ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

NEDİR BU TOLGAY ISRARI?

Bir haftadır Liyundama ve Marcao’nun derbide oynamamasının Galatasaray’a neye malolabileceği konuşulup yazıldı çizildi spor medyamızda. Fakat geldiği günden beri hep faydasız oynayıp yorgun bir görüntü çizen Tolgay’ın durumuysa hiç gündeme gelmedi. Geçen hafta yazdığım yazıya; “Orta sahaya B Planı Şart” başlığını atarken kafamda Ersun Yanal’ın bu soruna ne zaman çözüm bulacağı vardı elbette. 

Fenerbahçe kendi evinde Zenit’e karşı oynadığı, hemde çok iyi oynayarak  1-0 kazandığı o karşılaşmada orta sahasını Topal-Jailson-Eljif ile kurgulamıştı Ersun hoca. Derbi mücadelesi böylesine bir düzenle sahaya çıkmak için bir fırsattı Yanal için. Bunun bir kaç sebebi vardı; Birincisi, Ekici’nin cezalı olmasıydı. İkincisi, Eljif Makedonya milli maçlarından iyi futbolla ve gollerle dönmüştü.  Üçüncüsü ve en önemlisi de Galatasaray’ın derbide oynatacağı çılgın ön dörtlüsünün, Diagne-Onyekuru-Belhanda-Feghouli, nasıl durdurulacağ sorusuydu. Bunun da cevabı netti: Ersun Yanal orta saha üçlüsünü Topal-Eljif-Jailson’dan kurmak zorundaydı bu dörtlüyü pasifize etmek ve ikinci bölgede rakibi kontrol altına almak adına. 

“Huylu huyundan vazgeçer mi hiç” sözünü doğrularcasına Tolgay’dan vazgeçemedi yine Ersun hoca. 60’da yanlışdan döndü ama iş işden geçmişti. Nihayet Jailson Topal’ın partneriydi. Eljif hem istediği yerde oynadı hem de milli takım hocası Igor Angelovski’nin geçen haftaki tavsiyesi Yanal’ın kulağına küpe olmuş gibiydi; “Fenerbahçe Eljif’den verim almak istiyorsa, onu hücum hattında oynatmalı” demişti Makedon teknik adam. Eljif’i forvet arkası pozisyonda değenlendiren Fenerbahçe’nin teknik ekibi hem Elmas’dan sürpriz golcü olarak yararlanmayı hedefledi hem de genç oyuncuyu orta sahaya ve defansa katkı sağlayarak takımın her bölgedesinde oluşabilecek açıklarını kapatmasını istedi. Ayrıca Yanal’ın oyun tarzı olan önde baskı-presinde öncüsü olacaktı Elmas.

YANAL İSMAİL KÖYBAŞI’na GÜVENMEDİ mi?

Eljif üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Ancak Hasan Ali’nin gol yeme riskini göze alamayıp kırmızı kart görmesi, Jailson’un oyuna geç girmesi, gereksiz Tolgay ısrarı beraberlik gelsede ikinci yarıda Fenerbahçe’nin ağır baskı altında kalmasına sebeb oldu. Sadece Brezilya’lı oyuncu değil, İsmail Köybaşı da oyuna geç girenlerdendi. İkinci yarı başlarken Köybaşı’nın sol bek pozisyonunu alıp, oyundan Moses’in çıkacağını düşünenlerdendim. Ne olursa olsun defansif kurgu değişmemeliydi. Ayrıca Moses devrenin sonlarına doğru Diagne ile fazla vıdı vıdı yapmış ve gereksiz yere sinirlenmişti. Yanal Köybaşı’nı oyuna alacaksa eğer, sarı kartlı oyuncularından Valbuena veya Moses arasında seçim yapacaktı. Ama sinirli Moses çıkmaya ilk aday olmalıydı. 

Ancak gelin görünki Fenerbahçe ikinci devreye başlarken Dirar sol bekde, Moses sağbekdeydi. Ersun Yanal hokus pokus yapmak istemişti sanki. Oysa ki tek hamle, yani İsmail’in oyuna girişi, sahadaki iki oyuncunun yerinin değişmesini önlemiş olacaktı. Kim bilir belki de soyunma odasında Yanal, Moses’e; “Conte seni Chelsea’de defansın sağ tarafında oynatmış mıydı?” diye sormuş olmalıydı! Ancak Antonio Conte 3-4-2-1 sistemiyle oynatıp 2017-18 sezonunda Chelsea’yi şampiyon yaparken Nijeryalı oyuncu asla sağbek olarak oynamamıştı. Orta sahanın sağında mücadele etmişti hep. Galatasaray derbisinin ikinci yarısında Köybaşı oyuna alınmış olsaydı, Dirar da yerinde kalmış olacaktı ve belki de Onyekuru’ya kafayla gol şansı vermeyecekti. 

Fenerbahçe’nin fizik gücüne evet, can siperane mücadelesine evet, geriye düştüğünde oyunu bırakmamasına evet ama Ersun Yanal’ın yaptığı yanlış tercihlerine ve geç hamlelerine hayır! Son değişiklikte neden Ayew’i almaktan vazgeçti Fenerbahçe kenar yönetimi? Ne ummuş olabilirdi Potuk’dan Ersun hoca? Alper’in son dakikada topa berbat vuruşunu bir daha gözümün önüne getirdim ve o vuruşu Ayew’in yaptığını düşündüm bir an. Ve Fenerbahçe’yi şampiyon yapan o hocadan eser kalıp kalmadığını muhakeme ettim kendi futbol dünyamda. Ne dersiniz? Bu Ersun Yanal o Ersun Yanal mı?

<