ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

KOSKOCAMAN BİR HAYAL KIRIKLIĞI

KOSKOCAMAN BİR HAYAL KIRIKLIĞI

Fred'in yokluğunda İsmail Kartal, Cengiz'in de geçen haftaki performansından cesaret alarak nihayet İrfan'ı “8” numara pozisyonunda değerlendirmeye karar vermişti. Bir taraftan da risk almıştı İsmail hoca.

Aslında İrfan'ı, Fred'in sakatlık yaşadığı dönemde kullanabilseydi Kartal, Kahveci'nin orta alanda göstereceği performans hakkında bilgi sahibi de olabilirdi. Ancak aynı kararların farklı sonuçlar vermeyeceğinin nihayet farkında varan Isamil Kartal, bence aldığı karar risklide olsa doğruydu. Diğer tarafta Buruk da Barış'ı son maçtaki gibi sol beklige soyundurdu ki Osayi ile Cengiz'e dur diyecekti bu tercihle.

İlk yarım saat dolarken orta alanda kör dövüşü vardı adeta. Biri diğerine ne takım olarak ne de tek tek futbolcular olarak üstünlük sağlayamamıştı. Her iki takımda defanslarından oyun kurmaya çalıştıklarında, forvetler baskı yapmaya çalışıyorlardı ama her iki taraf içinde pek bir etki sağlamamıştı bu çaba.

FENERBAHÇE'NİN YEDEK KULÜBE FUKARALIGI

Devre biterken tek tehlike sarı kırmızılılardan geldi ve Kerem'in şutu Fenerbahçe'li taraftarları bir anlığına

strese soktu. Devre Galatasaray'ın %61 - %39 üstünlüğüyle bitti topa sahip olmada. Topu kullanmada ve pozisyon bulmada adeta çölde suya hasret kalmış biri gibi kalan ev sahibinin patronu bakalım nasıl bir çözüm bulacaktı bu büyük eksikliğe.

Fenerbahçe ilk pozisyonunu gecenin belki de en kötü ismi olan Syzmanski ile yakaladı. Maalesef her iki takımın da net pozisyonu yokken, "Ah bu da kaçar mı?" denilecek fırsatlar karşılaşmanın hiçbir anında gözler önüne serilemedi. Galatasaray'ın sadece yarım tık daha iyi olduğu gecede derbi tatsız oynandı fakat maçı hakkı her iki taraf için de beraberlikti.

Gecenin Notu: Maç sonunda hangi takım kazanmayı hak etti diye sorulsaydi, tüm taraftarların vereceği cevap aşağı yukarı aynı olacaktı: "Beraberlik adaletli sonuç oldu". Fakat eğer mücadelenin bir kazananı olsaydı bu oyun anlamında çok az bir farkla Galatasaray olurdu. Zaten misafir ekip kazansaydı, yedek kulübesiyle kazanacaktı. Okan hocanın ard arda yaptığı değişikliklere karşın İsmail hoca ne yazık ki çaresiz kaldı rakibinin güçlü yedek kulübesi karşısında. Buruk, sahaya üç forvet alırken, Kartal Batshuayi'yi uzatmalar bitmek üzereyken aldı. Bu hocanın korkusuydu aslında. Çünkü Fred kırmızı gördüğünde, sahada ne Dzkeo ne de Tadic vardı takımın kırmızı kart anlarında stres yönetimini kontrol edecek.

O yuzden İsmail hoca oyunun son anlarına kadar Dzeko'nun liderliğine fazlasıyla ihtiyaç duydu. Acaba böyle bir oyun senaryosunun son çeyreğinde Fenerbahçe İsmail hocanın hazırlayacağı sürpriz bir taktikle çift forvetle karşılaşmayı tamlayamaz mıydı? İnsan sormadan da edemiyor doğrusu? Peki sizce...Ev sahibi 75'de Batshuayi ile çift forvete dönseydi maçı kazanabilir miydi?

<