MUVAFFAKİYET İÇİN
FARKLI TARAF
Yaz mevsimlerinde orman yangınlar ve kuraklılık, kış mevsimlerinde kar nedeniyle yolların kapanması ve trafik kazaları, sonbaharda seller ve fırtınalar, hepsinden önemlisi deprem bölgesinde kalan ülkemizde zelzeleler nedeniyle binlerce vatandaşımızı kaybediyor, büyük mal kayıpları yaşıyoruz. Bu sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın her yerinde yaşanıyor diyebilirsiniz, ancak gelişmiş ülkelerde can ve mal kayıpları asgari seviyede yaşanıyor. Kalkınmasını tamamlayamamış olan gelirli ülkelerde büyük facialar yaşanıyor. Mühendislik mesleğinde yarım asırı aşmış bir mühendis olarak, ilgili ve yetkili kişi ve kurumları bu köşeden uyarmak ve hatırlatmak istiyorum. Bizde ülkemizde doğal afetlere karşı projeler üretip can ve mal kayıplarını asgariye düşürebiliriz. Depreme karşı çıkarılan kentsel dönüşüm ve Yapı Denetim yasa ve yönetmelikleri doğru bir karar olup, bunun başka bir çözümü de yoktur. Ancak bu işle iştigal eden müteahhit firmaları ve Yapı Denetim kuruluşları desteklenmelidir. Uygulama da karşılaşılan engeller kaldırılmalıdır.
Dört bir tarafı sularla çevrili ülkemizde yaz mevsimlerinde kuraklılık yaşanması düşündürücüdür. Amerika, Çin ve İsrail de olduğu gibi denizlerden faydalanılmalıdır. Arap ülkelerinde bile bu projeler başlatılmaktadır. Son yıllarda yer altı barajları inşa edilmeye başlanmış ise de bu projeler daha da hızlandırılmalıdır. Topraklarımızın sulanması ve ağaçlandırılması çok önemli olup doğal afetlere karşı ağaçlandırılması çok önemlidir. Kış mevsimleri yaklaşmaktadır. Her nedense her kış kar yağdığında yollar kapanıyor. Trafik kazalarında can ve mal kayıpları yaşanmaktadır. Kötü hava koşullarında toplu taşıma araçlarının dışında vasıtalar trafiğe çıkmamalıdır. Şehirlerimizin alt yapıları yetersiz olduğundan seller bodrum ve zemin katlarında yaşayan insanlarımızı mağdur etmektedir. Bunlar saymakla bitmez. Bütün bu afetler yıllardır bu işlerle iştigal eden kurumlarımızın hazırlıksız ve programsız çalıştıklarını göstermektedir. Maalesef biz değerli hocam merhum Korkut ÖZAL’ın aklımdan hiç çıkmayan sözünü bana hatırlatıyor. “Mümkün olan zamanda mümkün olanlar yapılmazsa, mümkün olmayan zamanda mucizeler yaratılamaz.”
Tabii afetler önceden bilindiği halde vatandaşların önlem almaları tavsiye edilmesi afet yaşandıktan sonra da ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dilenmekte çözüm bulunamaz.
Tecrübeli bir teknik adam olarak davet edildiğim toplantılarda ve bu köşede birkaç kez tekrarladığım gibi, Tabii afetler Bakanlığı kurulmalı bu konuyla ilgili tüm kurumlar bu bakanlıktan talimat almalıdırlar.
Bu Bakanlık sadece bu işlerle iştigal etmeli, görev ve sorumlulukları üstlenmeli, afetler öncesi ve sonrası devamlı proje üretmelidir. Pandemi öncesi nasıl şehir hastaneleri inşa edilmiş ve Türkiye başarılı olmuşsa,
Savunma sanayimizde nasıl ki silahlı kuvvetlerimizin silah ihtiyaçlarımızın artık %80’ni üretilebiliyor ve ihraç edilebiliyor ise, bu konuda da artık başarılı olabilecek bir güce sahibiz.
Ülkemiz dikkat edilirse Mühendislik hizmetlerinde, sağlıkta, sanayide, sporda v.b her konuda tek başına ihtilaller döneminde başarılı olabiliyor, koalisyonlar dönemi ülkemize hep zararlı olmuştur. Hele hele iktidarlar ve sonrası hepimizin malumudur yamalı bohçaya dönen anayasamız ve seçim sistemimiz bir türlü düzeltilmemektedir. Bu konuda her şey iktidar partilerinden beklemek yetmez. Muhalefet partilerin de görev sorumluluklarını yerine getirmelidir. Ülkemizin artık zaman kaybedilmesine tahammülü yoktur.
Peygamberimizin;
‘‘İki günü bir olanın bir günü kayıptır’’ sözü her şeyi anlatmaktadır.
Atatürk’ün sözüyle bitirelim;
Sevgi ve saygının olduğu yerde itimat ve itaat vardır.
İtimat’ın olduğu yerde disiplin vardır.
Disiplinin olduğu yerde muvaffakiyet vardır.
Muvaffakiyet muvaffak olacağım ve muvaffak oldum diyebilenindir.
Bu söze en güzel örnek kadın voleybol takımımızın muvaffakiyetidir. Yüzyıl sonra Avrupa şampiyonu olan kadınlar voleybol takımımızı son yıllarda yaşadığımız üzüntülü günlerimizi bizlere bir nebze unutturdukları ve bizleri gururlandırdıkları için tebrik ediyor, filelerin sultanlarını olimpiyatlarda da inşallah aynı sevinci milletimize yaşatmalarını cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
Sağlıcakla kalın