İSMAİL SAYGILI

İSMAİL SAYGILI

REJİM VE TRAMVAY DURAĞI

Her toplum ve her ulus, halkı bir arada tutmak ve gönendirmek için bir yönetim şeklini benimsemiştir. Bu şekle, literatürde “rejim” deniyor.

    Tarihsel süreçteki ilk yönetim şekli\rejimi; aşiret yönetimidir. Baş yöneten, aşiret reisidir.

    Aşiretlerin bir araya gelmesiyle beylik, krallık, imparatorluk vb rejimler kurulmuş. Sonunda ulusal anlayışlı demokratik rejimlere ulaşılmıştır. Çağımızın en kabul edilir rejimi; “demokratik laik hukuk” rejimidir.

    Parçalanan bir imparatorluğun küllerinden doğan Türkiye’nin rejimi ise; yurttaş bilinçli halkın iradesine dayalı olan öylesi bir “Cumhuriyet” rejimidir.

    Cumhuriyet; eski rejimlerdeki egemenin (çoğunlukla hanedan) kulu halinde yaşamış olan halkın, özgür birey olmalarını sağlamayı amaçlamıştır. Bu yüzden padişahın kulu olmakta ısrar eden “şeriat” rejimi taraftarları tarafından dirençle karşılanmış. Siyasi istismar konusu yapıla gelmiştir.

    Günümüzde “demokratik laik sosyal hukuk” ereğini tersine çevirmek için her türlü hile ve çaba sarf ediliyor! Son somut örneği; Milli Eğitim konusunda gerçekleştirilmeye çalışılan yapılanmadır:

    Öncelikle “Tevhid-i Tedrisat” yasası işlemez hale getirildi. Var olan yasalara rağmen eğitim birliği bozuldu. Şeriat rejimini ihya edecek uygulamalar yaygınlaştırıldı. Sübyan okulları ve medrese eğitimi güncelleştirildi. 3+3+3 şeklindeki “sahn-i senem” uygulaması; 4+4+4 olarak uygulanmaya kondu. Meslek okulları içinde sadece İmam Hatip okulları kutsandı. Birer meslek okulu olan ilahiyat okullarının eğitim şekli, bütün okullarda zorunlu hale getirildi. İlahiyat okul çıkışlılarından sonra da, tarikat ve dini cemaat şeyhlerinin okullarda öğretmen olmaları pratiği hayata geçirildi. Dini dernek ve vakıflarla açıklanmayan sayısız protokoller imzalandı.

     FETÖ ile başlayan ve iktidar ortaklığıyla sürdürülen “devleti ele geçirme” sinsi planı; 15 Temmuz hain darbesinden sonra da, adım adım ilerliyor.

     “Kindar ve dindar nesil” yetiştirmek işi, rejim değiştirmek boyutuna ulaştırılmaya çalışılıyor. Bunun için olması gereken her adım atılıyor.

     İlahiyat Fakülteleri azımsandığı içindir ki bir de “İlahiyat Akademisi” kuruldu.  Devasa Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatına, beş bin kişilik akademi kadrosu eklendi. Üstelik bu teşkilat mensupları, askerlik ve vergiden muaftırlar. İlahiyat eğitimi, bütün meslek eğitimlerinin üstüne çıkarılarak kutsandı. Adalet ve Eğitim teşkilatları zaten ele geçirilmişti. Hain darbe sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri de istenilen şekilde dönüştürüldü.

     ÇEDES (Çevremi Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) ve benzeri porotkoller ile yapılmak istenilen; eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı yerine Diyanet İşleri Başkanlığına bağlamak amacıdır. Şeriat düzenindeki gibi Evkaf Nazırlığı kurulması yakındır. Bu nedenle “zorunlu din dersi” ile yetinilmeyip dört yeni ders daha müfredata eklenerek, tarikat ve cemaat mensuplarına öğretmen olma yolu açıldı. Milli Eğitim Bakanı’nın 11 Temmuz’daki açıklaması, bu hedefi açıkça gösteriyor.

