RAMAZAN'IN SON HAFTASINDA
Değerli okurlar, bu hafta sizler için “11 Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif ayının son haftası”
üzerine bir şeyler yazmaya gayret göstereceğim. Başı da, ortası da, sonu da Rahmet olan bu mübarek
ay, Ramazan-ı Şerif’te artık son haftaya gelmiş bulunmaktayız. Gelecek hafta bugün yani gelecek
Cumartesi Arife ve sonraki gün bayramın birinci günü. Üç gün sürecek olan bayram tatili, eğer tatil
günlerinde bir değişiklik olmaz ise 27 Haziran Salı günü akşam son bulmuş olacak.
Eminim eskiler ya da Ramazan bayramının kış aylarına, yağmurlu zamanlara yada kardan
önceki süreç veya sonraki süreç gibi zamanlara denk gelmesine alışmış olan kişiler biraz daha farklı bir
duygu ile bakabilirler. Hani nerede o eski bayramlar deyip, o soğuk havalara ve havanın erken
karardığı zamanlara özlem duyabilirler.
Geçtiğimiz son 4-5 seneye göre sanki bu Ramazan biraz daha kışa yaklaşır oldu. Her yıl 10 gün
geri gelen Ramazan git gide o özlem duyulan kış aylarında Ramazan bayramı duygusuna doğru bizi
götürüyor. Yaz sıcağında Hz. Muhammed (S.A.V.) gibi zorluğu hisse de hisse de tutmak, ayrı bir
mutluluk, ayrı bir sevap sebebidir. Bu şuur göz ardı edilmeden, 80’lerin 90’ların saat 5’te akşam ezanı
ile oruç açmaya alıştığı o günler biraz daha yaklaşır gibi oldu. Bu yıl Mayısın son haftası gibi başlayan,
Ramazan-ı şerif ortalama 3 yıl sonra yerini başlangıca değil Ramazan bayramına bırakmış olacak.
Değerli okurlar sizler için oturdum bir araştırma yaptım. Ramazan kaç yılda bir yaza denk
geliyor? Soru budur. Yapmış olduğum araştırmalara göre, bugün tuttuğunuz orucu aynı gün
tutabilmeniz için tam 40 yıl geçmesi gerekiyor. Yani 30 yaşların da genç biri yaz ayında Ramazanı
yaşadı ise, bu demek oluyor ki bir daha 70 yaşını görür ise tekrar yaz ayında Ramazan ayını yaşamış
olacak.
Ramazanın son haftası, kimine göre güzel, kimilerine göre kötü bir hafta. Peki neden? Çünkü
İslam Âlimlerine göre Ramazan’a girerken sevinmek gerekiyor, çıkarken de üzülmek. Mümin olmak
bunu gerektiriyor. Ama Ramazan geldi diye üzülüp, Ramazan bitmek üzere diye sevinenler var. Bu da
bir meziyet tabi en azından ibadet ediyor olma ihtimali yüksek bir vatandaş. Değerli okurlar siz, siz
olun, bu son hafta da üzülenlerden olun, çünkü çok değerli bir haftanın tam içine giriyoruz.
Unutmayın 40 yılda bir denk gelen bu güzel günlerin kıymetini bilmeliyiz.
Oruç tutamayanlar; Teravi namazı eda etsinler, yapamadınız mı? Vakit namazı eda etsiler, oda
mı olmuyor? Tespih çeksinler oda olmuyorsa, en azından Allah diyerek kalplerinden geçirsinler. Çünkü
bu rahmet ayından herkes bu rahmetten istifade etmelidir. Biraz hüzün biraz, bayram mutluluğu dolu
bu son haftanın içine giriyoruz.
Kimileri erken kalkmaya, akşam hep beraber aynı anda sofraya oturmaya alıştı, kimileri Cuma
dan cumaya gittiği Camilere her akşam gitmeye alıştı. Kimileri tüm gün aç ve susuz kalmaya alıştı.
Kimileri kötü alışkanlıklardan ve kötü işlerden sakınmaya alıştı. Kimileri yardımlaşmaya, kimileri
yardım görmeye alıştı, kimileri içinse dini İslam olsa bile hiç bir şey yapmamaya belki de sadece
Ramazan’dayız şuuruna, belki de dışarda bir şey içmeyeyim saygısına alıştı. Ama öyle veya böyle bu
kutsal ayın son haftasına geldik.
Değerli okurlar, belki de geçtiğimiz 3 hafta boyunca Ramazan adına tek bir harekette bile
bulunmadınız, en ufak bir hamleniz bile olmadı ama dininiz İslam. Geçtiğimiz 3 haftayı bir kenara
bırakın ve Ramazanı Ramazanmışçasına dopdolu yaşama gayretine bürünün (Hiç umursamazca
yaşayanlara sözüm.) Neden biliyor musunuz? En azından varlığında şüphe olmayan bir Rab için bir
şeyler yapmak ya da doğru bir insan olma gayreti bile size çok iyi gelecek o yüzden. Gelecek hafta
görüşünceye dek, hoşça kalın, sevgi ile kalın.