ÖZLENEN FUTBOL
Açıkçası İrfan'ı beklemiştim Valencia'a kanat partneri olarak. Osayi iyiydi, hızlıydı ama son dokunuşlarını, final servislerini bir türlü verimli kullanamamıştı geldiği günden beri. O yüzden bir kanatta Valencia, diğerinde İrfan oynar, maç içinde değişken olurlar Pelkas ile Thiam'a pozisyonlar hazırlarlar diye düşünmüştüm. Yine de futbola ilgisi olan herkesin aşağı yukarı tahmin edebileceği bir kadro vardı sahada. Ne olursa olsun kazanmak zorundalardı. Amerikan Basketball Ligi olan "NBA" in klasik mottosudur play off eşleşme karşılaşmalarının. Özellikle de bir üst turdan önceki son maçın sloganıdır; "win or go home - kazan ya da evine dön". Fenerbahçe için bundan sonrası win or go home'dur artık. Şampiyonluk iddialarını sürdürmeleri için ya kazanmaya devam edecekler ya da erkenden evlerine dönecekler.
Fenerbahçe daha etkili başladı karşılaşmaya. Mert Hakan yine klasik hale gelen iyi şut çekme hakkını kullandı ama yine kaleciye nişanladı meşin yuvarlağı. Kaleciden dönen topta ribaundu alan Valencia'ydı ama vuruşu çok kötüydü. Yirminci dakikaya kadar Fenerbahçe bastırdı ama Mert'in vuruşu dışında Şehic'i rahatsız edemedi. Yirmi bir de Konyaspor'un ilk defa önde baskı yaptığını ve Fenerbahçe'li oyuncuların Altay'la oynamaya başladıklarını gördük oyun sıkıştığı için. Oyunun dengeye gelmesinin ilk şartı olmalıydı önde baskı ile oynama şekli Konyaspor adına. Ancak Fenerbahçe Konyaspor'un bu baskılı oynama isteğine çabuk bir şekilde karşılık verince oyundaki üstünlüklerine devam ettiler. Sarı lacivertliler dengeli ve iyi oynuyorlar ancak pozisyonsuz ve tehlikesiz geçiyorlardı dakikaları. Taki 29. dakikaya kadar. Mert Hakan-Gökhan-Attila üçlüsüyle kurulan üçgen orta-kafa pası-gol dokunuşu olarak kurulan üçgeni tamamlayınca gol geldi Fenerbahçe adına. Üç dakika sonrasında da Pelkas'ın nefis pasına sıkı bir depar atan Osayi bu sefer son dokunuşu da mükemmel yapınca hem beni mahçup etti hem de üç dakika içinde skor iki farka taşındı. Hemen akabindeyse futbol şansı hem Fener'in hem de Altay'ın yanındaydı. Sekidika'nın yakın mesafeden kafa vuruşunu Altay sol ayağıyla kurtardı. Bu pozisyonla beraber Konyaspor oyuna ağırlığını koymaya başladı. Attilla Konya forvetlerine karşı iki kritik kademeyle yeşil beyazlıların tehlike yaratmasına izin vermedi. Bu arada kontraya çıkan sarı lacivertliler Pelkas ve Mert ile Konya kalesini gol sesi gelmese de yokladılar. Fenerbahçe sezonun belki de en iyi deplasman oyununu sergiledi ilk yarıda. Ve tipik bir deplasman takımının yapması gereken aksiyonları yerine getirdiler. İki mutlak gollük pozisyon yarattılar ve ikisinde de topu ağlarla buluşturdular.
BASKIYI KIRAMADILAR
İkinci yarının ilk düdüğüyle beraber beklenen oldu ve oyun Konyaspor'un baskısıyla başladı. Pozisyon bulamasalarda oyunun direksiyonu ev sahibindeydi. Bir ara topunda Gökhan'ın kritik müdahalesi olası bir golü önledi. İlk yarıda yaptığı kafa vuruşunu Altay'ın sol ayağına nişanlayan Sekidika'ya bu sefer göğsüyle siper oldu genç kaleci. Erol hoca Konyaspor'un bu baskısını kırmak adına İrfan ve Gustavo hamlelerini yaptı. Valencia'yi ileri atıp, Sosa'yı da yanına aldı. Değişikliklerden hemen sonra önce Ahmetovic-Altay, sonrasında da Valencia-Sukubic buluşmalarını izledik. Gol sayısı değişmesede mücadele ve heyecan yerli yerindeydi. Bu arada yine Gökhan'ın nefis bir kademesini izledik Shengelia'ya karşı.
71'de Fenerbahçe orta sahası tamamen değişti. Gustavo-Ozan-İrfan-Ferdi birlikte sahadalardı. Pelkas ve Valencia'nın da forvet tandaslı santrfor orijinli oyuncular olmadıklarını düşündüğümüzde, Bulut ev sahibinin dominant oyununu değiştirmek adına 4-6-0'a döndü. Ancak Erol hoca ne yaparsa yapsın bu baskıyı isteği yöne kıramadı. Pelkas'ın sakatlığıyla Samatta oyuna girince sarı lacivertliler bu sefer 4-5-1 sistemine evrildiler. Altay hiç konsantresini bozmadan oynamaya devam ederken, Jevtovic bir ofsayt golü ve müthiş bir şutla Fenerbahçe seyircisine ecel terleri döktürdü. Bu arada Samatta gol orucuna istikrarlı bir şekilde devam etti. Sonlara doğru İrfan Can’ın asistinde sağ çaprazla Samatta topun dibine girmek yerine Sehiç’in üzerine vurunca farkın üçe çıkmasını engelledi.
Gecenin Notu: İhtiyar delikanlılar, Gökhan ve Sosa, iyi mücadele ettiler. Gökhan’a, Sosa’ya göre fazladan bir kaç artı puan yazmak gerekli. İlk perdede ofansda, kikinci perde de defansda yaşına göre çok iyi işler yaptı. Osayi rüzgarın oğlu misali bir esip bir gürledi ik golünü atarken, Attila da hem attığı gol hem de girdiği kademelerle “buz adam” rolüyle serin kanlı oynadı her maçta oynadığı gibi. Fenerbahçe’nin ilk devredeki futbolu son maçın son saniyesine kadar şampiyonluğu kovalar. Fakat ikinci yarıdaki oyunsa sarı lacivertlilere hiç ummadıkları anda lige havlu attırabilir.