RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Öğrenmeme vesile

Abdullah Işıklar kitapçılık yaparken dükkeanı her zaman herkesin,  her görüşten insanın uğrayıp inandığı ve istediği gibi konuştuğu bir mekeandır. Işıklar o insanlardan ilginç sözler de duymaktadır. İşte birini şöyle anlatıyor:

Bir gün, dükkeanda oturuyorum. Bir hatun kişi geldi. Sevdiğim bir arkadaşımın kızı.
-Hoş geldin safa geldin.
Edebiyat Fakültesi’nden mezun olmuş. Konuştuk, oradan-buradan muhabbet ettik.
Dedi ki: Amca, Allah, şu Erbakan’dan razı olsun. Ne kadar faydalı oldu.
-Niye böyle söyledin, hayırdır?
-Öyle şeyler söylüyor ki gidip evde okuyorum. İslam’ı öğreniyorum. Onun söylediklerinin İslam’da hiç de yeri olmadığını görüyorum. Din ile siyaseti iç içe geçiriyor. Siyasetine güç katıyor ama öteki taraftan da siyasetiyle İslam’a zafiyet katıyor. Onun için bilgimi artırmama vesile olduğu için ona dua ediyorum.

Xxxxx
Ali İhsan Yurt Ankara'da Risale-i Nur'ları tashih etmektedir. 35 kuruş yevmiye ile bir gün 25 kuruşluk ekmek, ertesi gün de 20 kuruşluk tahin helvası alıp karnını doyurarak gününü geçirmektedir. Etrafta cirit atan sivil polislerden biri yaklaşıp "Hemşerim, şuradaki musahhih 350 lira maaş alıyor, senin kadar da ilmi yok. Sen ne diye 35 kuruşa talim ediyorsun" der. Ali İhsan Hoca'nın cevabı sert ve kesin olur: "Senin aklın ermez bu işlere."
65 yıla sığan ömür
1927 senesinde İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Adagüme köyünde bir yörük olarak doğan Hoca, yine tam bir yörük olarak 30 Aralık 1993'te İstanbul'da faniliğe veda etti

Xxxx


Abdullah Cevdet meselesi

Abdullah Işıklar’ın Cağaloğlu’daki dükkeanı Abdullah Cevdet’in ünlü İçtihad Evi’ne 30 metre mesafededir. Bu yüzden komşudur onlara. Abdullah Cevdet’in kızı Gül hanım kimi zaman dükkeana gelir. Bu ‘Abdullah Cevdet Romanya’dan damızlık erkek getirip iri kıyım, yakışıklı erkek, güzel kadın üretelim, ari ırk üretelim dedi iddialarının asılsız olduğunu söyledi. Gül hanım meselenin siyasi rekabetten çıktığını, Abdullah Cevdet’i Mustafa Kemal Diyarbakır milletvekili listesine koymuş. Bunu engellemek isteyen başkaları, ‘Aman atam ne yapıyorsun. Abdullah Cevdet böyle dedi’ demişler. Mustafa Kemal de tartışma istemediği için ‘İyi o zaman onu listeden çıkarın’ demiş. Mesele budur, diye açıklamış.
Vehbi Sınmaz Abdullah Cevdet’ten şu mısraları okudu önce.
Bin göz olurum da okla mecruh
Bir göğse nişan alan ok olmam
İçmem susuzların elinden
Açlar arasında ben tok olmam.

Gül hanım bana çok sevgi ve itibar gösterir. Dükkeanıma gelirdi. Hatta icara verikleri akarlarını isteyeni bana sorar ve ben kefilsem verirdi. Gül hanım Fıransızca öğretmeniydi. Arapgirli, hemşehrim. Abdullah Cevdet’in bir şiirini bana getirdi. Hazreti Peygamberi öven bir naat. Bazı kelimeleri anlamadım. Şiiri Sezai Karakoç’a gösterdim. O da ‘Yahu ben de anlayamadım’ dedi.
Babam ilmi olmadığı halde dinden, imandan bahsedenlere kızardı. İlime, dine saygısı büyüktü diyormuş Gül hanım.

xxxx

Bir efendinin güzel bir tavsiyesi var. Evladım arı gibi ol, çiçek özlerini topla, kovanına dön. Balını yapmaya devam et. Varsın yapılan balı ayı yesin. Sen işine bak.
Kur’an ve peygamber ne diyorsa çözüm orada. İşi ehline vermek en iyi yoldur.

Çok soru sormak

Hülasa tül Beyan’da okudum. Orada  Mehmed Vehbi Hocaefendi, Ayeti Kerimede Yüce Allah buyuruyorlar ki, Hak, adalet sizi saadete götürür. Orada  Hoca efendi bir Hadis Şerif koymuş. Hadisi Şerifte, Cenabı Hak üç zümreden razı olur. İbadeti düzenli yapanlardan, toplu olarak Kur’an’a sarılanlardan, Yönetecilerine nasihat edenlerden.Üç zümreye de gazap ediyor Allahü Teala. Kıylı kal edenler, yani boş konuşanlara, mallarını israf edenlere, aklının erip ermeyeceği çok soru soranlara. 

 

<