MEHMET AYCAN

MEHMET AYCAN

SEÇİM DEDİĞİN NEDİR Kİ

Sandığa girersiniz loto oynar gibi bir  kutuyu işaretler,  sonra çıkar gidersiniz…

İşte bu kadar…

Oynadığınız o loto sizin geleceğinizdir, belki para kazandırmaz ama  geçiminizi, sokakta özgürce dolaşmanızın ölçüsünü belirler…

Çocuğunuzun nasıl bir eğitim alacağı o işaretlediğiniz küçücük kutucuğa bağlıdır…

Giyeceğiniz kılık kıyafet, sokakta mı yoksa işte çalışarak mı vakit geçireceğiniz, cebinizde para olup olmaması da bu lotoya bağlıdır…

Buna bazıları demokrasinin gereği der…

Bizde bu loto oynama işi ciddiye alınır, çünkü demokrasinin varlığı ve ölçüsü bu oyuna bağlıdır… Türkiye’de şimdiki demokrasi budur..

Gerçekten  “seçimde oy kullanma” dediğimiz bu oyun bir demokrasi ölçüsü müdür?

Hayır, tam aksine, seçime katılım yüksek olduğu ülkelerde seçmen yani oyuncu, demoratik kurumların varlığına ve işlevine güvenmiyor demektir…

Yani seçime katılımın yüksek olduğu ülkelerde “demokrasiyi yaşatacak ve geliştirecek”  demokratik sivil toplum örgütleri yoktur…

Sendikalar “sendika ağaları” tarafından yönetilir…

Edebiyat , müzik, sinema sanatı yok gibidir…

Kitap ve yazar sayısının çok olması, sahnelerde boy gösteren şarkıcıların bolluğu, resim sergilerinin fazlalığı o ülkede sanatın var olduğunu göstermez…

Yapılan sanatın niceliği (TDK'ya göre nicelik, varlıkların, ölçülebilen, sayılabilen ve gözlemlenebilen tüm özellikleri) ve niteliği (bir şeyin iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin vb. oluşu) sayısal bir derleme ile  değil, topluma yaptığı katkıyla ölçülür…

Örneğin, Yaşar Kemallerin,  Cemal Süreyyaların, Çetin Altanların, Peyami Sefaların ve ismini hatırlayamadığımız nicelerinin Türkiyesi’nde demokrasi bir başka anlam taşıyordu…

Ahmet Hamdi Tanpınar. Sait Faik Abasıyanık. Faruk Nafiz Çamlıbel. Orhan Veli Kanık. Oktay Rifat , Melih Cevdet Anday’ın yazdığı  dönemlerde demokrasi bir başka tartışılıyordu.

 Şimdilerde bu  tartışmaların olduğu varsa da niteliği ve niceliği ne kadardır ve sivil toplum örgütlerine ne kadar güvenilebilir; orası çok ciddi bir sorun ve  tartışma konusudur…

“Faaliyet alanları kısıtlanıyor” savunması da  demokratik anlayışın yeterince yerleşmemiş ve gelişmemiş olmasının bir göstergesidir..

 O nedenle  bu seçim önemlidir…

O gizli bölmeye girecek ve bir kutuyu işaretleyeceksiniz…

Eğer doğru kutuyu işaretlediyseniz, daha iyi ve özgürce yazan bir yazarı okuyacak, daha iyi şarkı söyleyen bir sanatçı dinleyecek, resim sergilerini gezebilecek, tiyatroları  bir başka gözle isleyeceksiniz…

Belki o zaman bir dünya starı film yıldızınız olabilir..

Bütün mesele o doğru kutucuğu işaretleyebilmek…

<