MECBUREN MECBURİYETTEN
Mazhar Fuat Özkan'ı hepiniz biliyorsunuz ve tanıyorsunuzdur mutlaka. Türk pop müziğinin efsanevi grupları arasına isimlerini ilk defa 1985 yılında Ülkemizi Eurovision şarkı yarışmasında temsil ettiklerinde yazdırmışlardı. Onca şarkı yazıp, besteleyip, söylediler ve hepimizin de sevgilisi oldular yıllar hızlıca akarken. Hala da üretip bizleri müziğe doyurmaya devam ediyorlar grup üyeleri yetmişli yaşlarına gelmiş olmalarına rağmen.
MFÖ'nün 90 senesinde yaptığı albümlerinde yer alan "Mecburen" isimli bir şarkıları vardı. "Erken kalkmak mecburen, işe gitmek mecburen, eve dönmek mecburen, mecburiyetten" şeklinde devam ediyordu bu sevimli şarkının sözleri. Bu karşılaşma öncesinde de sahaya çıkacak on bir seçiminde çok da fazla tercih şansı yoktu Erol hocanın. O da MFÖ'nün "Mecburen" dediği gibi bazı tercihlerini "Mecburen" yapacaktı. Caner sarı kart cezalısıydı. Novak yeni dönmüştü sakatlıktan ama maç eksiği vardı. Sol bekde Sadığı da oynatabilirdi Bulut ama Novak'a şans verdi mecburen. Hem Ferdi hem de Sinan'ın sakatlıkları Bulut'un kanatlardaki soru işaretlerini mecburiyetten Valencia ve Samatta ile çözmesine neden oldu. Allah'tan rakip çok güçlü değildi. Sağlam bir rakibe karşı bu denli forvetle ve gol noktalarında becerili olan oyuncularla oynamak maçın gidişatında geriye düşme risklerini de beraberinde getirebilirdi.
Herşeye rağmen Ankaragücü kendi gücünün üzerinde başladı ilk golü kalesinde görene kadar. Hatta bir pozisyonda önce direğe sonra da Altay'a takıldılar. Ancak ilk golle beraber Ankara ekibi çözülmeye başladı ki altı dakika içinde de Fenerbahçe attığı iki golle rakibini yere serip devreyi kafası rahat bitirdi. Bu arada Samatta’nın attığı gol öncesinde ceza alanı içinde yaptığı faulü hakem belki anlık çözemedi fakat VAR’ın pozisyonu süzememesi gecenin kafalara takılan soru işaretlerinden biri olmalıydı.
EMRE BÖLEZOĞLU’na DÜŞEN GÖREV
Altı dakikada gardı düşen Ankaragücü ne yazıkki toparlanıp tehlikeli gol girişimlerinde bulunamadı son anda attığı gol haricinde. Valencia iki defa yokladığı rakip kaleyi üçüncü denemesinde istediği hedefle buluşturdu ve güzel bir gole imza attı. Gol öncesi Pelkas’ın volesinin üstten dışarı gidişi estetik açıdan güzel bir gole şahit olamamamız demekti.
Pelkas demişken şöyle bir not düşelim geleceğe dair. Son haftalarda kimi karşılaşmada gerçek yeri olan forvet arkasında oynaması hem kendisine yeniden güven kazandırmış hem de Erol Bulut’a futbolcusunun kanattan ziyade 10 numara pozisyonunda oynaması gerektiğini ayan beyan göstermiştir. Pelkas Ankaragücü önünde kendi pozisyonunda oynamasına rağmen Friedrich’in kalesine attığı tek şut dışında ortalarda pek gözükmedi.
Umalım ki Mesut’un gelişi genç oyuncunun moralini bozmamıştır. Mesut’un çubukluyu giyecek olması mutlaka ve çaresiz bir şekilde Pelkas’ı kendi pozisyonunda oynamasına hasret bırakacaktır. Ancak hem Mesut’un hem de Pelkas’ın sadece forvet arkasında değil kanatlarda da oynamaları kanımca Erol hoca tarafından değerlendirilecektir. Bu noktada Emre Bölezoğlu’na esasen büyük iş düşmektedir sportif direktör olması sebebiyle. Mesut’un gelişiyle Pelkas’ın demoralize olmaması için yetenekli oyuncuyla mutlaka konuşmalı ve onu ikna etmelidir. Pelkas genç ve özel bir oyuncu. Kaybedilmemeli. Sanırım ilk eteapta da Pelkas solda, Mesut da forvet arkasında oynayacaktır ki karşılaşmaların gidişatında yer değiştirerek oynayacaklarını da çokca göreceğiz diye düşünüyorum.