RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Ruhun tercümanı dil

Dile, lisana ok fazla değer veriyorum. Çevremdeki insanların, algılaması böyle. Ben de o algıların

haksız olduğunu düşünmüyorum.

Dil her kelimeyi söylemez. Bilinen dilin kelimelerinden kimilerini kullanarak kendini ifade eder.

Kendini ifaden, kim? Ruh, Özvarlık, Kişi, Şahıs, Adam. Her insanın ortak olarak kullandığı temel

kelimeler yanı sıra, bir de insanın kendine ait, kendi fotografını, veren kelimeler vardır. O kelimeler

tekrarlanarak, ses ve vurgu tonu taklit edilerek o kişiler ima edilir.

xxxx

Siyasetçilerin kendilerini fotograflayan, kelimeleri hep olmuştur. Adnan Menderes, ‘Bire Müslüman’

demesiyle ünlüymüş, İsmet İnönü ‘Sizi ben bile kurtaramam’ sözüyle hatırlanırmış. Süleyman Demirel

‘Binaenaleyh’ kelimesiyle, Bülent Ecevit ‘olanak-olasılık’ ile yaad edildi hep. Kişiler aldıkları terbiyenin

dışına çıkılmayan kelimelerle konuşurlar.

İstanbul’da çeşitli semtler var. Kimi semt, kibarlığın, kimisi köylülüğün, kimisi görgüsüzlüğün, kimisi

külhanbeyliğin, kimisi boşvermişliğin temsilcisidirler. Bir semtin insanı kendine ait olmayan tarzla,

üslupla, kelimeleri telaffuz ettiğinde, ona hemen bir uyarı gelir büyüklerinden. Langalı gibi konuşma,

Tophaneli gibi konuşma, varoşlu gibi konuşma gibi.

Xxxx

Semtlerin temsil ettiği irfan, ahlak, seviye gibi esnafın da kendine özgü konuşma üslubu ve seçkin

kelimeleri vardır.

İnşaatçı ile şoför aynı kelimeleri kullanmaz konuşurken, benzetmeler yaparken, örnekleme yaparken.

Tababet ve sağlık esnafının kelimeleri de Gedikpaşa kunduracılarının ağzıyla, tarzıyla konuşmazlar ve

aynı kelimeleri kullanmazlar.

Eğitim seviyesi de konuşurken seçilecek, kimlik verecek kelimelerin seçiminde çok etkilidir. Lise

mezunu kişiler konuşurlarken onlardan Yahya Kemal Amfisi tanımını duyamazsınız. Ev kadınlarının

dili ayrı, memur kadınların dili ayrı, pamuk işçilerinin dili ayrı, sokak kadınlarının ve eğlence

dünyasının erkeklerinin dilleri ayrıdır. Erkeklerin dilleri ayrı ve kadınların dilleri ayrıdır. Her yaş

öbeğindeki kızların ve erkeklerin dilleri ayrıdır. Betimlemeleri, benzetmeleri, kullandıkları

örneklemeler farklıdır.

Xxxx

Bu farklılık o kadar farklıdır ki, akıllara durgunluk verecek kadar çoktur. İnsanların neşeli, kederli,

ümitli, buhranlı hallerinde de farklı dil ve kelimeler vardır. Ama bu özel hallerde bile kullanılacak

kelimeler, ifade tarzları, tasvir etmek ve benzetmelerde kullanılacak kelimeler yukarıdan beri

anlatılan tüm farkları, farklılıkları temsil edecek kadar çoktur.

Xxxx

Bu insanların belden aşağı anlatacakları fıkralar da, ahlaka dair yapacakları uyarıcı konuşmalar da,

dine teşvik maksadıyla yaptıkları konuşmalar da, hayatı sevdirmek için gösterecekleri örneklemeler

de tüm bu farklılıkları yerli yerinde tutacak niteliktedir.

Kelimeler, ağız ve üslup kişidir. Ruhtur, Özvarlık'tır. Manevi kişiliktir. Şahsiyettir. Kimliktir. Dil, lisan

işte bu kadar önemlidir. Bunu ifade etmek için atalarımız bin yıllarca süzüp, imbikledikleri hakikatleri

veciz ifadelerle dile getirmişlerdir. Üslubu lisan aynıyla insan demişler. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır

demişler. Daha 12, 13. Yüzyılda Yunus Emre nam Allah’ın kulu söylemiş.

Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz

Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz

Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı

Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz

Kişi bile söz demini demeye sözün kemini

Bu cihan cehennemini, sekiz uçmağ ede bir söz

Yûnus, imdi söz yatından söyle sözü gayetinden

Kay sakın o şah katından seni ırağ ede bir söz

<