GÜNSU SARAÇOĞLU

GÜNSU SARAÇOĞLU

Onlar sadece balerin ve sandalye değil, siz öyle mi sandınız?

1-4 Haziran haftası İstanbul için sanat zamanıydı…

ArtContact İstanbul 3. Uluslararası Sanat Fuarı 4 Haziran’a kadar Yenikapı Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi’nde sanat izleyicisini ağırladı.

Hem sanat solumaya hem kendi resimlerimde yer aldığı için 31 Mayıs’ta ön gösterim ve protokol açılışında fuardaydım. Fuarlar, biz sanatçılar için kıymetli alanlardır. Son dönem çalışmalarımızı sanat izleyicisiyle buluşturmanın heyecanını yaşarken, sanatçı dostlarımızla da bir araya gelmenin keyfini yaşarız.

Bu yıl fuarın ağırladığı çok özel bir sanatçıdan ve eserlerinden size bahsetmek istiyorum. Sanat camiasının ve benim için de çok kıymetli fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ.

Her zamanki gibi gülümseyen ifadesiyle karşıladı beni standında. Başsız balerinlerin başrol oynadığı fotoğraf seçkisi ve o meşhur ahşap sandalye tüm ihtişamı ile stanttaki yerlerini almıştı. Sandalye de başrolü paylaşmaktadır Çerkes Karadağ fotoğraflarında.

Ama onlar sadece balerin ve sandalye değil, siz öyle mi sandınız?

Sakin ama bir o kadar tutkulu ses tonuyla anlatmaya başladı Çerkes Hoca bakmaya doyamayacağınız fotoğrafların hikayelerini.  Fotoğraflardaki hikayenin kısaca özünü aktarayım sizlere. 

Yıl 1981, 12 Eylül sonrası ile yönetimin cuntanın eline geçtiği yıllar… Başsız balerinlerine eşlik eden sandalye sanatsal bir dille iktidarı eleştirdiği ve hicvettiği objeler. Dönemin travmalarına göndermeleri sanatçının. Estetiğin limitlerini aşan eserlerinde öyle bir meydan okuma var ki?

Sandalye aslında “İktidar Koltuğunu” temsil ediyor. Balerinlere ilgisi Degas’ın resimlerini gördüğünde başlayan, amatör bale izleyicisi olmanın ötesinde tek tutkusu fotoğraf olan sanatçı, balerinlerin dansın büyüsünü ve estetiğini anıtlaştırdığını düşünmektedir. Bize ironik bir soruyla başsız balerinlerin neyi temsil ettiğini anlatıyor.

“Günümüzde balerinlere kimse hakaret etmiyor, o dönemlerde öyle miydi?” diyerek, resimlerdeki yazıları anlatmaya başlıyor.

 

Dönemin bir bankasının gazeteye “Modern Türkiye’nin Modern Bankası” sloganı ile tam sayfa çalışanlarının adlarını yazdığı ilanlar vermiş. Reklam doku olarak hoşuna gitmiş ve fotoğrafını çekmiş. Stüdyoda detaylı çalışması esnasında reklamda adı geçen çalışanların isimlerinin yüzde 90’nın erkek olması dikkatini çekiyor. Ve bu tespitini de fotoğraflarına taşıyor ve diyor ki.

“ Bu kadar personeli erkek olan bir kurum nasıl modernlikten bahseden tanıtım yapabilir.”

Çerkes Karadağ’ın kadrajına takılan, sanatın tüm estetiğiyle izleyiciye ulaşan muhteşem fotoğrafların hikayeleri ve fikirleri inanılmaz derinliğe sahip.

Sizlere yılların birikimlerinden süzülen fotoğrafları birkaç cümlede anlatmaya çalıştım ama Çerkes Karadağ birkaç cümleye sığmayacak bir sanatçıdır. Fotoğrafların hikayelerini, ondan dinleme deneyimine sahip olabildiğim için çok şanslı hissediyorum.

Sağlıkla ve sanatla kalın,

<