CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

KASIMPAŞALI RECEP

Rahmetli babama göre , iki tür ağa vardı.  Birincisi Allah’tan korkan , fakir fukarayı kollayan, kul hakkı bilen haza  ağalar,   ikincisi ise  harbe gidip  dönmeyen fakir ,fukaranın, dul ,  yetim, sahipsizin  toprağına el koyarak   zengin olan Allah, Kitap tanımayan  puştlar...

Kendilerine  ağa  sıfatını yakıştıran bu zalimlerden  bazıları  canları sıkılınca pencere içine  oturup , tüfekleriyle  yamaçtan aşağı inen  fukara köylüleri serçeler gibi  vururlar,  tüfeğin namlusundan çıkan  dumanı  keyifle  üflerken  içeri seslenip ;  “ Ula uşak, bakın hele ! Aşağıda biri debelendi. Bakın furmuş muyum?” diye sorarlarmış.

Fukaranın canı ucuz. Sağ kalan maraba koşar gider, bakar ki, vurulmuş. Zavallı   dar-ı fenadan    dar- ı bekaya  irtihal etmiş;  “ He ağam pravo ,  kuluncundan   furmuşsun!” derlermiş.

Herif  tüfengini indirir, marifetiyle övünürmüş. 

Babam derdi ki;  “ Vakta ki, delikli demir çıktı ,mertlik bozuldu”  sözü bu sebeple söylenmiştir.

Bugün kendilerine  baba lakabını layık gören  şerefsizler ise fakir fukaraya eziyet edip adamı sırtından vuruyorlar.  Bunlar,  uyuşturucu, kadın ticareti dahil para için  her türlü pis işi yapıyorlar. Casusluk yapıyorlar, suikast, bomba patlatıp bigünah nice zavallının canına kıyıyorlar.

Günümüzün   gençliği  asla  bu gibilerin peşine takılmayıp , hak hukuk bilir haza adam olan, adam gibi adam  ağaların, beylerin, delikanlıların , hakiki kabadayıların hikayelerinde kendilerine yer arıyor.  

 Gençlerimiz işsizliğin , yoksulluğun , soygun ve sömürünün sonunu getirecek adil  sistemi arıyorlar.

Öyle bir  sistem ki, biri gidince yerine diğeri geçecek,  gerektiğinde elini ,  gerektiğinde başını taşın altına koyacak adamların, kabadayıların, namuslu adamların yaşayıp   yaşatacağı bir sistem...

Bu kabadayılar,  liderler, başıbozukluğun , at izi ile it izinin birbirine karıştığı  devirlerde ortaya çıkıyor. Bağırmıyor çağırmıyor,  cayırtı koparmıyorlar. İşlerini edep erkânınca yapıyor.  Düşkünün , mağdurun, dul ve yetimin, mazlumun hakkını arıyorlar.  Zalime karşı racon kesiyorlar. Adamı arkasından vurmuyorlar. Arkadaş  harcamıyorlar.

Yalnız ve  tek tabancadır günümüzün kabadayısı.

Kasımpaşalı Recep, yalnızlığımı biliyorum demişti.  Bu söz üzerine  kitleler onu yalnız bırakmamaya yemin ettiler. 

Geçen gün Youtube ‘da  izlediğim  kabadayı  Ömer Korkmaz’a  ait  videolar bugünlerde  sosyal medyada tıklanma rekorları kırıyor. Anlattığı şeyler  geçmişte seyrettiğimiz   Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdar’ını, Yılmaz Güney’in Kasımpaşalı Recep’ini  hatırlattı. .

Kasımpaşalı Recep de , Kasımpaşalı Recep  Tayyip Erdoğan ‘ ı  hatıra getirdi.

Bir kısım kadir kıymet bilmez , nankör kişinin “ Kasımpaşalı Recep” diye burun büküp  horladığı Recep Tayyip Erdoğan,  bugün on yedi yıldır ,  ilkeli ,  kabadayı  duruşu, mazlumdan yana oluşu, beşli çeteye “Bir dakika! Dünya beşten büyüktür!” restini çekişi , mazlum halklar nezdinde  büyük alkış kopardı.

Şu günlerde  bu atmışbeşlik ihtiyar delikanlı, güçlü narasıyla Doğu Akdeniz’e toplanan leş kargalarını tünedikleri dallardan patır patır dökmeye devam ediyor.  Sarı öküzün tehditlerine rağmen boz ayıdan s-400 almakta tereddüt etmeyerek gururu incinmiş, küçümsenmiş  halkımızın  yüreğini soğuttu.

Kasımpaşalı Recep  Tayyip Erdoğan,  onyedi yıldır , soyguncuya , mafyaya, tefeciye, bankacıya vs . bilumum işe yaramaz kişilere rest çekip racon kesiyor . 

Buna karşılık , bir kısım kadir kıymet bilmez güruh da Sayın Başkana  “Kasımpaşalı Recep”  diyerek dudak büzüp burun kıvırıyor...

 

<