MALUMUN ILANI
Toparlayalım;
Bir milletvekili sırtını PKK, YPG, YPJ'ye dayandığını ilan edince soluğu cezaevinde aldı,
milletvekilliği düştü, onu diğer eşbaşkan ile diğerleri izledi . Kaçan kaçtı, kaçamayan da sesini
kesmek zorunda kaldı.
HDP belediyeleri iş makinalarıyla. Güneydoğudaki yollara hendek kazdırmış,
patlayıcılarla tuzaklamış , sokakları kapatmıştı.
Sonunda iç savaş hevesleri ,düşmanın kursağında kaldı.
Devlet bu belediyeleri kayyuma devretti ve belediye hizmetleri tekrar başladı.
DAEŞ terör örgütü, ABD ve şürekası tarafından kurulup beslenmişti. Ortadoğu
petrolüne göz koyanlar , onları silah ve teçhizatla desteklediler, beslediler. Irak ve Suriye
topraklarında rahat rahat, işkence ve cinayetler işlediler; din, mezhep ayrımı yapıp , halkları
birbirine düşürdüler; topraklarına el koyup yerlerinden yurtlarından ettiler.
Yağma başlamıştı, ardınca diğerleri geldi; İran , Rusya vs..
Sözde müttefik ABD ve iç ve dış şürekası, DAEŞ'in Türkiye tarafından desteklendiği
iftirasını attı. Oysa örgütü silah, teçhizat, araç gereç yönünden destekleyenler gene ABD ,
Almanya vs idi. Suç üstü halindeydiler. Ne var ki gerçekte hukuk yoktu ki cezalandırılsınlar...
Çünkü hukuk güçlülerin hukukuydu.
FETÖ terör örgütünü kucağında besleyen ABD , dünyada edineceği nüfuz alanları için
bu görünüşte din adamı, gerçekte CIA ajanına rol vermişti. Bu alçak da beyinlerini yıkadığı
temiz yürekli Anadolu çocuklarını ABD'nin yeni nüfuz alanlarına gönderdi.
FETÖ , Türkiye’de devleti ele geçirip başına geçip ABD ‘ye bağlamayı planlıyordu.
Bağlılarına verdikleri talimatlar doğrultusunda devletin, yasama, yürütme ve yargı erklerinin
içine sızmayı başardılar. Artık hangi taşı kaldırsan altından FETO örgütü çıkıyordu. Örgüte
bağlı hakimler, savcılar , polis ve askerler kendilerine verilen rolleri eksiksiz yerine getirdiler .
Ancak son girişimleri erken fark edildi, bunların inlerine girilmeye başlandı. Ve
durumun ne kadar korkunç olduğu görüldü. Terör örgütü devletin bütün damarlarına
sızmıştı. Tutuklamalar ve soruşturmalar geniş çaplı olarak sürdürülmeye başlandı.
Referandumda evet kazandı. Türkiye kazandı. Dünya beşten büyüktür diyen insanlık
kazandı, mazlum dünya halkları kazandı,
Hayır diyenler hayır demeye devam edeceklerini söylüyorlar. Emperyalizmin sinsi
planları, iyiniyetli temiz yürekli gençler eliyle yürütülmek isteniyor.
ABD, PKK, YPG ve YPJ‘yi desteklediğini ilan etti. Güney sınırınıza silah yığınağı yapmaya
devam ediyor.
ABD, güneyde yapacağı muhtemel bir savaşta kürt gençlerini kullanmayı planlıyor.
Gençleri ateşe sürenler bir kürt devleti kuracaklarını , bunun için fedakarlık, kan ve can
istiyorlar. Bu kan nasıl olsa kendi kanları değil !..
Yukarıda yazdıklarım malumun ilanından ibarettir...
Dileğimiz gençler, can çekişen emperyalizme taze kan olmaması...
Çalışıp bütün insanlık için buraları refah ülkesi haline getirelim.
Bizlere çevresi dikenli tellerle çevrili hapishane gibi olan ülkeler değil, emperyalizmin
şerrinden, iğvasından uzak ; insan hak ve hukukunun hakim olduğu sınırları sevgi olan
ülkeler gerek.
Bütün yeryüzü Allah’ın mülkiyetindedir. Allah insanları topraktan yarattı. Onlara
iyilikte yarışmayı emretti...