MEMLEKETE GİDERKEN…
O piti piti/Karamela sepet /Terazi lastik/Jim-nas-tik…
-Bir çocuk oyunu tekerlemesi-
Akşama yakın; Kadıköy’den S.Gökçen‘e giden servis otobüsüne bindim. Uçacağım birazdan. Bir çocuk heyecanı var üzerimde; yüreğim bugün kıpır kıpır memleketime, bayrama gidiyorum…
Gözlerimi kapadım .Çocukluğum geldi gözlerimin önüne…Akşamdan baş ucuma koyduğum yeni naylon sandaletim pırıl pırıl. Sabah sandaletimi giyip öpmelere koşacağım…
Anamın babamın ham bez fabrika ceketinden diktiği pantolonumun cebi cecit bilyelerle dolu…
Her yaştan insana eğlenceli masallar anlatan babam , duyulmamış masallar anlattığından, ağa en çok harçlığı bana verecek…
“Katırcılar”dan biri elinde cezve ağaya kahve yapıyor…
Gıcır gıcır ayakkabıların aynasında saçlarını tarayan yelekli gömlekli bıcırlar…
Gözlerim kapalı…Rengarenk yeni elbiseleriyle çocuklar kümelenmiş “o piti piti “ oynuyorlar.
Ve babaannem…Kedilerin hamisi ,yemeyip içmeyip topladığı şekerlerle çocukları sevindiren cömert babaannem… Kızdığı zaman kedilere ana avrat küfür eden ; karanlık sokaklarda elinde topuzlu kızılcık sopasıyla sarhoşları kovalayan korkusuz babaannem…
Dönme dolaplarda başım dönüyor. Uçan salıncaklarda benimle dönüyor babaannem…
Uyur gibi yapıp korkusuzca öteki aleme giden Rahmetli babaannem…
Rüya mı görüyorum? Mini minnacık bervaniğinin cebinde leblebi şeker taşıyan Hacıkız, çocuklara mini minnacık masallar anlatıyor…
Gözümü açtım. Bir buçuk saate yakın sürecek Kadıköy-S.Gökçen seferinde bu otobüs yürümüyor uçuyor sanki…
Akşam ağaçların arasına düşen bir aydede otobüsün penceresinden bir görünüp bir kayboluyor…
Yolcu bir kadın orucunu su ile bozuyor. Ezan okunuyor…
Gözlerimi kapıyorum. Hatıralar sökün ediyor birer birer….Burada bu şehirde geçen üniversitedeki öğrencilik , memuriyet ve nihayet emeklilik günlerim bir sinema şeridi gibi kare kare geçiyor gözlerimin önünden…
Gözlerimi açıyorum; yanımdan yöremden alt geçitler, üst geçitler, uzunlamasına gökdelenler , genişlemesine “avm”ler ,bitip tükenmek bilmeyen yüksek binalar korkunç bir hızla yanımdan yöremden akıyor…
Gözlerimi kapadım. Bahçeli evimiz yıkılmış . Şimdi yerine kargo kutusuna benzeyen bir bina dikmişler...
Beni bekleyen yok memlekette. Hayatta elini öpecek büyüklerim kalmadı. Rahmet-i Rahman’a gittiler.
Ve nihayet gözlerimi uçakta açıyorum.. Her şeyi geride bıraktım; ben memlekete, bayrama gidiyorum.
Gözlerimi bir açıp bir kapıyorum…