RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Örgün düzen

Örgün düzen bir sosyoloji terimi olarak ne anlama geliyor? Sosyoloji kelimesi tercih edilmesi doğru değil elbette. İçtimaiyat, cemiyet bilimi, roplum bilim demek doğrudur. Batı eksenli düşünmüyorsa insan sosyoloji kelimesini kullanmak yanlış olur. Türkçe düşünmek için Türkçe konuşmak ve yazmak gerekli şarttır. Hiç kimse bir başka dille konuşup, bir başka dille düşünemez. Bu yüzden Türkçe konuşan milletin fertleri, Türkçe konuşmaya  özen göstermek zorundadır.
‘Önemli olan anlaşmak, kelimeler  önemli değil’ mantığıyla hareket eden çok yazar-çizer ve aydına rastlanıyor. Yanılıyorlar. Firenkçe kelimeleri Türkçe konuşma ve yazma arasında kullamak düşünce sistemini, nizamını bozar. Üretilen düşünce o milletin işine yaramaz. Zaten Türkiye’de ve diğer Türk illerinde de durum apaçık ortadadır. Üretilen düşünceler sonuçta düşüncedir ama Türkçe düşünülmediği için Türklerin işine yaramıyor. Neticede Batı hesabına düşünülmüş oluyor.

Xxxx

Siyasetçiler, yönetenler daima tek tip insan hayal ederler. Kendilerince belli bir numune vardır ve her kesin o numuneye göre şekillenmesini isterler. Bu isteklerinde başarılı da olurlar. İşte bu tek tip insanı üretmeye yönelik birlikteliklerin oluşturduğu düzene örgün düzen denilmesi önerilir.
Örgün düzene dahil olana imkeanlar sunulur. Örgün düzenin dışındakiler araftadır. Her fırsattan, yönetimin, örgün düzenin sunduğu her nimetten mahrum bırakılırlar. Hatta onlara muhalif sıfatı yapıştırılarak, örgün düzenin dışında tutulmalarına gayret edilir.
Örgün düzen, ilahi nizamın içinde, ilahi nizama rağmen oluşturulur. Allah her kesin rızkını verir. Ama helal-haram demeden insanların imkeanlarını artırmaya yönelik çalışmalar ve gayretleri örgün düzen her zaman titizlikle hedef tutar.

Xxxx

Aslına bakılırsa örgün düzenin kendi yandaşlarına tanıdığı fırsatlar da ilahi taksimin dışında cereyan etmez. Mesele şudur: Kim neyi ihlasla isterse o kendine verilir. Ama hesabı da görülür. İlahi nizama razı olanlar helalden isterler. Örgün düzenin helal ile arası çok iyi değildir. Önemli olan mensuplarının rızıklanmasıdır. Helal-haram çok umuru değildir.
Sivil toplum kuruluşları birer örgün düzen kuruluşlarıdır. Her stk helal-haram ayırmaz denemez. Helal konusunda çok hassas davrananları vardır. Ama onlar toplum içinde çok yol alamazlar.

Xxxx

STK’lar birer örgün düzen kuruluşları olduğundan isterler ki devletin, genel beşeri nizamın her kademesinde kendi yandaşları, mensupları olsun. Çünki böylece örgün düzen daha güçlü, yandaşlarına daha verimli olacaktır. Demokrasilerde stk’lar vaz geçilmez kurumlardır. Ama her stk devlet tarafından denetlenemeyince yozlaşmalar, haddi aşmalar, ölçüyü bir tarafa bırakmalar birbiri peşi sıra gelir. Devlet en büyük örgün düzendir. Ama yasalarla, anayasa ile bağımlı olduğunda meşru bir düzendir. Fakat stk şeklinde ortaya çıkan kurumlar da yasalarla bağlı olmasına karşılık denetlenmediğinde çıkar örgütleri haline gelirler.
Zaten aslında devlet bir denetleme aygıtıdır.
Xxxx

Devlet belli bir coğrafyada, ona vatan adı verilerek, milletini temsil eden, bayrağı, marşı, parası olan bir kurumdur.
Devletin işi milleti temsil etmektir. Vatandaşlarının içerde huzurla, dışarıya karşı güvenle yaşaması için gerekli kurum ve kuruluşları oluşturmaktır. Devletin bayrağı, marşı, parası olunca, kimlik kartı, pasaport vermek de görevleri arasındadır. Kimlik kartı, (nüfus cüzdanı) içerde, pasaport dışarıda onun mensubiyetini, aidiyetini ifade eder.
Bundan sonrası yasa koymaktır devletin görevi. Yasa günlük hayatın düzen içinde, barış ve dayanışma içinde yaşamayı sağlamak zorundadır. Bu yasalara uyulup uyulmadığı denetlenmezse, vatandaşlar da, vatandaşların çeşitli amaçlarla bir araya gelerek oluşturduğu stk’lar da yasaya uygunluk yerine çıkarlarına uygunluk peşine düşerler.
Devletin yapacağı şudur. Yasa, kural koyduktan sonra vatandaşın önünü açmalıdır. Ama denetimi de çok ciddi yapmalıdır.
Denetimsiz devlet, ya da aklına geldikçe denetim yapan devlet örgün düzenin ve düzenlerin oyuncağı haline gelir ve içerde barışı, dışarıda güveni sağlayamaz. İşte devletlerin güçlü olmaları, zayıf olmaları koydukları kural ve yasaları ciddiyetle uygulayıp denetlemelerine bağlıdır.

<