GÜNSU SARAÇOĞLU

GÜNSU SARAÇOĞLU

Sanatta bilirkişi

Sanatta bilirkişi

Sanat Müzayede Piyasası ile ilgili bilgi aktarmaya çalıştığım yazımda, kapitalist sistemin içinde sanatçıları ve koleksiyonerleri koruyan, gerçek değerlendirmelerin yapılmasını sağlayan güvenilir yapılanma ihtiyacının giderilmesinin gerekliliğinden bahsetmiştim. Eğitimli, alana hakim bilirkişilerin sayısının artması, onların etkin olarak sistem içerisinde yer alması çok önemine değinmiştim.

“Sanatta bilirkişi” kime denir? Hangi formasyonlara sahip olmalıdır? Alandaki görevleri ve önemi nedir? Kısaca bu konulara değinmek istiyorum.

Sanatta bilirkişi; sanat eserlerinin orijinalliğini, dönemini, sanatçısını, değerini ve durumunu değerlendiren uzmanlaşmış kişilerdir. Bu kişiler, sanat tarihçileri, küratörler, galeri sahipleri veya sanat eserleri üzerinde uzmanlaşmış restoratörler olabilir. Sanatta bilirkişilik, genellikle sanat eserlerinin satışı, sigortalanması, miras işlemleri, hukuki meseleler ve koleksiyon yönetimi gibi durumlarda önem kazanır.

Sanatta bilirkişinin rolü, eserin gerçekliğini ve kökenini doğrulamakla başlar. Bu süreç, eserin incelenmesi, döneminin ve kullanılan malzemelerin analiz edilmesi, eserin karakteristik özelliklerinin değerlendirilmesi ve sanat tarihi kaynakları ile karşılaştırılması gibi adımları içerir. Ayrıca, eserin önceki sahipleri ve geçmişi hakkında araştırma yapmak da bilirkişinin görevleri arasındadır.

Sanat piyasası, özellikle yüksek değerli eserlerin söz konusu olduğu durumlarda, sahtecilik ve yanıltıcı bilgilendirme riskleriyle doludur. Bu nedenle bilirkişi raporları ve değerlendirmeleri; alıcıların, satıcıların ve koleksiyonerlerin eserlerin gerçekliğinden emin olmalarına yardımcı olur. Bu raporlar ayrıca, eserin değerinin belirlenmesinde de kritik bir rol oynar. Sanat eserinin değeri, sadece sanatçının kimliği veya eserin estetik niteliğiyle sınırlı değildir; aynı zamanda eserin tarihi önemi, nadirliği ve durumu gibi faktörler de değerlendirmeye dahildir.

Sanatta bilirkişilik, derinlemesine sanat tarihi bilgisi, görsel analiz becerileri ve geniş bir uzmanlık alanı gerektirir. Bu alandaki uzmanlar, genellikle akademik eğitimlerinin yanı sıra uzun yıllar süren alan deneyimine sahiptirler. Bilirkişiler, eserler üzerinde fiziksel incelemeler yapmanın ötesinde radyografik tarama, pigment analizi ve kanvasın yaşını belirlemek için kullanılan karbon tarihleme gibi çeşitli teknolojik yöntemlerden de faydalanabilirler.

Bu uzmanlık dalı, sanat eserlerinin gerçekliğinin ve değerinin doğrulanmasında hayati bir rol oynar. Bu uzmanlar, sanat piyasasının şeffaflığını ve güvenilirliğini artırarak, hem sanatçıların hem de koleksiyonerlerin haklarının korunmasına katkıda bulunurlar.

Sanatla ve sevgiyle kalın…

<