KORKUNUN ECELE FAYDASI VAR mı?
Atalarımız ne güzel söylemişler korkunun ecele faydası yok diye. Ama her nedense Fenerbahçe’nin teknik ekibi, artık patron Belezoğlu mu yoksa Tahir hoca mı kimse bilmiyor maalesef, hala daha korkudan fayda üretme çabasında! Bu oyunu cesaretle oynayamazsanız öyle ya da böyle bu işin kazananı olamazsınız.
Albert Einstein’ın iki güzel sözü var Fenerbahçe yönetiminin ders alması gereken. Bir sözünde; “Delilik; Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir” der. Diğerinde de; “Hata yapın. Hiç hata yapmamış bir insan, yeni bir şey denememiş demektir” diye öğüt verir. İster Fener yönetimi diyin, ister kenar yönetimi diyin, Fenerbahçe futbol takımı aynı hataları yaparak, aynı tercihleri kullanarak farklı sonuçlar bekliyor. Burda Einstein’ın kullandığı; “Delilik” kavramı aslında ironi. Bu söylemi hatalardan ders almama veya cahillik olarak değerlendirebilirsiniz kanımca. Fener kenar yönetimi yeni bir şey denemekten korktuğu için yani gençlere fırsat veremediği için de yeni bir şeyler deneyememiş oluyor ünlü bilim adamının yaklaşımıyla.
Bu kadar hafta yaşanılan hatalardan, maç kayıplarından sonra hala daha Fenerbahçe teknik yönetimi Ozan’dan, Jailson’dan, Gustavo’dan, kimi maçta Tolga’dan stoper bölgesinde verim bekliyor ve sürekli maç kazanacağını zannediyor. Hata yapmaktan korkuyorlar bu bölgede. Yani genç oyuncu kullanamıyor ve haftalardır kanserleşen bu probleme rağmen Gürkan Başkan ve Cenk Alptekin’ı hazır hale getiremiyorsa Albert Einstein haklı! Siz Vedat’la gol yollarını açamıyorsanız, Mevlüt’le Vedat’ı yeterince destekliyemiyorsanız, stoper mevkiindeki problemlerin benzerlerini santrafor pozisyonunda da yaşıyorsanız; Neden, niçin ve hangi akılla genç Allahyar’ı gol bölgesine ikinci santrafor olarak hazır hale getirmiyorsunuz ya da getiremiyorsunuz? İnanın bu çocuklar karşılaşmanın en başında sahada olsalardı, Fenerbahçe mücadeleyi belki 1-3 kaybederdi ama hem bazı gençleri kazanır hem de oyunun kurgusunda doğru isimleri doğru yerlerde kullanırdı.
GENÇLER MUTLAKA OYNAMALI
Pazar gecesinde Allahyar biraz şanslı olsaydı iki dakikada iki gol atacaktı neredeyse. Neden Allahyar’ı son iki dakika yerine, son on iki veya son yirmi iki dakikada oyuna almıyorsunuz? İlla Emre’nin mi oyuna girmesi gerekiyor? Mutlaka ilk hamle Belezoğlu mu olmalı? Falette sakatlandıktan sonra neden sahaya Gürkan girmiyor ki? Olmaz diye bir Anayasa kanunu mu var? Fenerbahçe bu sene devşirmelerle oynayıp puanlar kaybetse bile kendine kaide edinmiş ne yazık ki bu durumu? Sivasspor zaten favoriydi ve kazanması da normaldi. Emre Kılınç, Mert Hakan, yaşına rağmen Kone çok önemli oyuncular. Kısıtlı kadroya rağmen oyun ezberleri bir Anadolu takım için çok özel.
Fenerbahçe için son iki hafta UEFA Kupasına katılabilmek hedefiyle son şans demek. Sivasspor’a karşı Ömer Faruk’u kullanmak doğruydu. Bence Beşiktaş’a karşı forvet arkası plus 10 numara yerine pekala çift forvetle oynayabilir sarı lacivertliler. Vedat ile Allahyar ile iki forvetle Beşiktaş defansını yorabilirler. Keza stoperde de öyle. Devşirmeler yerine Cenk veya Gürkan’dan birisi, Serdar veya Falette’nin yanında oynamalı. Korkmayın oynatın gençleri. Bir şey kaybetmezsiniz. Topu topu en fazla 3 puan kaybedersiniz! Hepsi bu!