Ruhun tercümanı dil
Dile, lisana ok fazla değer veriyorum. Çevremdeki insanların, algılaması böyle. Ben de o algıların
haksız olduğunu düşünmüyorum.
Dil her kelimeyi söylemez. Bilinen dilin kelimelerinden kimilerini kullanarak kendini ifade eder.
Kendini ifaden, kim? Ruh, Özvarlık, Kişi, Şahıs, Adam. Her insanın ortak olarak kullandığı temel
kelimeler yanı sıra, bir de insanın kendine ait, kendi fotografını, veren kelimeler vardır. O kelimeler
tekrarlanarak, ses ve vurgu tonu taklit edilerek o kişiler ima edilir.
xxxx
Siyasetçilerin kendilerini fotograflayan, kelimeleri hep olmuştur. Adnan Menderes, ‘Bire Müslüman’
demesiyle ünlüymüş, İsmet İnönü ‘Sizi ben bile kurtaramam’ sözüyle hatırlanırmış. Süleyman Demirel
‘Binaenaleyh’ kelimesiyle, Bülent Ecevit ‘olanak-olasılık’ ile yaad edildi hep. Kişiler aldıkları terbiyenin
dışına çıkılmayan kelimelerle konuşurlar.
İstanbul’da çeşitli semtler var. Kimi semt, kibarlığın, kimisi köylülüğün, kimisi görgüsüzlüğün, kimisi
külhanbeyliğin, kimisi boşvermişliğin temsilcisidirler. Bir semtin insanı kendine ait olmayan tarzla,
üslupla, kelimeleri telaffuz ettiğinde, ona hemen bir uyarı gelir büyüklerinden. Langalı gibi konuşma,
Tophaneli gibi konuşma, varoşlu gibi konuşma gibi.
Xxxx
Semtlerin temsil ettiği irfan, ahlak, seviye gibi esnafın da kendine özgü konuşma üslubu ve seçkin
kelimeleri vardır.
İnşaatçı ile şoför aynı kelimeleri kullanmaz konuşurken, benzetmeler yaparken, örnekleme yaparken.
Tababet ve sağlık esnafının kelimeleri de Gedikpaşa kunduracılarının ağzıyla, tarzıyla konuşmazlar ve
aynı kelimeleri kullanmazlar.
Eğitim seviyesi de konuşurken seçilecek, kimlik verecek kelimelerin seçiminde çok etkilidir. Lise
mezunu kişiler konuşurlarken onlardan Yahya Kemal Amfisi tanımını duyamazsınız. Ev kadınlarının
dili ayrı, memur kadınların dili ayrı, pamuk işçilerinin dili ayrı, sokak kadınlarının ve eğlence
dünyasının erkeklerinin dilleri ayrıdır. Erkeklerin dilleri ayrı ve kadınların dilleri ayrıdır. Her yaş
öbeğindeki kızların ve erkeklerin dilleri ayrıdır. Betimlemeleri, benzetmeleri, kullandıkları
örneklemeler farklıdır.
Xxxx
Bu farklılık o kadar farklıdır ki, akıllara durgunluk verecek kadar çoktur. İnsanların neşeli, kederli,
ümitli, buhranlı hallerinde de farklı dil ve kelimeler vardır. Ama bu özel hallerde bile kullanılacak
kelimeler, ifade tarzları, tasvir etmek ve benzetmelerde kullanılacak kelimeler yukarıdan beri
anlatılan tüm farkları, farklılıkları temsil edecek kadar çoktur.
Xxxx
Bu insanların belden aşağı anlatacakları fıkralar da, ahlaka dair yapacakları uyarıcı konuşmalar da,
dine teşvik maksadıyla yaptıkları konuşmalar da, hayatı sevdirmek için gösterecekleri örneklemeler
de tüm bu farklılıkları yerli yerinde tutacak niteliktedir.
Kelimeler, ağız ve üslup kişidir. Ruhtur, Özvarlık'tır. Manevi kişiliktir. Şahsiyettir. Kimliktir. Dil, lisan
işte bu kadar önemlidir. Bunu ifade etmek için atalarımız bin yıllarca süzüp, imbikledikleri hakikatleri
veciz ifadelerle dile getirmişlerdir. Üslubu lisan aynıyla insan demişler. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
demişler. Daha 12, 13. Yüzyılda Yunus Emre nam Allah’ın kulu söylemiş.
Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz
Kişi bile söz demini demeye sözün kemini
Bu cihan cehennemini, sekiz uçmağ ede bir söz
Yûnus, imdi söz yatından söyle sözü gayetinden
Kay sakın o şah katından seni ırağ ede bir söz