RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Köken bilim dedikleri

Etimoloji dedikleri bir bilim dalı var. Bilhassa dilde, lisanda bir alandır. Hangi kelimenin aslında hangi milletten ya da bölgeden geldiğini araştırır. Irkçılıktır. Hangi insanın hangi ırka mensup olduğunun araştırılması gibi beyhude bir uğraştır. Ben insanların yaptıklarına, düşündüklerine, yaşama biçimlerine bakmayı yeğlerim. Bir insan elbette bir coğrafyada, yeryüzünün bir bölgesinde, oranın yaşama şartlarında oluşmuştur ve ortaklarına, benzerlerine göre sınıflandırılmış ve bir ırk ismine aidiyeti ifade edilmiştir.
Irkların oluşumlarındaki şartları değiştirdiğinizde, göçlerle,  savaşlarla asli vatanlarından uzaklaştırdığınızda, yeni yerleştikleri bölgenin, coğrafyanın, vatanın şartlarına uyum sağlayacaklar ve yeni şartlardaki özellikleri alarak, eski özelliklerini bırakacaklardır. Yani ırklar da değişkendir.
Böyle olduğu halde şu ırk şöyledir, bu ırk böyledir diyerek genellemelerde bulunmak ve bu özelliklerin sonsuza kadar süreceğini düşünmek yanlıştır.
Etimolojide, köken biliminde kelimelerin hangi sebeple, hangi  coğrafyada, hangi milletten üretildiğinin ayrıntısında boğulmak vardır.
Bazı arkadaşlarım köken bilimci olarak yıllarca emek veriyorlar. Dip kelimesi nereden geliyor, ağaç kelimesi nereden geliyor diye.İnsanlık alemine nasıl bir fayda sağlayacağını hep merak etmişimdir.
Kaya Türkay’ın Türk Dil Kurumu yayınları arasında19822de yayınlanmış Agop Dilaçar adlı incelemesinde  Agop Dilaçar’ın bir yazısı var. Bu yazıda bazı kelimelerin hangi dilden kaynaklandığını ama sonra ne hale geldiğini anlatan bir bölüm var.
‘Örneğin kayısı marmeladı bugünkü kullanış bakımından doğru, fakat etimoloji bakımından yanlıştır. Çünki Roman dillerinde marmale ayva demektir ve ilk marmelatlar ayvadan yapılmıştır.
Pomat elma demektir. Kökü pomme’dir. Gülünç buluyor bunu Agop. Düşünsenize yaraya elma sürmek.
Yunanca’da defter deriden yapılır.
Trajedi:Keçi şarkısı
Konyak Fıransa’da Coğnac’ta yapılır
Maydanoz Makedonyalıdır.
Fırancala İtalyanlara ait has ekmek, lokanta handır. Casino ise küçük oda demektir. Tünel küçük fıçıdır Fıransızcada.
Palas dene oteller sadece, Mons Palatinus tepesinde olmalıydı. Lira 5 librelik gümüş, Papa’nın takkelik kumaşının adı da poplindir. Bütün kıravatların da Hırvatistan’dan gelmesi gerekir.
Gazetta haber kağıdıdır. Dolar Çek-sılovak’yada gümüş madeni kasabasında 1519’da basılmış vadi parası demektir.
Almanca’daki Thaler-taler İngilizce’de dolar haline gelmiştir.
Bugün hızlı beslenmenin ve şişmanlık hastalığının ilk suçlusu sandviç,18. yüzyılda ünlü kumarbaz İngiliz Lordu John Montagu’nun kumar masasında oyun arasında yediği bir yiyecektir. İki dilim ekmek arasına bir dilim söğüş et koyan karısının buluşudur. Kocasının masadan kalkamadığı için aç kalmasın diye ürettiği bir yiyecek.
Bianco adında biri devletten izin alarak çekilişli bilet satmaya başlar. Dükkeanın adı da Bianco’dur. Bu daha sonra piyango olmuştur ve bir markadır. Yalnızca Beyoğlu’da çekilişli bilet satan dükkeanın adıydı.
Gişe ikini küçük kapı, bilet kabarcık demektir. Fıransızca ve latince’de.’
Demek oluyor ki köken bilimi ile bir yere varmak mümkün değildir. Tıpkı ırkçılıkla bir yere varılamadığı gibi. Ha bir yere varılıyor. Irkçılıkta savaşa, kökencilikte hayattan koparak karmaşaya gidilebiliyor.

Xxxx

Konuşmak mı susmak mı daha iyidir diye sorsam zeki insanlar şöyle cevap vermeyi akıllıca bulacaklardır. Bazan konuşmak bazan susmak, yerine göre konuşmak, yerine göre susmak, her zaman doğruyu söylemek, ama her doğruyu her yerde söylememek daha iyi diyeceklerdir.
Bunlar genel kabullerdir.
Başka genel kabuller de şöyle sıralanabilir.
Haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır.
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Yiğit bin yaşar fırsat bir düşer,Şimdi değilse ne zaman. En büyük cesaret iktidar sahiplerine haksızlıklarını haykırmaktır.

Xxxx

İnsanlar kendi fıtratlarına, genetik özelliklerine göre seçim yapacaktır. Her mizaçta insan var. Beni merak ediyorsanız söyleyeyim. Her zaman doğru söylerim. Yeri ve zamanı beni çok fazla alakadar etmez. Şimdi değilse ne zaman diyenlerdenim.

Xxxx

İnsanları seviyorum, insan oldukları sürece. Fıtratın reddettiği işleri yapanları gördüğümde müdahale etmezsem, ben fıtratımın gereğinden uzaklaşmış olurum.

<