LİDER SAKLANMADI !
15 Temmuzda 2016'da bu ülkede, burada, bu köprü başında unutulmayacak
olağanüstü olaylar yaşandı. Burada çok kan aktı, burada insanlar şehit oldular,
yaralandılar. Burada silahsız bir halk, tepeden tırnağa silahlı hainleri yendi.
***
O sıcak temmuz gecesinde televizyon haberlerini izleyenler sunucu Boğaziçi
Köprüsündeki olağan olmayan hareketliliğine dikkat çekti. Köprüye akan trafikte sivil
araçların arasına tanklar girmişti.
İlk anda buna kimse farklı bir anlam vermedi. Herkes “ olsa olsa tanklar köprüde
muhtemel bir terör eylemine karşı bir tedbir almaya gidiyorlar “ diye düşündüler.
***
Kısa bir süre sonra durum anlaşıldı. Bu kez teröristler askeri kıyafet içindeydiler ve
tanklarla köprüyü kapatmışlar, silahla halkın,ülkenin yolunu kesmişlerdi.
Yurdun dört bir yanı haçlı destekli hain bir darbe ile karşı karşıyaydı.
Bu kez eşkıya dağda değil şehirde yol kesmişti.
Bu kez bir lider şapkasını alıp kaçmayıp, “ölümüne “ bir mücadele için halkı
direnişe çağırdı. Bu kez bir lider , dağın - tepenin arkasına saklanmadı.Halkının arasına
karışarak direniş çağrısında bulundu. Bütün vatan sathında halk direniş için ayağa kalktı.
***
Çok geçmeden halkın üzerine ateş açan askeri üniformalı bu alçakların
Pensilvanya' dan talimat alan FETÖ terör örgütü elemanları olduğu anlaşıldı.
***
Halk liderinin direniş çağrısına canhıraş cevap verdi. Demokrasinin yolunu kesen
dişinden tırnağına kadar silahlı bu alçakların üzerine yürüdü. Elinde bayrağı,yüreğinde
imanıyla demokrasi, vatan, namus ve lideri için göğsünü kurşunlara siper etti.
Olağanüstü bir direniş oldu .Şehit düşenlerin yerine yenileri geliyordu. Hainler,
şaşırıp kaldılar çareyi en onursuz bir biçimde don gömlek halka teslim olmakta buldular...
***
Allahu Teala , şehit oldukça karınca gibi çoğalan öyle bir varlık halkeylemişti ki,
buna HALK denildi...
Bir yıl önce burada,bu köprünün üzerinde destansı bir direniş oldu. Eli bayraklı,yüreği
imanlı silahsız bir halk tepeden tırnağa silahlı hainleri görülmemiş bir bozguna uğrattı...
Tarihler şöyle kaydeder : Halkın kaybettiği ne görülmüş ne de duyulmuştur!