DR.AKKAN SUVER

DR.AKKAN SUVER

GAZETECİ/YAZAR

Malta ve Çin

On beş gün içinde arka arkaya birbirinden farklı iki ülkeye gittim.

Önce Malta Adası'ndaydım. Eşim Müjgan Suver'le birlikte Malta Cumhurbaşkanı Marie-Loise Coleiro himayesinde 85. Yaş Günü'nü kutlayan çağımızın ünlü düşünürlerinden arkadaşım Dr. Edward de Bono ile Malta'da üç gün geçirdim. Dünyaca ünlü düşünce insanları ile bir araya geldim. Oradan İstanbul'a döndüm ve eve uğramadan Çin Halk Cumhuriyeti'ne uçtum.

Önce Pekin'deydim. Çin Halk Cumhuriyeti Kamu Diplomasisi Derneği'nin misafiri olarak burada Murat Taylan, Hasan Kılınç, Dr. Kadir Temiz, Dr. Altay Atlı, Arif Kemal Tayfur, Özcan Yüksek ve Gülşah Maraşlı'dan oluşan bir heyetle bir arada oldum. Daha sonra 40 milyon nüfuslu Yunnan Eyaleti'nin Kunming şehrine gittim. Kunming Pekin'e uçakla iki buçuk - üç saatlik bir mesafede olan önemli bir turizm beldesi.

Ziyaretimizin Pekin ayağı, basın yayın ağırlıklı olarak gerçekleşti. Kamu Diplomasisi Derneği'nde verimli ve geniş kapsamlı bir bilgilendirme toplantısıyla karşılaştık. Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye arasında mevcut bulunan üst düzey verimli ilişkilerin Büyükelçimiz Abdülkadir Emin Önen'in şahsi gayret ve çabalarıyla daha da gelişmekte olduğuna tanık oldum.

Heyetimizin ziyaretine büyük önem veren Çin Halk Cumhuriyeti refakatimize eski İstanbul Başkonsolosu Büyükelçi Zhang Zhiliang'ı tahsis etmek incelik ve zarafetini gösterdi.

Mutad tarihi ve turistik yerlerin ziyareti dışında Çin Uluslararası Radyosu'nu da ziyaret ettik. Burada Türkiye yayınlarını yöneten Xia Yongmin'den aldığımız bilgiler; Türkiye ile Çin arasında mevcut bulunan ilişkilerin yakın zaman çerçevesinde daha da gelişeceğinin işaretleriyle doluydu.

Çin Uluslararası Radyosu, günde 24 saat Türkçe yayın yapan bir radyo. Kadrosunda bulunan Türk gençleri, Çinli meslektaşlarıyla birlikte bu yayınları dikkat ve özenle Türkiye'ye yansıtmaktalar. Gene aynı grup Türkçe bir dergiyi de yayına soktuklarını heyetimizin bilgisine sundular. Ayrıca ortak bir film yapımı konusunda Türkiyeli bir grupla anlaştıklarını da ziyaretimiz esnasında öğrendik.

Elbette Çin Halk Cumhuriyeti artık kırk yıl öncesinin kapalı kutusu değil. Cumhurbaşkanı Ji Jinping'in uluslararası alanda Çin'i büyük oyuncu kılacak Bir Yol Bir Kuşak projesi bizim de onların da gündemimizden düşmeyen bir konuydu.

Aksine küreselleşmenin kuralları içinde Pekin'den Londra'ya uzanacak "Bir Kuşak Bir Yol" projesinin önemini müdrik olarak karadan ve denizden ticaretin, kültürel değişimin ortak işbirliklerinin, dil ve insan transferinin, diyalogun dolayısıyla barışın oluşumuna ve sürekliliğine küresel anlamda hizmet edeceğine inanıyorlar.

Bu inancın samimiyetini Çin Uluslararası Radyosu'na yaptığımız ziyarette hem gördüm, hem duydum, hem de hissettim.

Radyo'nun bünyesinde Türkiye ile ilgili entelektüel düzeyde görsel ve yazılı medya ile karşılaştım. İki ülkenin birbirini tanıması alanında Çin Uluslararası Radyosu'nun Türkçe Servisi'nin ortaya koyduğu çalışmaları takdire şayan buldum.

Bu arada Türkiye'de Yön Radyosu'nun hizmetlerinin aynı önemi taşıdığını belirtmem gerekir. Zira Yön Radyosu da günde iki saat Çin hakkında yayın yapan bir kuruluş.

Bugüne kadar yapmadığım bir ziyareti bu seyahatimde gerçekleştirdim. Uluslararası Geleneksel Çin Tıp Merkezi'ne gittik. Dr. Yank Kai'den aldığımız bilgiler şaşırtıcıydı. Büyük bir ihracat potansiyeline sahip bulunan Uluslararası Geleneksel Çin Tıp Merkezi'nin Başkanı Dr. Yang Kai'ye "Bir Kuşak Bir Yol" projesinin çalışma alanına Geleneksel Çin Tıp Merkezi'nin ilaçlarını da eklemelerini söyledim. Alternatif tıp konusunda dünyanın arayış içinde bulunduğunu da vurguladım.

Onlar da bana; "Sizi İpek Yolu'nun Çin Geleneksel Tıp Büyükelçisi yapalım" önerisinde bulundular.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Milli Müzesi'nde Fahri Korutürk'ün, Kenan Evren'in, Süleyman Demirel'in ve Abdullah Gül'ün verdiği hediyelerin de, ülke başkanlarının hediyelerinin sergilendiği salonda yer aldığını büyük bir keyifle gördüm.

Bir başka önemli tespitimiz de önceki gelişlerimize göre Pekin'in daha çok ağaca ve yeşilliğe sahip olduğudur. Adeta yeşil bir Pekin'le karşılaştım, dersem yeridir.

Bu arada Çin Halk Cumhuriyeti'nin nüfusunun da bir milyar dört yüz milyona ulaşmakta olduğunu, seyahatimizde öğrendik.

Yazımın başında da belirttiğim gibi Çin eski Çin değil. Büyüyen, gelişen caddelerinde son model arabaların İstanbul'u kıskandıracak bir trafik kalabalığı oluşturduğu bir merkez olmuş.

Gelecek hafta, aralarında Müslümanların da bulunduğu 25 etnik grubun yaşadığı 40 milyon nüfuslu Yunnan Eyaleti'ni ve Kunming şehrini anlatacağım

<