NE OLACAK BU HAYAT PAHALILIĞI
Ben çocukken annemin şöyle dediğini hatırlarım. ‘’Ekmek aslanın ağızında.’’ Daha sonraları yaşam şartları zorlaştıkça ‘’Ekmek aslanın ağızındaydı artık midesinde’’ der gülerdik.
Ben çocukken annemin şöyle dediğini hatırlarım. ‘’Ekmek aslanın ağızında.’’ Daha sonraları yaşam şartları zorlaştıkça ‘’Ekmek aslanın ağızındaydı artık midesinde’’ der gülerdik.
Günlük telaşlara yetişebilmek adına ev alışverişini sanal marketten yapıyorum. Eski siparişlerimde eksik var mı diye göz gezdirirken bir şey dikkatimi çekti.
Güncellenen fiyat listeleri şaka gibi hatta şu an bile yazımı yazarken 10 gün önce aldığım fiyatın arttığını gördüm. Bazı fiyatları sizlerle paylaşmak istiyorum:
- Kutu süt 6’lı: 14 Eylül’de 53.95, 3 Eylül’de 42,95 26 Mayıs’ta 37,90
- Sandviç ekmeği bugün 21,75, 15 Haziran’da 18
- Peynir 15 Haziran’da 183 bugün 215
- Ton balığı 26 Temmuz’da 49,90 bugün 59,90
- Türk kahvesi Mayıs’ta 26,50 bugün 34,50
Fiyatları rasgele yazdım. Nedir ya bu hayat pahalılığı? Ne saçma bir hal aldı bu durum. Oğlum oryantasyona başladığı dönem parkta bekledik. Kafe bozması yerde 1 kahve 40 TL. Hadi kahveye lüks dedim. Çay ne kadar dersiniz 18 TL.
Çocuklu, evi kira asgari ücretle çalışan birini düşünün. Nasıl yaşayacak sorarım size? Ev kirası, okulların bitmek bilmeyen istekleri, yemesi içmesi derken nasıl çıkacak bu işin içinden. Siz bu insanın maaşına 10 günde bir zam yapıyor musunuz da zorunlu tüketim mallarında böyle kafalarına göre artışa müsaade ediyorsunuz?
Gerçekten anlam vermek çok zor...
Bağın bostanın bol olduğu, açık yoğurtların satılıp en doğalını yediğimiz günlere dönmek istiyorum. Bu yoğurtlar sağlıksız, şunlar sağlıksız bunlar sağlıksız diyip bizi emperyalist düzenin dibine çekenler halkın şu an ki durumunu görüp gurur duysunlar.