları için kullananlar...

Basiretsiz yönetimlerinin icraatlarını bile Allah’a yıkanların vay haline...

Düşünmek bile istemiyorum...

Düşündükçe, böyle bir yönetimin bize layık görüldüğüne inanamıyorum...

***

Liyakat” çok çok önemli bir yapı taşıdır...

Liyakatsız” kadroları iş başına getirmek de, olmamalıdır...

Öz kaynakları alabildiğince çok olan ülkelerde, “liyakatsız”lık önemli değildir...

Kaynaklar o kadar zengindir ki, tüketmek o kadar kolay değildir...

Ben, 1977’de yaşanan “Güneş Oteli” pazarlığını çok eleştirmiştim...

Hükümet olmak için, “Her şeyi olağan görenler”i eleştirmiş, yerden yere vurmuştum...

O tarihte AP’den istifa ettirilen 12 milletvekilinden birçoğunu bakan yapan Bülent Ecevit’in çok suçlu olduğunu yazmıştım...

Transfer sonrası bakanlık koltuğuna oturanlar bir süre sonra yolsuzluklarından Yüce Divan’da yargılandılar ve bir kısmı mahkûm oldu...

Ben, o tarihlerde Bülent Ecevit’in yargılanması gerektiğini yazmıştım...

Nedeni de çok açıktı...

Ecevit Başbakan’dı...

Yani bakanların başıydı, onlardan direkt sorumluydu...

Liyakatsız insanları bakanlık koltuğuna taşıyan da suçludur!” diye yazmıştım...

Şimdi ne oluyor?..

Eski başbakan ve bakanlar “liyakatsızlık”la suçlanıyor...

Layık oldukları için bu makama gelmediler” diyerek, adeta suçlanmaya çalışılıyor...

Bence alenen, “Liyakatsız insanları ben bakan, başbakan yaptım” deniliyor...

İyi güzel de, sormazlar mı, biliyordun da, “O halde neden yaptın?” diye...

İşte böyle bir kısır döngü içerisinde yaşıyoruz...

Çıkış yolu arayanların “akıl karıştıran” sözleriyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZAFER BENGİ Arşivi