GAMZE GÖKÇEN

GAMZE GÖKÇEN

PEMBE RENGİN SOSYOLOJİK YAPISI

Pembe Latincede gül çiçeği anlamına gelen roseusden türemiştir. Pembe kırmızının bir tonu olduğundan diğer renklere göre geç ilerleme göstermiştir ve 18. Yüzyılda pembe ismiyle ortaya çıkmıştır.

İlk çağ döneminde Avrupa’nın saray ve elit kesimden insanlar zenginliği ve gücü temsil eden kırmızı gibi parlak renkleri seçtiklerinden pembeyi tercih etmemişlerdir.

Pembenin batıya gelişi 12. Yüzyılda Venedikli tüccarlar sayesinde olmuştur. Venedikli tüccarlar pembe rengi Hindistan ve Sumatra Adasındaki Kızılağaç’dan ithal etmeye başlamışlardır. Bu ağaçtan kırmızı ve çeşitli pembe tonları üretmişlerdir. Pembe tonlarının artmasıyla birlikte 14. Ve 15. Yüzyılda Avrupa’da pembe renk ön plana çıkmaya başlamıştır.

Avrupa’da pembe rengin yükselişe geçmesi 18. Yüzyılda Fransa’da Rokoko dönemiyle birlikte başlamıştır. Bu dönemde mimaride , aksesuarlarda ve kıyafetlerde pembe renk sık kullanılmaya başlanmıştır. Dönemin kralı 15. Louis’nin sevgilisi Madame de Pompadour’un bu rengi sevmesi Avrupa’da pembe rengin kültürel olarak ilerlemesine kapı açmış ve aristokrasiyi temsil etmenin dışında baştan çıkarıcılığın rengi olmuştur.

18. yüzyılın ortasından 19 . yüzyılın sonuna kadar Batı dünyasında popülaritesi artan pembe renk ilk erkeklerin giyimiyle başlamıştır. Pembe rengin ilk erkekler tarafından giyilmesinin nedenlerinden biri savaşların sonunda dökülen kanın rengi kırmızı olduğundan ve pembede kırmızının alt tonu olduğu için maskulenlikle ve güçle ilişkilendirilip erkeklerin giydikleri renk olarak görülmüştür .

19. yüzyılın sonunda pembe sadece kadınların rengi olarak bilinmektedir. Ancak 1950’li yıllarda hem erkeklerin hem de kadınların giydiği renk haline gelmiştir. Her iki cinsiyette de bu rengin moda olmasının nedeni , kadınların kadın erkeklerin de erkek olması beklenen cinsiyet rejimine vurgu yapmasıdır. Ayrıca bu dönemde pembe tüketimin simgesi haline gelmiştir. Macunlar ve şampuanlar gibi birçok günlük kullanılan ürünlerin rengi pembe üretilip, moda olmuştur.

1960’li yıllarda ‘pembe kızlar içindir’ düşüncesi topluma kodlanmıştır ve moda tasarımcılarının ilham rengi olmuştur. Bu dönemde tasarımcılar günümüzde de olduğu gibi Barbie’yi kullanarak, toplumlara tüketimi aşılamışlardır.

1970’li yılların ortalarında baş kaldırılışın ve isyanın hareketi olan Punk’ın pembe renk üzerinde etkisi büyüktür. Kadınsılığın ve tüketimin rengi olarak bilinen pembe bu dönemde gücün ve protestonun rengi olmuştur.

Günümüzde feminist hareketlerin ortaya çıkmasıyla birlikte pembe renk hem kadın hem erkek giyiminde kullanılan renk haline gelmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
GAMZE GÖKÇEN Arşivi