FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

MUHALEFET SORUNU

farklı taraf

Cumhuriyetimiz kuruluşunu her yıl 29 Ekim’de coşku’lu etkinliklerle kutluyoruz. Bu yıl Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutladık. Cumhuriyet rejimimiz kurulduğu günden bugüne kadar başarılı olup olmadığı tartışılır durur.

Cumhuriyet başarılımı oldu başarısız mı? devamlı tartışılır durur.

Atatürk Cumhuriyeti 1923-1938 arası yaşandı ve o dönem kapandı.

Yüz yıllık Cumhuriyetimiz, bir imparatorluğun enkazı üzerine kurulmuş çağdaş bir sistemdi. İleriye dönük aydınlık yolu gösterdi, muasır medeniyetin kapısını açtı.

Türkiye Batılı ülkelerin işgali altındaki Vahdettin yönetiminin altında kalsa daha parlak bir geleceğe mi yönelecekti.

Sevr anlaşmasının öngördüğü topraklara rızamı gösterecektik.

Türkiye için Atatürk’ten daha iyi kurtuluş programı olan bir Lider vardı da, ona engel mi olundu.

Türkiye’yi yüz yıldır Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı iktidarlar yönetti de sıkıntılarımız bu nedenle mi bitmiyor.

Sanki Türkiye’yi yüz yıldır aynı iktidar aynı kadrolar yönetiyor.

Sanki her gelen iktidarın kendi programına göre değil, Cumhuriyet ilkelerine göre hareket ediliyor.

Cumhuriyeti eleştirenler açık konuşsunlar herkes bilsin.

Ben yüzyıllık Cumhuriyet dönemimizin, yetmiş beş yılını yaşamış, elli yıllık siyasi tecrübeye sahip bir Türk vatandaşı olarak eğer Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine yüzyılda ulaşamadıysak hatanın Cumhuriyette olduğuna ihtimal dahi vermiyorum.

Cumhuriyet kurulduğunda toplu iğneyi dahi Almanya’dan ithal eden, bu ülke sanayi ülkesi haline gelmiştir. Savunma sanayimizin % 80 ‘ni yerli üretimle sağlanması gurur vericidir. İhracatta ve turizm gelirlerinde her yıl rekorlar kırılmaktadır.

Benim tespitlerime göre Türkiye’miz tek başına iktidarlar döneminde hızlı bir şekilde kalkınmış, ihtilaller ve koalisyonlar döneminde ise yerinde saymıştır. Tek başına iktidarlarında mutlaka hataları olmuştur. Ancak genelde başarılı olmuşlardır. En önemli husus muhalefet partilerinin üzerlerine düşen görevi layıkı ile yerine getirememeleridir. Ana muhalefet partisi kendi bünyesindeki gruplaşmaları ve iç çekişmelerden iktidara gelmek ve ülke için proje üretmekten yetersiz kalmaktadırlar.

Rahmet ve saygıyla andığım bilim insanı merhum Y. Nuri ÖZTÜRK siyasete girmiş ve CHP’den Milletvekili olmuştur. CHP’nin hatalı politikalarını dile getirdiğinde dönemin Genel Bakanının sözleri;

Yahu hocam, ne istiyorsun, Milletvekili oldun, tadını çıkar, keyfine bak demesi hocamızın istifa edip parti kurmasına ancak mevcut sisteme ayak uyduramadığından başarılı olamamıştır. Keşke siyasete girmeyip, bilim insanı olarak halkımızı bilgilendirip aydınlatmaya devam etseydi. Kabri nur mekanı cennet olsun. Ana muhalefet partisinin yıllardır iktidara gelememesinin nedenini açıklamaktadır. Ana muhalefette maalesef aynı zihniyet devam ettiğinden Ülkemiz faydalı projeler üretememektedirler. Dün ne ise bugün aynı. Ana muhalefet kongreye gidiyor. Yirmi yıldır girdiği her seçimi kaybeden Genel Başkan bu kongrede de genel Başkan olma ihtimali var. Zira parti içi seçimlerinin delege sistemi sayesinde hiç birini kaybetmemiş. Onunla birlikte yirmi yıldır mesai arkadaşlığı yapan Özgür ÖZEL’ de Genel Bşk. Adayı, Hangisi kazanırsa kazansın yirmi yıldır seçim kaybeden bu ikili CHP’yi mahalli seçimlerde büyük riske atacaklar. Milletvekilliğin keyfini çıkarmaya devam edecekler. Onlara bir şey olmayacak olan ülkeye olacak. Çözümlenemeyen meselelerden yalnız iktidar değil muhalefette sorumludur. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeleri halinde iktidara gelme imkanı bulabilirler.

Bu nedenledir ki Ülkede iktidar değil bir siyasi partide parti için mücadeleler iktidar olma hırs ve iddiasının önüne geçmişse parti çıkmaz sokaktadır. Yolunu değiştirmedikçe çıkmaz sokaktan çıkamaz muhalefet sorunu var.

Sağlıcakla kalın.

<