ZEKİ GÜVEN

ZEKİ GÜVEN

SEN DEĞİŞİRSEN DÜNYA DEĞİŞİR

Merhaba,

Değişim bir dinamiktir. Yaşadığımız sürece değişim bizimle birliktedir. Biz değişirken başkaları da değişiyor. Ama hayat gerçekten de böyle mi? Her canlı kendi isteği ile mi değişiyor yoksa birileri mi bizi değiştiriyor? 

Başkalarını değiştirme istediği sadece insanoğlunda var. Diğer tüm canlılar kendi değişimini gerçekleştirir. İnsanoğlu her zaman başkasının eksiklerini bulma konusunda başarılıdır. Herkes birbirini sürekli eleştirir, düzeltmeye çalışır ya da emirler verir. Ama kimse kendisini sorgulamaz ve günlük eylemlerinin muhasebesini tutmaz. Bu ben olgusunu besleyen egodan kaynaklanır. Peki biz gerçekten de mükemmeliz de çevremiz mi eksiklerle dolu?

 “İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır” diye atalarımızın çok güzel bir sözü vardır. Yani değişim önce kendimizle başlıyor.  Bu konuyla ilgili çok güzel bir hikaye var; İmam Azam Ebu Hanife’nin Bal hikayesi.

Çocuğun birisi bal yiyince vücudunda yaralar çıkıyormuş, ama bir türlü bal yemeyi de bırakamıyormuş.

Ailesi, çocuğun bal tutkusunu önleyebilmek için hekimlere gitmişler, tedbirler uygulamışlar, ama nafile!

Sonunda, tavsiye üzerine, İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerine gitmişler.

İmam Azam, sorunu dinledikten sonra çocuğun anne ve babasına;

“Kırk gün sonra gelin” demiş.

Anne ve baba buna bir anlam veremese de çaresizlik içinde mecburen geri dönmüşler.

Kırk gün geçtikten sonra tekrar huzuruna varmışlar.

İmam-ı Azam, çocukla kısa bir görüşme yaptıktan sonra ona;

“Bundan sonra bal yeme evlâdım!” demiş.

Sonra da çocuğun ailesine dönüp; “Tamam, gidebilirsiniz.” demiş.

Anne-baba şaşkınlık içinde. ”Bu mudur yani?” dermişçesine birbirine bakmışlar.

Öyle ya, kırk gün bekleyip de sonunda sadece bir cümle duymak, anlaşılır bir durum değilmiş.

Fakat karşılarındaki zat da devrin en büyük âlimi… Sıradan birisi değil ki…

Onun dediği gibi yapmışlar ve evlerine dönmüşler.

Sonraki günlerde bakmışlar ki çocukları artık bal istemiyor!

Merak etmişler bunun sebebini.

Tekrardan rahatsız etmişler ve ona; “Efendim, ona bir cümle söylediniz. Nasıl onu baldan vazgeçirebildiniz? Nedir bunun hikmeti?” diye sormuşlar.

Gülümseyerek şöyle cevap vermiş, “Kırk gün önce, ben de bal yiyordum. Bal yiyen birinin, başkasına bal yeme demesi etkili olmazdı. Sizin ilk gelişinizde bal yemeyi kestim, önce nefsimde denedim bunu. Kendim bunu bırakmanın mümkün olduğunu görünce sözüm de ona tesir etti.”

Kendimizdeki değişim ve gelişim nasılsa, başkalarına da örnek oluruz. Sözün tesiri sözde değil, söyleyendedir.

Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZEKİ GÜVEN Arşivi