KUPA BASKILI OYUNLA GELDİ
Türkiye'nin ikinci şampiyonu belli olacaktı. Fenerbahçe 9 senedir Türkiye Kupasına hasretken, Başakşehir Türkiye Kupasını henüz müzesine taşıyamamıştı. Her iki ekipde çölde suya hasret kalmış gibiydiler adeta.
Jesus, finali geçip kupayı kazanmanın yegane yolunun önde pres yapmak olduğunu düşünmüş olmalıydı. Başakşehir sakin kalma taraftarıydı. Yerleşik oynayarak ve rakibini tartarak meşin yuvarlağı koşturmak istemişlerdi ilk düdükle beraber. Fener’in oyuna önde baskıyla başlaması daha ilk dakika bile dolmadan meyvesini verecekti. Batshuayi rakibin defansda yaptığı hatayı affetmedi. Gelen çok erken gol Fenerbahçe için yılbaşında çıkabilecek büyük ikramiye gibiydi. Büyük avantajı böylesine bir final için. Oyun sonra karşılıklı gelişen bir mücadeleye döndü. Zajc Fener adına tehlike yaratırken, Başakşehir Deniz’in ortasında Keny ve Serdar’ın meşin yuvarlağa dokunamamasıyla önemli bir fırsatı tepti. Sonrası mı? Sonrasında Arda finalin ana figürü olacağını belli etti. Pasları, çalımları ve şutlarıyla Alexvari bir kalite sunumuyla gecenin yıldız ismi olmaya aday gibiydi.
ARDA GÜLER: GENÇ ALEX DE SOUZA
İlk çeyrek dolarken orta alanda Arda güzel bir pasla Arao'yu kaçırdı sağ kanatta rakip alana yakın. Arao'nun sert ortasında Duarte'nin kaleci Muhammed'in görüş açısını kapatmasıyla birlikte genç kaleci topu resmen Belçikalı golcünün ayaklarına bırakınca, Mitchy de kariyerinin en kolay golünü attı. Arda show devam ediyordu. Dakikalar 40'i gösterirken Güler’in muhteşem ortasına Valencia yaptığı kafa vuruşuyla topu filelerle buluşturamadı. Valencia ilk devrede Arda ve Batshuayi'ye ayak uyduramayınca, hem bir kaç pozisyonu boşa harcadı hem de farkın artmasına engel oldu.
İkinci yarıda Arda ilk devrede sahneye koyduğu "Genç bir oyuncu nasıl yıldız olur?" isimli oyununa devam etti. Etkili şutunu Muhammed kurtardı. Zajc ilk perde de vurduğu güzel şutunu, usta işi bir tecrübeyle tekrarlarken skor bir türlü üç farka ulaşamıyordu. Arda çıkana kadar güzel oyununu yine değişik atraksiyonlar süsledi. Kendi adıma genç oyuncunun sol ayağıyla verdiği her pasda sanki sahada Arda yokmuşda Alex varmış gibi hissettim. Gözlerim Arda’yı değil de Alex’i izliyor gibiydi.
Gecenin Notu: 2011-12 sezonunda finalinde Fenarbahçe ile Bursaspor oynamıştı. O akşam Alex sırasıyla Caner’e, Baroni’ye ve Semih’e asist yapmış, dördüncü golü de kendisi atmıştı. İzmir’deki finaldeyse Arda Alex abisini kıskandırırcasına bir asist ve bir ön asistle oynamış, genç yaşına rağmen aldığı sorumlulukla takımına büyük katkı sağlamıştı. Ayrıca diğer asisti yapan Arao ve iki golle takımına kupayı getiren skora imza atan Batshuayi’de unutmamak gerekir. Fenerbahçe Cumhuriyetimizim yüzüncü ylında şampiyonluğu çok istemişti camia olarak. Türkiye Kupasını kazanıp ligi ikinci bitirmek de çok kötü değildi doğrusu. İki şampiyonumuzu Süper Kupa finalinde izleyeceğiz lig öncesinde. Bakalım süper şampiyonumuz kim olacak? Tüm futbolseverlere iyi yazlar diliyorum. Ağustos ayında görüşmek üzere.