Merhaba,

Yaşantımızda birçok insanla karşılaşıyor ve onlarla farklı düzeylerde ilişkilerimiz oluyor. Bu insan ilişkileri sırasında bazen birbirimizi anlamadığımız, bazen sormadan yargıladığımız ve bazen de çevre etkisiyle şekillendiğimiz oluyor. Ama aslında hiçbir şey göründüğü gibi değil. Görmek sadece gözlerle yapılan bir eylem değildir. Hislerimiz ve duygularımızın da işin içinde olması gerekiyor. Yoksa sadece bakmaktan öteye geçemeyiz.

Bununla ilgili bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Hikâye gerçek mi bilmiyorum ama buradan herkesin çıkaracakları mutlaka vardır. Denizin ortasında bir gemi batmaya başlıyor. Yolcular cankurtaran botuna koşuyor ve canlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Gemi de bulunan bir çiftte bu bota doğru gidiyorlar. Fakat cankurtaran botunda sadece bir kişilik bir yer kalmış. Tam o anda adam karısını geride bırakıp bota atlıyor. Bot yavaşça gemiden ayrılırken gemideki kadın kocasına bakarak şunu söylüyor;

Kadın sizce ne demiş olabilir? Şimdi burada durun ve kadının ne söyleyeceğini tahmin etmenizi istiyorum. Sanki cevapları duyar gibiyim. “Senden nefret ediyorum” , “cehenneme kadar yolun var” , “yazıklar olsun verdiğim emeklere” vs. sizce ne demiştir?

Bunların hiçbirini. Kadın eşine “Çocuğumuza iyi bak” demiş. Gemi adamın gözleri önünde batar ve adam evine gidip kızını tek başına büyütür. Yıllar sonra vefat eden babasının günlüğünü bulan kız çocuğu, annesinin ölümünü anlatan bölümü okur. Aynen şöyle yazmaktadır; “Denizin dibine beraber batmayı o kadar isterdim ki, ama çocuğumuz için, tek başına denize batmanı izlemek zorunda kaldım” meğerse çift, gemi seyahatine çıktıklarında kadına ölümcül bir hastalık teşhisi konulmuş. O kritik anda, adam ölmek üzere olan eşinin durumdan dolayı kendini bota atmış. Hikâyeyi dinlerken herkesin ilk aklına gelen adamın bencil bir davranışta bulunduğu olmuştur. Ama hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına örnek bir hikâye.

Hatta bu konuyla ilgili yotube da bir kısa video var. Bir uçak seyahatinde gece yolculuğu yapan yolculardan birinin tuvalet ihtiyacı vardır. Cam kenarında oturan kadın tuvalete gitmek için diğer iki erkek yolcuyu rahatsız etmeden koltuğundan ayrılmak ister. Tam bu sırada uçak türbülansa girer ve sarsılır. Kadın kendini adamın kucağında bulur. İşin en ilginç yanı, tam o sırada uçağın ışıkları açılır ve herkes kadını o pozisyonda görür. Videoyu “Don't judge too quickly” (Çok hızlı yargılama) ismiyle bulabilirsiniz.

Sizlerin de yaşamında buna benzer yaşanmışlıklar vardır. Çevremizde ilişki içinde olduğumuz herkes hakkında dış görünüşüne bakarak kararlar vermemeliyiz. Gördüğümüz, görmediğimiz, beğendiğimiz, beğenmediğimiz her şeyin bir açıklaması ve bir hikayesi mutlaka vardır. Zengin bakış açılarıyla hayatınızı zenginleştirin. 

Sevgilerimle…