ZEKİ GÜVEN

ZEKİ GÜVEN

MUZ KABUĞU

Merhaba,

Muz gerçekten çok güzel ve faydalı bir meyve. Tabi şimdi size muzun faydalarından söz etmeyeceğim. Muz kabuğu deyince aklımıza mutlaka, bu kabuğa basıp düşen insanlar aklımıza gelir ve güleriz. Düşmek komik midir? Sanırım düşene ve düşme şekline göre değişir. Peki sadece muz kabuğuna basınca mı düşeriz? Yaşam içinde düşmemek için çabalarız ve hayatta kusursuz olmak için uğraşırız.  Kusursuz olmak herkesin istediği bir durumdur diye düşünüyorum. Çünkü hepimiz hayatımız içinde başarılı olmak, beğenilmek, takdir edilmek ve bunula birlikte mutluluğu isteriz. Bunun için öyle çabalarız ki, tüm hayatımız kusursuz olma yolculuğunda sürer gider. Bazen bilinçli bazen de bilinçsiz bir şekilde çabalarız. Bunun kolayı var mı? Kusursuz olmak mümkün mü? Kusurlu olduğumu kabul edersem hayatım nasıl olur? Bu yazımda sizlere Pratfall etkisinden söz etmek istiyorum. İngilizceden dilimize çevrimi; sosyal psikolojide düşme etkisi anlamına geliyor. Biraz daha açarsak, bireyin algılanan yeterliliğine bağlı olarak, bir kişinin bir hata yaptıktan sonra kişiler arası çekiciliğin değişme eğilimi anlamını taşıyor. Yani mükemmel olmak mı? Kusurlu olmak mı? 

1966 yılında, sosyal psikolog Elliot Aronson tarafından ortaya atılan bu teori, başkaları tarafından “üstün” olarak görülen insanların küçük ve komik hatalar yaparak daha çekici hale gelebileceğini söylüyor. Aronson’a göre mükemmel olarak görünen bu kişilerin yaptıkları küçük hatalarsa onların daha çok sevilmelerine ve grup tarafından kabul edilmelerine olanak sağlıyor. Aronson da teorisini test etmek için yaptığı deneyde, bu varsayımı destekleyen bulgular elde etmiş. Üniversite öğrencisi olan 48 katılımcıyı 4 gruba ayırarak, her bir gruptan deney için kurgulanmış 4 ayrı yarışma programındaki kişilere ait ses kayıtlarını dinlemelerini istedi. Birinci grup bilgili olan birinin, ikinci grup sıradan birinin, üçüncü grup bilgili olan ancak sakarlık yapan birinin, son grup ise sıradan ve sakarlık yapan birinin sorulan sorulara verdiği yanıtları dinledi. Bilgili kişiler sorulan soruların %92’sine doğru cevap verirken, sıradan olan kişiler soruların yalnızca %30’una doğru cevap verebildi.

Katılımcılar kendi gruplarına verilen farklı ses kayıtlarını dinledikten sonra, cevaplarını duydukları kişiyle ilgili izlenimleri hakkında sorulan bir dizi soruyu yanıtladılar. Sonuçlar tam da Aronson’un öngördüğü gibiydi: Bilgili olduğu düşünülen ve üstüne kahve döken konuşmacı, katılımcılar tarafından en sevimli ve sempatik bulunan kişi oldu. Bununla birlikte, sıradan olduğu düşünülen kişinin program sırasında üstüne kahve dökmesiyle birlikte, katılımcıların bu kişiye karşı beğenisinin azaldığı gözlemlendi. Pratfall Etkisi kısaca, eğer mükemmel değilseniz insanların sizi daha sevimli bulduğundan bahseder. Bu etkiye günümüz dünyasından örnek verecek olursak karşımıza en çok çıkan örneklerden biri Jennifer Lawrence’in Oscar almaya çıkarken iki kez elbisesine takılıp düşmesi ile insanların onu daha sevimli, cana yakın bulduğu örneğidir. Ayrıca ülkemizde sakarlığı ile birçok işi başaran karakterleriyle ünlenmiş değerli oyuncu Kemal Sunal da örnek verilebilir. Türk halkının onu sevmesindeki en büyük etki, kendilerinden biri gibi görmeleridir. Tüm kusurları ve hatalarıyla bir karakter sergilemiştir.

Sanılır ki en çok sevilen insanlar hata yapmayanlardır. Kusursuz duran, açık vermeyen kimseler, aşılması güç ve ulaşılması zor kişiler olarak görünür. Bunun yanında başkalarının önünde hata ve sakarlıklar yaptığında bunu alaya alan insanlar ise daha özgüvenli ve etkileyici olarak algılanırlar. Kendi alanımdan da bir örnek vermek istiyorum. Müzik öğretmeni olduğum için müzik yayınlarını izler ve eleştirel bakış açısıyla da bakmayı severim. Örneğin son günlerde bilinen eserlerin amatör kişiler tarafından seslendirilmesi ve videolarının paylaşılması çok hoşuma gidiyor. Kişilerin bu videolarda doğal, sıradan ve kendilerini olduğu gibi yansıtmaları daha samimi bir görüntü yaratıyor. Hatta şarkıya girmeden önce küçük bir akort, “ay başlamış” gibi sözler, bu samimiyeti arttırıyor. Tabi ki abartıları kastetmiyorum. Bana göre kişinin özgüvenli ve kendisiyle barışık olarak algılanması sayesinde yaptığı hatalar dikkat çekmez veya göze batmaz. İlla hata yapın demiyorum, sadece hata yapma hakkınızı elinizden almayın, hata yaparsanız kabullenin ve böyle ufak hataları çok da ciddiye almayın. Hatalarınıza gülün, onlar sizi siz yapan gerçekleriniz.

Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZEKİ GÜVEN Arşivi