PİŞKİNLİK ÜZERİNE BİR YAZI
Cafer Yarkent.
Caf deriz biz ona kısaca. Hürriyet’te kesişti yollarımız. Star Gazetesi’nin çıkışında birlikteydik. Güzel işlere imza attık. 6 ay gibi bir sürede yeni bir gazeteyi 1 milyon traja ulaştırdık dersem ukalalık etmiş olurum, ama 6 ayda 1 milyon satan ilk gazete olmuştu Star.
Sonuç, Caf da benim gibi “lanet olsun” dedi ve köşesine çekildi. Pek köşe sayılmaz çekildiği yer. Foça’ya yerleşti. 4 katlı malikanesinin odalarını anıları, kitapları, CD’leri, filmleri ile doldurdu, sakin bir hayat sürüyor eşiyle birlikte. Geçtiğimiz günlerde Foce book’taki sayfasında yollarının garabetini işlemiş başkana sitemler etmiş ama başkan oralı bile olmamış. Geçtiğimiz yıl İzmir dönüşü ben de uğramıştım, gerçekten yollar rezalet… Başkan diyor Caf, bir kere geldi ziyaretime o da oy istemek ve destek almak için bir daha da görmemiş kendisini…
Sevgili Caf,
İnsanın pişkini ekmeğin pişkinine benzemez. İnsanın pişkin olanı harbiden zor sindiriliyor. Bu arada pişkinliğin işin tabiatında olduğu durumlar da yok değil. Bu haller mesleğin yüklediği bir görev, pişkinliği mesleğin doğal davranışı yapıveriyor. Bir avukatın anasını babasını öldüren bir katili savunurken: “Yetime acıyınız” mesleğin her çareye baş vurma yönteminin çizdiği yol…
Seni başkan da, göçmen kuşlar yollarını şaşırmasın diye senin yolları yapmıyor olabilir be Caf…
Viyanalı avukat Dr. S vardı, bir savunmasında şunları söylemişti:
Sayın Jüri üyeleri! Sayın Savcı, müvekkilimin eve gece yarısı herkes uyurken girmesini haince bulmaktadır. Eğer müvekkilim eve, gündüz herkes uyanıkken girseydi, savcı onu da utanmazca bulacaktı. Şimdi sorarım size? Bu adam eve ne zaman girseydi?”
Sanırım ki savunma sırasında bu denli pişkince davranış, görev ahlakı ve zekası sınırlarında fırlamaktadır. Ancak örnekleme yapılırken en aşırıları unutmamak gerekir.
İki eski dost karşılaştı, Birisi merakla sordu: “Yahu bu koltuk değnekleri ne böyle? Ne oldu?” Diğeri açıkladı: “kısmet. Araba çarptı.”
“Pekii o değnekler olmadan yürüyemiyor musun?”
“Doktoruma göre yürüyebilirim ama avukatım izin vermiyor.”
Efendiiimmm, yeni yılın ilk Cuması’nda da tebessüm ettirebildiysem ne mutlu bana. Tüm yıl hep böyle mutlu ve güleç olalım.
Bu yıl da siyasetten uzak durmaya çalışacağım, Mizah, seks, fıkra derken bi bakmışız ki 2016’yı da birlikte ve sağlıklı bir şekilde tamamlamış olacağız. Temennimiz bu.
Mutlu yıllar olsun efendim…