Retrospektif değil, sanata adanmış bir ömrün hikayesi
Retrospektif değil, sanata adanmış bir ömrün hikayesi
İBB, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı kapsamında, Türk resim sanatının öncü kadın sanatçılarının eserlerine yer veren sergi serilerinin ikincisi olan “Gülseren Südor: Zamanlar ve Katmanlar Arasında” retrospektif sergisini Metrohan’da ziyaret ettim. Sanatın Evrim’i programı için sanatçıyla bir sohbet çekimi gerçekleştirdik. Keyifli sohbetimizi önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım. Size biraz Gülseren Südor’dan ve retrospektif sergisinden bahsetmek istiyorum.
Öncelikle söylemeliyim ki; ben bir retrospektif sergi ziyaret etmedim, bir kadının sanatçının birçok kimliği de başarıyla taşınabileceğinin ispatlayan sanat yolculuğunun hikayesini izledim. Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinde eğitim gören Südor; hocalarının eğitime başladığı zaman kendilerine söylediği cümleleri sohbetlerinde her zaman dile getirir. 60 yıllık bir sanat serüvenini izlerken benim aklımdan Eyüboğlu’nun onlara söylediği cümlelerden ikisi geçip durdu.
“Bir konuya kalben inanmak…” ve “İçinizdeki sanat ateşiniz sönmesin.”
Ve görünen o ki Gülseren Südor sanata başladığı günden bugüne kadar kalben inanmış ve o ateşi hep canlı tutmayı başarmış. Bana göre; genç nesillere ilham verecek örnek kadın sanatçılarımızdan biri.
Südor’un eserleri genellikle kendi iç dünyasının ve yaşadığı çevrenin bir yansıması olarak görülür. Südor'un sanatı; bireysel duyguları, doğayı ve insan ilişkilerini keşfetme eğilimindedir. Retrospektif sergisi, sanatçının kariyeri boyunca geçirdiği sanatsal gelişimini gözler önüne seriyor. 170 eser seçkisi küratoryal olarak 7 döneme ayrılarak izleyici ile buluşmuş. Her dönem, izleyicilere sanatçının kendi yaşam yolculuğunu ve bu yolculuğun eserlerine nasıl yansıdığını anlama şansı veriyor.
Gülseren Südor'un sanatında dikkat çeken en önemli özelliklerden biri, renk kullanımı ve kompozisyonundaki ustalıktır. Südor, figüratif resimlerin yanı sıra soyut çalışmalarıyla da tanınır. Soyut eserlerinde, biçim ve renk arasındaki ilişkiyi keşfeder. Bu çalışmalar, sanatçının iç dünyasının derinliklerine dalmak ve kendi kişisel deneyimlerini sanatsal bir dille ifade etmek için kullandığı bir yol olarak görülebilir.
Südor'un retrospektif sergisi, onun sanatının sadece teknik beceri ve estetik güzellik açısından değil, aynı zamanda duygusal derinlik ve kişisel ifade açısından da ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Sanatçının eserleri, izleyicilere insan ruhunun karmaşıklığını ve güzelliğini keşfetmeleri için ilham verir.
Sevgili Gülseren Südor ile 60 yıllık hatıraları üzerine sohbet etme şansı yakaladığım için kendimi şanslı hissediyorum. Retrospektif serginin küratörlüğünü yürüten Sevgili Telga Südor Mendi’yi de tebrik etmek istiyorum.
Sanatla Kalın…