KAZANAN; KAYBEDEN VE BİR UMUT SEÇMEN KIYAĞI
Seçim bitti… Milletvekili seçimlerinde kazanan belli oldu…
Her ne kadar “ oyları çok düştü” dense de mecliste çoğunluk onlarda…
Oransal düşüş, vekile sayısalında pek etkili olmamış gözüküyor.
Seçimin tek kazananı ise MHP…
Kaybedeni ise çok.
En çok kaybedeni ise “kafametre” ile seçim anketi yapan anket şirketleri…
Malum, bir çok anket şirketi MHP’yi adeta yok sayar hale gelmişti, o yine “ben buradayım” dedi…
Bir başka kazanan “lar” daha var… Seçimlerde tek oy bile almadan parlamentoya girmeyi başaran DEVA, Gelecek, Demokrat ve Saadet partileri neredeyse TBMM’de grup kuracaklar…
Elbette bu tarihe geçecek siyasal bir olay, “sıfır” oyla meclise 60’tan fazla vekil sokmayı başarma mucizevi bir şey elbette…
Ve elbette bu süper başarı o siyasi partilere Kemal abilerinin bir lütfu..
Ama genel başkanlarının siyasi kimlikleri 2. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkacak…
Durumları henüz muğlak. Hepsi sadrazamda olabilir çırakta çıkabilirler…
Seçimim en kaybedeni ise Meral Akşener’in İYİ Partisi…
“Bir oy Kemal’e, bir oy Meral”e dedi. Seçmen Kemal tarafını anladı, Meral tarafını es geçti…
Birde aritmetik hesabı yapmak lazım..
Kemal Bey’e verilen oylar CHP ve paydaşlarının oy ortalamasına denk…
Erdoğan’ın aldığı oy ise Cumhur paydaşlarının oy sayısının çok üstünde.
Sinan Oğan ise ATA ittifakının oy ortalamasının görece çok üstünde bir oy aldı…
Burada bir soru ortaya çıkıyor; Ya gençler Kemal Bey’e oy vermedi, eğer gençler Kemal Bey kırmayıp oy verdiyse, o halde oyu sayılan tek paydaş olan İYİ Parti’nin seçmeni Kemal Bey’e sırtını döndü.
Dönmesi de normal, Her ne kadar Akşener, “Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e diyerek, kişisel ikbali için oy istese de 1 yıl öncesinden isim vermeden Kemal Bey’in kuyusunu kazmaya başlaması ve seçime 5 kala “ben oynamıyorum” diyerek 6’lı masayı kumar masasına benzeterek hırpalaması elbette seçmeninin kafasının bulandırmış olmalı ki; oylarını Tayyip Bey canibine doğru aktarmışlar gibi görünüyor.…
Bir de iki belediye başkanı takviyeli miting olayları var…
Yaşayan eski kuşağın en eskilerinin bile hayal meyal hatırladığı bir siyasi, kimlik vardı siyasi tarihimizde. Adı: Osman Bölükbaşı’ydı…
Mitingleri o günün şartlarına göre rekor sayılara ulaşırdı, ama Osman bey seçimlerde hep hüsrana uğrardı.
En sonunda bir gün Ankara Mitinginde -ki o günde, alan tıka basa doluydu- Bölükbaşı dayanamadı ve “Hep geliyorsunuz, bağırıyorsunuz, alkışlıyorsunuz, ama oy vermiyorsunuz” diyerek kürsüyü terk etmişti.
İmamoğlu ve Yavaş destekli çok kalabalık süper mitingler de sandığa yansımadı her parti eski oyunu aşağı yukarı aynısıyla aldı.
Denir ki YSP yani eski HDP oy kaybetti, CHP oy artırdı.
Yanlış bilgi; geçen seçimde barajı aşması zor görünen HDP’ye CHP’li seçmen destek verdi ve oyu yüzde 10’un üzerine çıktı.
Bu seçimde CHP’li seçmen kendi partisine döndü bu nedenle oyu artmış göründü. HDP’de düşüş yaşamış sayıldı…
Aslında siyasi taşlar yerine oturdu kısacası, çocukların deyimiyle “evli evine köylü köyüne” döndü. Kazanan da yok kaybeden de…
CHP’de kısmi bir iki yerel başarı ise oradaki adayların büyük çabalarıyla alındı…
Kısacası Akşener’in baskısıyla iki başkan takviyeli mitingler yapıldı ama, büyük kalabalıklar ilk turda Kemal Bey’i bırakın başkan yapmayı ilk sıraya bile taşımayı başaramadı…
İki başkanında etkisi olamadı ama şovları yüksekti…
Şimdi gözler 2. Turda.
Umutlar seçmenin İmamoğlu’na belediye başkanlığı seçimlerinin zoraki düzenlenen ikinci turunda yaptığı kıyağın aynısını Kemal Bey’e yapması yönünde…
Yani beklenmeyen bir dip dalgası…
Olur mu olur, hatta olma olasılığı yüzde 51’den fazla…