     Bakan; yazdığı kitapla savunduğu görüşünü şöyle özetledi: “… Kız okulları da açılmalıdır. Ben keşke şeriatı savunacak kadar bilgi sahibi olabilseydim…” şeklinde röportaj verdi.

                                              *****

     Cumhuriyet rejiminden şeriat rejimine dönüş ile ilgili birçok hassas yurttaş, kitap yazmıştır. Bunlardan ikisi; emekli Binbaşı Rıfat Yenay ile emekli Albay Güray Belhan’dır.

     Yeniay, “Dindar Nesil Yetiştirme” adlı kitabının 165. sayfasında Diyanet İşleri Başkanlığının 2021 yılı çalışma raporuna (s.100) dayanarak aşağıdaki tespitleri yapıyor:

     1) 3 Mart 1924 tarihinde kaldırılan “Şeriye ve Evkaf Vekaleti”, Milli Eğitim Vekaletine paralel olarak kurulan bir yapı ile ihya ediliyor.

    2) Milli Eğitim 20. Şurası’na göre bütün okullarda 4-6 yaş grubu öğrencilere “din, ahlak ve değerler eğitimi verilmesi” kararı, protokollerle hayata geçirildi.

    3) Dini hizmetleri yerine getirecek memur yetiştirmek için kurulan İmam Hatip meslek okul çıkışlı kimselerin, hayatın bütün alanlarını kapsar etkinlikte bulunmaları sağlanıyor. Bunun için eğitimde program çeşitliliği sağlandı. Tevhidi Tedrisat yasası çiğnendi. Nitekim hazırlık sınıfı için 9 ayrı dil, musiki, spor ve görsel sanat programları, hafız öğrenci eğitim vb proje uygulanmaya başlandı. Arapça dili kutsanarak din öğreticiliği yapılıyor. Din gerekçesiyle Arap kültürü egemen kılınıyor!

    4) 15 Temmuz 2016 hain darbe ardından TSK’ya subay yetiştirecek okullara alınan öğrencilerin yüzde 60’ı iktidar partisi referansıyla alındı. Tıpkı FETÖ referansıyla TSK’ya alınanlar gibi.

     Yeniay bunlara ek olarak, AKP’ye karşı bir strteji uygulanmasının gereğinden de söz eder: “Bu konuların sürekli gündemde tutulmasını sağlamak, böylece daha güçlü bir karşıt kamuoyu oluşturarak iktidarın serbestçe hareket etmesini engellemek lazım” diyor. 

     Bu çağrıyı duyan veya uyan var mı?  

      Emekli Albay Güray Belhan da, Cumhuriyet rejiminin aşındırılması konusunda “Önüm Arkam Sağım Solum Tarikat” adlı eseriyle tespitler yapar: “ TSK’da dikkat çekici değişmelerden örnekler verir. Bir askeri ataşenin yıllık izin onayı için yaptığı talepteki rutin dışı ifadeyi yorumlar. Özetle; “Askeri Ataşe Yönetim Şube’ye olağan şekilde bir izin onayı talebi geldi. Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı, bu gibi izin taleplerine rutin olarak onay verir. Ancak bu talepte olağan dışı bir beyan dikkat çekici oldu. İzin onayı isteyen kişi, iznini Suudi Arabistan’da hac farizesini ifa etmek için geçireceğini söylüyordu. Araştırılınca, Suudi Arabistan’ın TSK mensuplarına özel kota uygulamayı açıkladığını, izini talebinde neden açıklamasının be yüzden olduğu anlaşıldı. Çünkü Suudi Arabistan Büyükelçiliği; hacca gitmek isteyen komutanların kendilerine başvurması gereğini duyurmuştu.” 

     Ataşe Yönetim Şubesi’nin “böyle bir uygulamanın olup olmadığı” sorusuna; MSB olumlu olumsuz bir yanıt vermemiştir.

     Bu durum, sinsi bir emrivaki ile yeni statüko yaratılmak istendiğini gösteriyor!   

     Demek ki “demokrasi tramvayına” binenlerin inecekleri şeriat durağı; oldukça yakınlaşmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İSMAİL SAYGILI Arşivi