PARA VE MUTLULUK
Sevgili okurlar,
Bu haftaki konumuz "Para ve Mutluluk üzerine olacak. Bu konuyu bu hafta ele almamın sebebi tamamen çevresel faktörlerden dolayıdır. Öncelikle şunu söyleyeyim, bugün 29 Nisan Cumartesi yarından sonraki gün 1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramıdır. Muhakkak ki işçi ve emekçi kardeşlerimiz haklarını sonuna kadar almalıdır ve yeni düzenlemelerle de şuanda iş verenden çok işçi haklarının olduğunu da görmekteyiz. Örneğin, hamilelik durumunda sadece anne değil, babaya bile doğum izni verilebilecek bir noktaya gelmiş bulunmaktayız yada işveren artık öyle kafasına göre işçi çıkartamıyor hatta zorla çıkartma oldu diyelim işçi dava açarsa işe geri kabulü bile gerçekleşebiliyor. Şükürler olsun ki, ülkemiz de hemen hemen herkes bir şekilde istediği birçok şeye sahip olabileceği bir sürecin içersine girmiş bulunmaktayız ve benim gördüğüm ekonomik açıdan da tadı tuzu yerinde bir seyirde ilerliyoruz. Allah bozmasın diyorum ve esas konumuza geçiyorum.
Para ve mutluluk meselesine geliyorum ve hemen soruyu yapıştırıyorum. Çok para kazanmak mı? Ortaya birşey çıkartmak mı? Akıllarda ki cevabı söyleyeyim. Kesinlikle ortaya bişey çıkarmaktır. Para kazanmak değildir ama çok para da lazım gibi bir düşünce alıp götürdü sizi para dolu kasalara doğru. Eğer böyle düşündü iseniz ve bu görüşe inanıyorsanız, şimdiden söyleyeyim doğru yoldasınız. Çünkü ortaya bişey çıkarmak zaten içi para dolu bir kasanın anahtarıdır. Para için çalışan insanların bir süre sonra başarısızlık silsilesine girecekleri aşikar bir gerçektir. Düşünsenize haksız yollarla çok para elde ettiniz. Mutlu olur musunuz? Evet olurum diyorsanız söyleyeyim, olamazsınız. Çünkü belli bir hayat standardına geldikten sonra paranın sadece banka hesabınızdaki sayılardan ibaret olduğunu göreceksiniz. Standardınız ne olursa olsun, o bir süre sonra kabak tadı verecek ve yediğiniz tabak sayısı değişmeyecektir.
Para ve Mutluluk dedik, peki bir amaç ve hedef için mücadele verseniz ve bu mücadele sadece sizin çıkarlarınız değil aynı zamanda başka insanlarında işine yarayabilecek birşey olsa ve bunu hergün geliştirmek için büyükcene emekler sarf etseniz. Ben size söyliyim başardıkça gelen mutluluk, kazandıkça gelenden daha fazla ve daha uzun vadeli olacaktır.
Düşünsenize insanlar sizin ürettiğiniz şeyleri satın alıyor ve onları kullanıyor yada üretmedi iseniz bile üretimin bir parçasındasınız ve siz o işe gerçekten çok şey katmışsınız. İşte gerçek mutluluk budur. Başarmak ve başarmaya giden yolda olmak. Böylelikle para da peşinden araba ile gelecektir. Bu konuda en ufak şüpheniz olmasın. Martin Luther King ne kadar güzel ifade ediyor bakınız; “Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Micheangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup, burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin.” işte mesele budur değerli okurlar.
Sizlerin bu hafta sonu iyice dinleneceğinizi ve gelecek haftaya vazifesini herkesten daha iyi yapan kimseler olarak devam edeceğinizi temenni ediyorum. Gelecek hafta görüşünceye dek, güzel birşeyler okumak isteyenleriniz veya bazı yazılarımı kaçırmış olanlarınız varsa www.yenigungazetesi.net adresi üzerinden yazarlarımız kısmından Metin Altınçekiç'e giriş yaparak eski tarihli yazılarımı okuyabilirsiniz. Sevgi ile kalın.